Eskişehir’in 3 üniversitesi var. Anadolu, ESOGÜ ve ESTÜ…
Bir zamanlar Türkiye’de parmakla gösterilen bir üniversiteydi, Anadolu Üniversitesi…
Şimdi ise listenin alt sıralarında! Eskişehir’de çok uzun süre akademisyen olarak görev yapan değerli dostum Prof. Dr. Gökhan Arslan’ın 12 punto haber sitesinde yazdığı makale, Eskişehir üniversitelerinin özellikle de Anadolu Üniversitesi’nin niçin kan kaybettiğini son derece sade ve anlaşılır bir dille anlatıyor…
Gökhan Arslan’ın yazısını özetleyerek kamuoyunun ve ilgililerin dikkatine sunuyorum…
-Ben de Trabzon’dan Eskişehir’e zorunlu göçtüm.
-1998 yılında. Amerika dönüşü. Doğduğum şehirdeki üniversitede kadro bulamazken, hayatımda ilk kez gittiğim ve bir kişiyi bile tanımadığım şehirde hem de üç kat daha fazla maaşa sadece özgeçmiş ile kadro buldum.
-Benim gibi onlarcası da buldu. Prof.Dr. Engin Ataç gibi ileriyi gören, son derece donanımlı aynı zamanda entelektüel bir akademisyenin rektör olması, Anadolu Üniversitesinin yönünü değiştirdi.
-Büyüme dönemine geçiş yaptı. Şehrin ileri gelenlerinin orta zekalı çocukları yerine ki zeka geriliği olana bile rastladım gerçekten emek vermiş, hedefe odaklanmış bilimcileri topladı şehre. Her türlü imkanı sağladı.
-Türkiye ölçeğine göre de oldukça başarılı oldu ki ayrılan hocalar gittikleri üniversitelerde fark yaratıyor. Prof.Dr Yılmaz Büyükerşen ile Kuruluş Dönemini tamamlayan Anadolu Üniversitesi, Prof.Dr. Engin Ataç ile zirveye çıktı.
-Ancak sonrası klasik Türk Hikayesi. Her dönemin Dalkavukları sayesinde çöken bir kurum. Direnen kesim her ne kadar büyük çoğunluk olsa da, araya sızanlar ve her devrin adamları çöküş sürecini hızlandırdı. Özellikle Eskişehir’in öz çocukları bu süreçte daha aktif ve istekli davrandı. Hem de tenezzül dahi edilmeyecek çapta küçük koltuklar ve avantalar için.
-27 yıl olmuş. Göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Eti bisküvileri, Erden şekerleri, Açıköğretim dersleri ve Zülal Balpınar Hoca, Kırmızı Şimşekler ve geçenlerde rahmetli olan meşhur santraforu Prof.Dr. Fethi Heper. En ufak bir sorun yaşamadan, görev odaklı bir şekilde sistematik olarak akademik çalışma yaptım.
-Diğer Anadolu kentlerinde karşılaşılan Mikro-Milliyetçiliğin yaşanmadığı steril bir araştırma ortamda çalıştım. Ardından, matematiksel verilere göre uluslararası alanda en ön sıralarda bulunan pozisyon! Amerika’da ki hocalardan alınan yüzlerce atıf. Dünya’nın ilk sıralarındaki Masaçuset üniversitesinde basılan kitap için referans. Milyon Euroluk Avrupa Birliği Araştırma Fonları. Kitaplar, belgeseller ve daha nice özgün çalışmalar.
-Ta ki pensilvanyalılar sisteme sızarak, altını üstüne getirip, altyapıyı çökertene kadar. 15 Temmuz sonrası, çoğu kamudan ihraç edilse de eski günlerine dönemedi Anadolu Üniversitesi. Birçok hocası da ayrılma yolunu seçti. İstanbul ve Ankara’da küçük konutlar alıp bekar evi kurdular. Hızlı tren, bu ayrılma sürecinde katalizör oldu ise de, Eskişehir’e bir vakıf üniversitesi kurulamaması bu göçü hızlandırdı.
-İstanbul ve Ankara’nın birçok üniversitesinde isimleri geçiyor. Kimi bölüm başkanı, kimi dekan, kimi de enstitü müdürü olmuş. Yakında rektör atananı da görürüz. Eskişehir’in cömert kaynakları sayesinde edindikleri tecrübeleri, Eskişehir için değil, İstanbul için katma değere dönüştürecekler.
Eskişehir’de polis ve jandarma ekiplerince sadece bir hafta içinde 30 bin 247 araç ve sürücüsü kontrol edildi…
Sonuçlar pek parlak değil…
Kontrol edilen araçların yaklaşık üçte birine ceza yazıldı. Tam 9 bin 693 adet ceza yazıldı.
Bu büyük bir rakam…
2 bin 937 yük taşımacılığı, 551 yolcu taşımacılığı, 3 bin 381 alkol denetimi, 998 adet motosiklet, 8 bin 324 emniyet kemeri ve 14 bin 56 diğer kontrol türleri gerçekleştirildi… 311 araç trafikten men edildi!
Yazılan cezalara baktığımızda trafikte seyir eden araç ve sürücülerimizin sicilinin pekiyi olmadığını görüyoruz.
Trafiğin emniyetli akması açısından bu denetimlerin devam etmesinde fayda var!
Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Erhan Afyoncu, şöyle diyor:
-Atatürk'e saygısı olmayanın Harp Okulu'nda yeri yoktur!
Daha ne desin…
Dün akşam ne yaptın?
-Çok zaman geçti hatırlamıyorum.
-Bu akşam ne yapacaksın?
-O kadar uzun vadeli plan yapmam! Casablanca filminden…
Korkun neredeyse, görevin oradadır. Carl Gustav Jung
Eskişehir’in üniversiteleri konusunda; nerede çoklul orada yokluk. Daha ne desin konusunda, madem öyle ne işin var orada?