Sağlık sektörü dijitalleşiyor…
Hastanelerden, hekimlerden randevu almak, onlarla ilgili yorumda bulunmak, için çeşitli sağlık platformları yer alıyor…
Bu şirketlerin sayısı ülke genelinde pek fazla değil! Bu şirketlerden biri de Eskişehir’de kuruldu. Ali Yıldız tarafından kurulan TDM Bilişimin oluşturduğu sağlık platformu sadece sağlık hizmetleri sunmakla kalmıyor aynı zamanda hastaların sigorta sürecini de yönetiyor,
sağlık poliçelerinin de kapsamlı olarak kullanılmasına katkı sunuyor…
Birkaç ay önce şirketle başka bir şehirdeki hekim şirketle ilgili CİMER’e şikayette bulunuyor. Sağlık Bakanlığı
, Sağlık Hizmetlleri Genel Müdürlüğü araştırmaya başlıyor. Eskişehir, Sağlık Müdürlüğü’ne yazı gönderiliyor…
-Bu platformu denetleyin, sağlık hizmet belgesini siz mi verdiniz?
Şirket denetleniyor…
Ve “Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü” tarafından çalışma belgesi verilmediği belirtiliyor ve yetkisiz oldukları gerekçesiyle platformu kapatıyor…
Gerekçeleri de şu:
-Siz hastalara randevu veriyorsunuz!
Şirketin yöneticisi Ali Yıldız isyan ediyor:
-Biz çalışma iznini Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünden değil, Sağlık Bakanlığı Bilgi sistemleri Genel Müdürlüğü’nden aldık. Biz sağlık kuruluşu değiliz. Bilişim şirketiyiz. Hastalara randevu vermek için
bizzat Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirildik ve yetkilendirildik! Randevu vermezsek, görevimizi yapmamış oluruz, diyor…
Ama derdini kimseye anlatamıyor…
Zira Sağlık Bakanlığı yetki vermeden sisteme girilmesi mümkün değil!
Sağlık Bakanlığı’nın 3. Katının verdiği izni ve görevi, Sağlık Bakanlığı’nın 5. Katı iptal ediyor…
Ali Yıldız diyor ki:
-
Yetkisiz sağlık hizmeti vermekle itham ediliyoruz. Biz sağlık hizmeti vermiyoruz. Biz randevu veriyoruz. Bizim sistemimizi bizzat sağlık bakanı övdü, çok başarılı buldu
! İl sağlık müdürlüğünün kendi yönetmeliklerinden haberi olmaması sebebiyle mağdur olduk ticari itibarımız zedelendi!
Ali Yıldız, platformun yeniden açılması için bakanlık katında çalışmalarını sürdürüyor.
Randevu sistemi veren şirketlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Hepsinin arkasında büyük holdingler var. Ali Yıldız ise Eskişehir’den destek görememekten yakınıyor.
KARATOKAT KURTULUŞ SAVAŞI BELGELERİNDE KALDI!
Odunpazarı Belediyesi’nin Haziran ayı meclis toplantısında pek de alışık olmadığımız bir madde görüşüldü.
Türkmentokat Mahallesi’nin isminin Karatokat olarak değiştirilmesini öngören madde mahalle sakinlerinin isteği üzerine reddedilmiş…
“Karatokat” konusunu kim gündeme getirdi, kim istedi tam olarak bilmiyorum…
Ama Türkmentokat, mahallesinin eski ismi “Karatokat” olarak geçiyor…
Kurtuluş Savaşı’nda ordumuzun yazışmalarında bölgeden “Karatokat” olarak bahsedilir.
Bizzat İsmet Paşa’nın Karatokat’tan çektiği telgraflar, verdiği talimatlar var.
Kısacası köyün ismi eskiden Karatokat’tı…
1960’lara kadar da bu isimle anıldı. Türkmentokat ismini sonradan verdik…

DSİ’YE BİR TEŞEKKÜR BİR RİCA!
Uluönder Mahallesi’ndeki sulama kanalı…
Çeşitli dönemlerde çocuklarımızı ne yazık ki bu kanala kurban verdik. DSİ sulama kanalının çevresine korkuluklar yapmaya başlamış…
Semt sakinleri bu hizmetten memnun…
Ancak yapılmayan bölgeler var…
“Bu bölgelerin de yapılması gerekmiyor mu?” diye soruyor.
İşler yarım kalmasın! Vatandaşlar
DSİ’ye hem teşekkür ediyor hem de yarım kalan bölümlerin tamamlanmasını istiyor.
İŞ İŞTEN GEÇTİKTEN SONRA!
İncili Çavuş, padişahın isteği üzerine vezirlerinden birinin taklidini yaparak padişahı eğlendirmiş.
Bunu duyan vezir haliyle çok kızmış:
-İncili'yi geberteyim de aleme ibret olsun, demiş.
Can derdine düşen İncili, padişaha koşup durumu anlatmış.
Padişah:
-Hele öldürsün de göreyim... Ben de onu asarım! deyince,
İncili:
-Aman hünkarım, demiş. Beni öldürmeden önce onu assanız olmaz mı?
Eskişehir'de de işler pek farklı yürümüyor.
İş işten geçtikten sonra ya ölüyoruz, ya asılıyoruz!