Türkiye ekonomisi dünyada örneği olmayan “Nas” politikası yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın savunduğu “Faiz neden enflasyon sonuç” teorisiyle bugünkü kötü duruma evrildi.
Türkiye ekonomisi dünyada örneği olmayan “Nas” politikası yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın savunduğu “Faiz neden enflasyon sonuç” teorisiyle bugünkü kötü duruma evrildi.
Erdoğan, Kasım 2021 tarihindeki AK Parti Meclis Grup Toplantısı’nda, “Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar… Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam. Bu görevde olduğum sürece faiz ve enflasyonla mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Bu konuda ‘nas’ ortada. ‘Nas’ ortadayken sana, bana ne oluyor?” diye konuşmuştu.
Merkez Bankası’na başkan dayanmayan bir ortamda Kasım 2021’de başlayan faiz indirimi süreci Şubat 2023’te yüzde 8,5’e kadar sürdü.
Kur patlayınca Kur Korumalı Mevduat (KKM) icat edildi.
Sonrası malum.
Bunun yanlış bir ekonomi politikasını olduğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra dillendirdi ancak iş işten geçmiş oldu.
19 Mart’tan itibaren yaşanan Ekrem İmamoğlu kriziyle Türkiye ekonomisi geldi duvara tosladı.
Ekonomideki krize rağmen ayakta kalma mücadelesi veren ancak finansman ihtiyacını karşılayamayan pek çok işletme kapanma yoluna gitti.
Eskişehir’in en büyük buzdolabı fabrikasından 150 işçi çıkarılırken, beyaz eşya ve elektronik ürün alanında güçlü bir Türkiye markası 2 bin kişiyi işten çıkaracağını açıkladı.
Uzun süre işsiz kalan ve işsizlik maaşı alan kişi sayısı 1 milyona dayandı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre kapanan şirket sayısı nisan ayında yüzde 33,5 arttı.
Yılın ilk 4 ayında faaliyetlerini durduran şirket sayısı 8 bin 187 olurken, kurulan yeni şirket sayısı bir önceki aya göre yüzde 9 azaldı.
Ülke genelinde bu yılın ilk 4 ayında 782 firma konkordato başvurusu yaparken, 53 şirket iflas etti.
Son 4 ayda bin 147 tekstil fabrikası kapandı. 953 bin kişi işten çıkarıldı. Satılan fabrika sayısı ise 2 bin 800’e çıktı.
Durum bu.
Ekonomide alarm zilleri çalıyor.
İşin en kötüsü ekonominin düzeleceğine dair bir emare de yok.
Türkiye’de yüksek enflasyonist ortamda durgunluğu tarif eden stagflasyon yaşandığı konusunda iktisatçılar hemfikir…
Anlayacağınız…
Yanlış siyasi ve ekonomi yönetiminin faturasını biz 86 milyon yurttaş ödemeye devam ediyoruz.
Artık yeni bir hikayeye, yeni bir döneme ihtiyaç olduğu gün gibi ortada.
ESO sanayiciyi ihracatçı yapma konusunda kararlı!
Eskişehir Sanayi Odası’nın bu yıl 5’incisini düzenlediği “Speed-Match 2025 Uluslararası İkili İş Görüşmeleri Etkinliği” önemli sonuçlar doğuruyor.
Sanayicilerin çıkış noktası bilindiği üzere ihracat.
İhracat yapabilen sanayici iç pazara üretim yapanlara göre her zaman avantajlı durumda.
ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın hayata geçirdiği bu etkinlik de sanayicilerin küresel pazarlara açılması, ihracat kapasitelerini artması ve uluslararası rekabet güçlerini yükselmesini amaçlıyor.
Avrupa İşletmeler Ağı Projesi kapsamında 21-22 Mayıs’ta gerçekleştirilen etkinlik rekor düzeyde katılım ve iş bağlantısıyla başarıyla tamamlanmış.
Başkan Kesikbaş, etkinliği değerlendirdiği açıklamasında, “Beş yıldır kararlılıkla sürdürdüğümüz bu organizasyon, her yıl daha da büyüyor ve uluslararası alanda dikkat çeken bir iş birliği platformuna dönüşüyor.
Avrupa Havacılık Kümeleri Ortaklığı, Avrupa Demiryolu Kümeleri Girişimi ve Avrupa Otomotiv Kümeleri Ağı’nda aktif olarak yer alıyoruz. Bu sayede Eskişehir sanayisini uluslararası platformlarda tanıtıyor, firmalarımızı doğru bağlantılarla buluşturuyoruz.
Ayrıca Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin verdiği destekler de etkinliğin ulusal ölçekte duyurulmasına önemli katkı sağladı.Amacımız; yüksek katma değerli üretim yapan, ihracatla büyüyen ve dünyaya entegre olmuş bir Eskişehir sanayisini birlikte inşa etmektir” ifadesini kullandı.
Açıklamaya göre, etkinlik bu yıl havacılık, raylı sistemler ve otomotiv sektörlerine odaklanarak 37 ülkeden 400 katılımcıyı bir araya getirirken, 750’nin üzerinde ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi.
Tayvan, İspanya, Almanya ve İtalya başta olmak üzere birçok ülkeden kayıt yapan firmaların etkinliğe gösterdiği yoğun ilgi, Eskişehir’in küresel ölçekteki cazibesini bir kez daha ortaya koydu.
Ekonomik daralmanın iliklere kadar hissedildiği, en ihtiyaç duyulan dönemde hayata geçirilen bu etkinliklerin sayısı giderek artırılmalı…
Buradan görünen o.