Odunpazarı Belediyesi, Erenköy, Huzur ve Çankaya Mahallelerindeki imar sorununa müdahale ediyor. Buna göre söz konusu mahallelerde depreme dayanıklı yeni konutların yapılmasının önü açılacak.
Odunpazarı Belediyesi, Erenköy, Huzur ve Çankaya Mahallelerindeki imar sorununa müdahale ediyor. Buna göre söz konusu mahallelerde depreme dayanıklı yeni konutların yapılmasının önü açılacak.
Belediye Başkanı Kazım Kurt “Ereköy, Huzur, Çankaya Mahallelerimizde hemşerilerimiz uzun zamandır kat artışı bekliyordu. Bu düzenlemeyle birlikte yalnızca kat hakkı artmıyor, yaşam kalitesi, güvenlik ve kentsel estetik de artıyor” ifadelerinde bulundu.
Eskişehir’de uzun süredir devam eden imar sorunlarına ilişkin adımlar atılması sevindirici. Kat artırımına genel olarak şehir planlaması ve depreme dayanıklılık konularını değerlendirerek bakmak lazım.
Aslında Odunpazarı Belediyesi’nin bu adımını, “Kentsel Dönüşüm” olarak değerlendirmemek lazım. Ancak atılan adımların, bir kentsel dönüşüm kadar önemli ilerlemeler sağlayacağı da açık. Odunpazarı Belediyesi’ni tebrik eder, Huzur, Erenköy ve Çankaya’daki vatandaşlarımıza hayırlar getirmesini dileriz.
Dedikodular bile yetiyor
AK Parti’nin trol ordularının sağdık bir neferi olan ve gazeteci olduğunu ileri süren Rasim Ozan Kütahyalı, sosyal medya hesaplarından CHP’ye kayyum atanacağını söyledi. Söz konusu trol sadece böyle bir iddiada bulunmadı, aynı zamanda konuyu ayrıntılı bir şekilde de dile getirdi. Ankara’da polislerin izinlerinin iptal edildiğini, Ankara’ya İstanbul başta olmak üzere başka illerden polis takviyeleri yapıldığını da ileri sürdü. Hatta CHP’ye eski Genel Başkan Hikmet Çetin’in kayyum olarak atanacağını bile söyledi.
Söz konusu iddiaların gerçek olmadığı kısa süre içerisinde anlaşıldı ve mevzubahis kişi, “Halka yanıltıcı bilgi vermek” suçlamasıyla gözaltına alındı.
Söz konusu gözaltı kararının doğru olup olmadığı, hangi güçlerin böyle asılsız bir iddiayı ortaya attığı veya bu provokasyonun amacının ne olduğu, farklı bir tartışma konusu.
Ben burada iddiaların Türkiye’nin ekonomisi üzerinde nasıl yıkıcı bir etkisinin olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Sadece yarım saat – bir saat içinde asılsız olduğu ortaya çıkan bu iddia bile borsalarda ciddi bir dalgalanmaya neden oldu. Şirketlerin hisseleri yüzde 6 kadar değer kaybetti. 19 Mart operasyonunda bile görülmeyen büyük bir çöküş yaşandı. Üstelik dedikoduların yayınlandığı saatlerde İstanbul Menkul Kıymetler Borsası açık bile değildi.
Asıl üzerinde durmamız gereken konu da bu; ahmakça bir dedikodu bile Türkiye’nin ekonomisini allak bullak ediyorsa, bu durum Türk ekonomisinin çok kötü yönetildiğinin göstergesidir.
En saçma dedikodu bile saatler içerisinde Türk ekonomisini krize sokuyorsa, yarın – öbür gün gerçek bir krizle karşılaşırsak ne olacak?
Kuşak Yollarda önemli gelişme
Eskişehir’de şehir içi ve şehirler arası ulaşımı rahatlatmak amacıyla planlanan Kuşak Yollar Projesi kapsamında önemli bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantı Vali Hüseyin Aksoy başkanlığında yapıldı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce de toplantıda yer aldı.
Kent içi trafiğini rahatlatması öngörülen projenin bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. Özellikle belediye ve hükümet organlarının birlikte çalıştığını görmek de umutlarımızı artırıyor.
Umarız bir an önce kazmalar vurulur ve Eskişehir’i rahatlatacak bu önemli projenin gerçekleştiğini görürüz.
Kimse Gürhan Albayrak’a kızmasın
Pazar günü hayati bir maça çıkacağımız Manavgat’a Eskişehirspor taraftarının alınmayacağı açıklandı. Bu kararı ilçe kaymakamlığı alıyor ve keyfi olarak değil, haklı ve makul bir güvenlik gerekçesini ileri sürerek alıyorlar. Yoksa memlekette seyahat özgürlüğü vardır ve anayasal güvence altındadır.
Bu yasağın kaldırılmasını ben de istiyorum. Ancak ve anlaşıldığı kadarıyla – maalesef – Manavgat maçına Eskişehir taraftarı alınmayacak.
Şimdi AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak’a “Söz konusu taraftar yasağını kaldır” diye baskı yapılıyor. Taraftar yasağını kaldırmak için Eskişehir’in bütün seçilmiş ve atanmışlarının çaba sarf ettiğini biliyorum. Bu konuda bütün sorumluluk neden Gürhan Albayrak’ın üzerine yükleniyor; orasını da anlamış değilim.
Ancak zaman zaman bu tip maçlarda olaylar çıktığını da biliyoruz. Dolayısıyla Sayın Kaymakama anlayış göstermek lazım.
Tarihte Bu Hafta
CHP ve Basına Tahkikat
18 Nisan 1960 tarihinde CHP'yi ve basını soruşturmak üzere TBMM'de Tahkikat Komisyonu kuruldu. Bu komisyonun temel amacı, muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve basının faaliyetlerini soruşturmaktı. Demokrat Parti, CHP'nin siyasi eleştirilerini ve basının muhalif yayınlarını "devlet düzenini bozucu" olarak nitelendirerek komisyona geniş yetkiler verdi.
Komisyonun kurulmasıyla birlikte gazetelerin kapatılması, haber sansürü ve muhalif yazarlara yönelik soruşturmalar yoğunlaştı. Özellikle CHP yanlısı yayınlar hedef alındı. Hatta Komisyon CHP’nin muhalefetini, “Anayasal düzene tehdit” olarak değerlendirdi ve CHP üyelerine bile tahkikatlar yapılmaya başlandı.
Ne kadar da günümüze benziyor öyle değil mi?
Günümüzde de iki Cumhurbaşkanı adayı ve bir parti genel başkanının hapiste olduğunu düşünecek olursak, 1960’lı yıllardaki baskı ortamına benzer bir ortamda yaşadığımızı görürüz.
“İYİ Parti kapatılsın! CHP kapatılsın!” diyen AK Trolleri gördükçe, çaresiz kalan iktidarların, baskıyı giderek artırdığını görüyoruz. Ve yine tarih bize gösteriyor ki baskılar, millet desteğini kaybeden iktidarları kurtaramıyormuş.
Tarih bize gösteriyor ki bir ülkede millet iktidarı değiştirmek istiyorsa, o değişiklik eninde sonunda oluyormuş.