Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de kirazın tanesinin 10 liradan satıldığını gördük. Bunun üzerine muhalifler, “Kiraz bile taneyle satılıyor” diyerek ortalığı velveleye verdiler. İktidar yandaşları da, “Bu haber yalandır; efendimiz hükümetini yıpratmak için kasten düzenlenmiş bir tezgahtır” dediler.
Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de kirazın tanesinin 10 liradan satıldığını gördük. Bunun üzerine muhalifler, “Kiraz bile taneyle satılıyor” diyerek ortalığı velveleye verdiler. İktidar yandaşları da, “Bu haber yalandır; efendimiz hükümetini yıpratmak için kasten düzenlenmiş bir tezgahtır” dediler.
İki taraf da yanılıyor.
Size olayın nasıl gerçekleştiğini, tahminlerime dayanarak anlatayım.
Muhtemelen kilosu 700 liraya satılan kirazdan, gelip geçen müşteriler, “Tadına bakayım da öyle alayım” dediler ve tezgahtara da “İllallah” dedirttiler. Tezgahtar da kirazları tane tane azalmasın diye, “Tanesi 10 lira” diyerek bu işi engellemeye çalıştı.
Yoksa Türkiye’de fakirlik var ancak, kirazı taneyle alacak kadar da kötü değil. Ben hiçbir müşterinin, “Ağbi sar oradan üç tane kiraz!” dediğini zannetmiyorum.
Hayatında hiç pazara çıkmamış, pazarcının, müşterinin nasıl düşündüğünü bilmeyenler, oturdukları sırça saraylardan ahkâm kesmesini çok iyi biliyorlar.
Tabii bu arada “Haber yanaldır” diye bizi de akılları sıra töhmet altında bırakmaya çalışanlar da ayrı bir konu. Kirazın kilosunun 700 liraya dayanması başlı başına bir mesele değil mi? Bu millet ne yiyor, ne içiyor? Bir zahmet oturduğunuz saraylardan çıkın da çarşıyı – pazarı dolaşın. Milletin burnundan soluduğunu görürsünüz.
Altaylı da tutuklandı
AK Parti’nin son döneminin “Tutuklanan Gazeteciler” listesine, Fatih Altaylı da katıldı. Fatih Altaylı’yı yıllardır yaptığı haberlerden tanırız. Muhalif bir gazetecidir. Üstelik “Muhalif” dediysek, kelimenin tam anlamıyla muhaliftir. Sadece AK Parti’yi eleştirmez. Ben Altaylı’nın İYİ Parti ve Meral Akşener’e çok ağır eleştirilerde bulunduğunu da bilirim, CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’na da.
Demek muhalefet partilerini eleştirdiği zaman bir sorun olmuyormuş; demek mesele iktidarı eleştirince oluyormuş.
Üstelik dikkatinizi çekti mi bilmem; tutuklanan veya hakkında işlem yapılan tek bir AK Partili yandaşı gazeteci olmadığı gibi, her gün hakaret ve tehditlerle sosyal medyayı kullanan AKTroller hakkında da bir soruşturma açılmıyor.
Bütün bunlar Türkiye’de giderek artan bir baskı ortamının olduğunun açık kanıtı değil mi?
Kardeşim gazetecinin vazifesi eleştirmektir; biraz tahammül gösteremiyor musunuz?