Binaların sağlıklı olup olmadığını, kurallara uygun yapılıp yapılmadığını “Yapı denetim” şirketleri kontrol ediyor…
Riskleri büyük…
Çünkü en ufak bir ihmalde, sorumluluğun büyük bölümü
bu şirketlerde ve imza atan mühendislerde oluyor…
Ancak “yapı denetim mühendisleri” kimi zaman olmadık baskılara da maruz kalıyor. Bunun son örneği Şirintepe’de bir inşaatta yaşanıyor. Müteahhit, mühendise şiddet uyguluyor…
Bir insan görevini yaptığı için baskıya maruz kalıyor…
İşini iyi yapma gayretindeyseniz, hoş karşılanmıyor…
-Fazla kurcalama, imzala, geç deniyor!
“Önemli işler” rutin hale getirilmek isteniyor…
Tüm bunlar yapılırken de
“insan hayatının hiçe sayıldığı”nı da unutuyoruz…
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı, mühendislerle birlikte bir açıklama yaptı…
Açıklamasının özeti belli:
-
Faaliyetlerimiz rant uğruna durduruluyor!
Kılıç’ın açıklamasındaki bazı cümlelerin altını çizmek gerekiyor:
- Mühendislik faaliyetleri üç beş liralık rantlar uğruna durdurulmakta, vatandaşlarımızın hayatı hiçe sayılmaya devam etmektedir.
- Bırakın artık işimizi yapalım. Bırakın mühendisler ve tüm teknik insanlar güvenli yapılar üretsin.
…/…
Bu olay sadece Eskişehir’de yaşanmıyor
. Sadece mühendislikle ilgili mesleklerde de olmuyor…
Ülkemizde ne yazık ki işini düzgün yapan, yasalara kuranlara uyan insanlara tahammül gösterilmiyor…
Gösterilmiyorçünkü, herkes işlerin
“oldu bitti” şeklinde yapılmasına o kadar alıştı ki! Normale tahammülümüz kalmıyor, şiddete sarılıyoruz…

ESARETİN BEDELİ!
Esaretin Bedeli filmini çoğumuz biliyoruz! Artık klasik haline geldi ve karşımıza çıktığında mutlaka izliyoruz…
Filmde ömür boyu hapis cezası alan yaşlı bir ihtiyar vardı.
Çok uzun süre hapiste kaldıktan sonra serbest bırakıldı.
Bütün bir hayatı hapishanede geçmişti…
Dışarıya geçtiğinde arkadaşlarına gönderdiği mektupta şu cümleleri kuruyor:
-Dışarda her şeyin ne kadar hızlı olduğunu anlatmam mümkün değil çocuklar. Küçükken bir otomobil görmüştüm ama artık her yerdeler.
Dünya gerçekten aceleyle hareket ediyor…
…/…
Çağımız hız çağı!
Yavaş hareket edenlere yer kalmıyor! Bu hıza yetişmek için koşturup duruyoruz. Kimimizin nefesi yetiyor, kimimizin yetmiyor!
Hız bize hata yaptırır ve her hatanın da bir bedeli vardır…
VERİMLİLİK ÖRNEĞİ
Sencer Solakoğlu, bir çiftliği var, hayvancılık yapıyor…
Katıldığı bir televizyon programında “verimlilik” konusuna değiniyor. Verimlilik bundan daha iyi anlatılamazdı:
-
ABD'de bir inek günde 96 kg süt veriyor, aynı inek Türkiye'de 30 kg süt veriyor, bizim çiftlikte 47 kg süt veriyor. Türkiye verimlilikte çok rezil bir durumda.
-Verimliliği artırırsak, gıda enflasyonunu çok hızlı düşürebiliriz. Ama çiftçi günlük giderlerini düşünmekten verimliliğe odaklanmıyor.
Hayvan ıslahı çok önemli bir konu. Hayvan ıslahı yapan ülkeler ihracatçıdır, ıslah yapmayanlar ithalatçıdır. Atatürk, çiftlikte ıslah programına başlamış ama biz onları devam ettirememişiz. Atatürk'ün ıslah programlarını devam ettirseydik, bugün Türkiye uçuyordu.
UZAYLILAR VAR MI?
NeildeGrasseTyson, Amerikalı astrofizikçi ve gezegen bilimci, kendisine şu soru yöneltiliyor:
-Uzaylılar var mı sizce?
Tyson şöyle yanıt veriyor:
-Evet, var. Hatta bence onlar bizi buldular ama aptal olduğumuzu düşündükleri için pek ilgilenmediler!
GÜNÜN SÖZÜ!
Faşizme karşı birleşmeyenler, faşizmin zindanlarında buluşurlar...
BertoltBrecht
GÜNÜN KARİKATÜRÜ