Hipomani, psikoloji ve tıp alanında duygudurum bozuklukları kategorisinde yer alan bir terimdir. Genellikle bipolar bozukluğun bir parçası olarak ele alınan hipomani, maninin daha hafif bir formu olarak tanımlanır. Peki, hipomani tam olarak ne anlama geliyor? Mani ve hipomani arasındaki farklar neler? İşte detaylar…
Hipomani, kişinin normal halinden daha enerjik, coşkulu ve heyecanlı hissettiği bir duygudurum durumudur. Ancak bu durum, manide olduğu gibi kişinin günlük hayatını ciddi şekilde etkileyecek boyutta değildir. Hipomani atakları genellikle birkaç gün ile birkaç hafta arasında sürer ve kişi bu süreçte kendini aşırı üretken, yaratıcı veya sosyal olarak aktif hissedebilir.
Aşırı enerji ve hareketlilik: Kişi kendini sürekli aktif hisseder ve dinlenme ihtiyacı duymaz.
Az uyku ihtiyacı: Uyku süresi azalır, ancak kişi kendini yorgun hissetmez.
Yüksek özgüven: Kişi kendini aşırı güvenli ve yetenekli hissedebilir.
Aşırı konuşkanlık: Hızlı ve yoğun bir şekilde konuşma eğilimi görülür.
Dikkat dağınıklığı: Konsantrasyon güçlüğü ve dikkatin kolayca dağılması söz konusudur.
Riskli davranışlar: Ani kararlar, aşırı harcamalar veya düşüncesizce davranışlar gözlemlenebilir.
Mani ve hipomani benzer belirtilere sahip olsa da, aralarında önemli farklar bulunur:
Şiddet: Mani, hipomaniye göre çok daha şiddetli belirtilere sahiptir ve kişinin günlük hayatını ciddi şekilde etkiler.
Psikotik belirtiler: Mani atakları sırasında halüsinasyonlar veya hezeyanlar gibi psikotik belirtiler görülebilir. Hipomanide bu tür belirtiler gözlemlenmez.
Hastaneye yatış: Mani atakları genellikle hastaneye yatış gerektirebilirken, hipomani daha hafif seyreder ve genellikle tıbbi müdahale gerektirmez.
Hipomani, özellikle bipolar II bozukluğun bir parçası olarak ortaya çıkar. Bipolar II bozukluğu olan kişiler, hipomani atakları ile depresif dönemler arasında gidip gelir. Bipolar I bozukluğunda ise tam manik ataklar görülür.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...