CHP’nin yeni İl Başkanı Talat Yalaz, düzenlediği bir basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Talat Yalaz birleştirici, bütünleştirici, genç ve dinamik bir yönetim olduklarını vurgulayarak, kendisini seçenlerin pişman olmayacaklarını belirtti.
Yeni seçilen yönetimin büyük bir heyecana sahip olması doğal bir şey. İşin doğrusu Sayın Yalaz’ın başarılı olması da muhtemel. Birlikte çalışacağı yönetim, Odunpazarı ve Tepebaşı ilçelerinin koalisyonu gibi. Böyle bir yönetim kendi içinde kavga etmezse, büyük başarılar kazanır. Ben yaklaşan seçimle birlikte CHP’lilerin aralarındaki farkları bir köşeye koyarak, birlik ve bütünlük içinde çalışacaklarını tahmin ediyorum.
Talat Yalaz ayrıca çok güçlü belediye başkanlarının olduğunu söyleyerek, karşılarına aday çıkartılamadığını belirtmiş ki, işin bu kısmına katılmıyorum. Bir kere İYİ Parti’nin aday adayları belli oldu. AK Parti de süreç içerisinde adaylarını belirleyecektir. CHP’den korkacaklarını zannetmiyorum.
Bu arada Sayın Yalaz’a küçük bir tavsiyede de bulunayım; şu gençlik ve dinamizm meselesini pek kurcalamasın isterse. Zira muhalefet bunu CHP’ye karşı çok güzel kullanır.
AK Parti İl Başkanı Süleyman Reyhan, yağmurlar nedeniyle Eskişehir’in kanalizasyon şebekesinin yetersiz kaldığını belirterek, “ESKİ sınıfta kaldı” ifadelerinde bulundu.
Şimdi seçimler yaklaşıyor ve bu tarz eleştirileri – doğal olarak – daha sık duyacağız. Tabii karşı taraf da “Siz evvela 30 kilometrelik bir yolu bitirin” diyeceklerdir. Seçimler yaklaştı; bol miktarda polemik göreceğiz. Peki Sayın Reyhan haksız mı?
AK Parti İl Başkanının abarttığını düşünüyorum; ESKİ sınıfta filan kalmadı. Ancak prensip olarak haklılık payı olduğunu da belirteyim. Bundan 5 sene önce de Eskişehir sağanak yağışlar alıyordu, ancak pek bir altyapı sorunu yaşamıyordu. Şimdi de “ESKİ sınıfta kaldı” diyecek kadar ciddi bir sorun görmüyorum. Ancak 5 sene öncesine göre kanalizasyondan kaynaklanan çok daha fazla sorunla karşılaştığımız da ortada.
Artık altyapının eskimesi midir, yoksa iklim değişikliği midir orasını bilemeyeceğim. Ama ortada yavaş yavaş bir sorunun şekillenmeye başladığı da gerçek.
Gururumuz TEİ tarafından geliştirilen PD170 adlı İHA motoru, yeni rekorlara imza attı.
Şimdi bizim elimizde iki pervaneli motoru bulunan Aksungur adında bir İHA’mız var. TUSAŞ üretimi olan bu hava aracı, ülkemizin İHA kapasitesini en çok artıran unsurlardan biri. Şimdiye kadar Aksungur’da Alman motorları kullanılıyordu. Ancak şimdi TEİ tarafından üretilen PD170 motoru Alman motorunun yerini aldı. Savunma Sanayi uzmanı Tolga Özbek’in açıklamalarına göre bu Aksungur aracı havada Türk motorlarıyla tam 35 saat kalmayı başarmış. Yani bir buçuk gün gökyüzünde kalmış. Bu vesileyle TEİ’yi tebrik ederiz. İnşallah 48 saat havada kaldıklarını da haberleştiririz.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...