Adalet Bakanlığı İnfaz Yasası’nda düzenleme yapıyor.
Kamuoyunda 10. Yargı Paketi olarak bilinen düzenlemeyle 2 yılın altındaki suçlar için de tutuklama ve hapse girme yolu açılıyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 40 maddelik taslağın tamamlandığını ifade ederken, önümüzdeki günlerde Meclis’te görüşmelerin başlayacağını da söyledi.
Bir süredir üzerinde çalışılan İnfaz Yasası her ne hikmetse açılım sürecine denk geldi.
Gerekçelerden biri şu:
Cezaevleri kapasitenin çok üzerinde tutuklu ve hükümlülerle doldu. Kapasitelerin üzerindeki hükümlülerin İnfaz Yasası’nda düzenleme yapılarak cezalarını tutuksuz çekmelerinin önü açılacak.
Adalet Bakanlığı'nın Ceza İnfaz Kurumu istatistiklerine göre, Nisan 2025 itibarıyla Türkiye'de cezaevlerinde 403 bini aşkın tutuklu ve hükümlü bulunuyor.
Türkiye genelindeki 395 ceza infaz kurumunun toplam kapasitesi ise 300 bine yakın.
Yanı 100 binin üzerinde tutuklu ve hükümlüyü ilgilendiren bir düzenleme gelecek.
Kafalardaki soru işareti oluşturan konu, PKK’nın fesih dönemine denk geldiği için acaba cezaevlerindeki PKK/KCK üyelerini de kapsayacak mı bu düzenleme?
Ayrıca Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’na muhalefet gibi 2 yılın altındaki suçların yatarının olmamasının “cezasızlık algısına” yol açtığı eleştirisi de dikkate alınmış.
Taslak düzenlemeyle, 2 yılın altında ceza alanların da cezaevine girmesi sağlanarak, etkili bir infaz sistemi oluşturulması hedefleniyor. Yatarı olmayan suçlarda hakimin takdirinde olmak üzere en az 8’de 1 oranında yani 3 ay cezaevinde kalma zorunluluğu getiriliyor.
Anlayacağınız izinsiz protesto ve gösterilere katılıma 3 ay hapis cezası ile gözdağı verilecek…
Adalet Bakanı Tunç, “Genel afla ilgili bir çalışma söz konusu değil. Böyle bir çalışma gündemimizde yok” dese de AK Parti’liler, cezaevlerini rahatlatacak “kısmi af” diye nitelendirilen düzenlemenin varlığını dillendirmekten çekinmiyor.
Hasılı…
Bir af geliyor ama nasıl olacağına son açılım sürecinin gölgesinde TBMM’de son şeklinin verilmesi planlanıyor.
AK Parti Eskişehir belediyelerini kazanamadığı 2004 yılından bu yana aynı politakının esiri oldu.
Neydi bu politika?
“Belediyeler çalışmıyor”…
“Hizmet değil heykel yapıyorlar”…
“İkram ve reklam belediyeciliği yapıyorlar”…
Ana hatlarıyla bu ve buna benzer muhalefet tarzını belirleyen AK Parti, Eskişehir’de bir türlü belediyeleri kazanamıyor.
En son sadece yerel seçimlerde değil 2023 milletvekilliği seçimlerinde de daha önce sürekli 3 vekil çıkan AK Parti’nin bu defa 2’ye düştü vekil sayısı. İYİ Parti’den istifa edip AK Parti’ye katılan Nebi Hatipoğlu ile yeniden 3’e çıktı.
Önceden “Efsane Başkan Yılmaz Büyükerşen’e karşı kazanmamız çok güç” bahanesine sığınan AK Parti yöneticilerine, son seçimde Ayşe Ünlüce’nin 70 binden fazla fark atması sanırım en güzel cavap olmuştur.
Şimdi diyeceksiniz ki, nerede yanlış yapıyorlar?
Belediyeler üzerinden muhalefet etmeye odaklarından, enerjilerini buraya harcadıklarından sürekli kaybediyorlar.
Olaya biraz objektif yaklaşabilseler…
Kutuplaşma yerine yapılan veya yapılacak hükümet yatırımlarını anlatmaya yönelseler…
Sahada vatandaşla bir araya gelip sorunlarını yerinde dinleseler bile bir şey yapmış olacaklar ama nafile…
En son ORC’nin yaptığı Eskişehir anketi yazdıklarımızı tayit eder nitelikte.
Bu ankete göre, “Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna yanıt verenlerin yüzde 41,6’sı CHP derken, yüzde 27,8’i AK Parti, yüzde 6,1’i MHP, yüzde 5,8’i İYİ Parti, yüzde 4,4’ü Zafer Partisi yanıtını verdi.
Diyeceğim o ki…
AK Parti Eskişehir’de “belediyeler çalışmıyor” dedikçe oy kaybediyor.
Buradan görünen o.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...