Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Eskişehir Şubesi Proje Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Başak Kalkan, derneğin 1949 yılından bu yana kadınların eğitimi ve hakları konusundaki kararlı mücadelesini vurguladı.
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Eskişehir Şubesi Proje Koordinatörü Dr.Öğretim Üyesi Başak Kalkan, derneğin 1949 yılından beri kadınların eğitimi ve hakları için verdiği mücadeleyi vurguladı. Kalkan, derneğin Atatürk ilke ve devrimlerinden ilham alarak hareket ettiğini ve günümüzde de toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi için çeşitli projeler yürüttüğünü belirtti.
Kalkan, derneğin öncelikle hak odaklı ve eğitimle güçlenen kadınlar misyonuyla hareket ettiğini belirterek şunları söyledi:
“1949 yılında Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda Türkiye’nin ilk üniversiteli kadınları tarafından kurulmuş, çok güçlü bir hikayesi ve ardalanı olan bir dernek. Bu anlamda baktığımızda Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği’nin öncelikle hak odaklı ve eğitimle güçlenen kadınlar misyonuyla hareket ettiğini söyleyebilirim.”
Derneğin kuruluş yıllarındaki hedefleriyle günümüz hedefleri arasında farklılık olmadığına değinen Kalkan:
“Temelde baktığımızda farklılık yok. Bizim için en önemli nokta, çıkış noktamız Atatürk ilke ve devrimleri. Bu noktada bir değişiklik yok. Ama tabii ki 21. yüzyılın getirileri ve savunuculuk hareketleri bu değişimi dijitalleşmeyle beraberinde getiriyor.” dedi.
“Avrupa Birliği ile paydaş olduğumuz projeler var.”
Proje Koordinatörü Başak Kalkan, derneğin gerçekletirdiği projeler hakkında bilgiler verdi:
“Avrupa Birliği bazında baktığımız zaman Avrupa Birliği tarafından direkt desteklenen bir projemiz yok fakat çok güçlü paydaş olduğumuz projelerimiz var. Türk Kadın Birliği ile yürüttüğümüz, kapanan bir proje var. Bir izleme projesi. Özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların insan hakları noktasında çok ciddi bir savunuculuk projesiydi.Onun dışında Eskişehir Şubesi olarak biz Sabancı Üniversitesi Kurumsal Fonu, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ve TÜSİAD’ın işbirliği ile yürütülen ‘İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı’ projesinin Eskişehir ayağını yürüttük. Bu proje de çok güçlü bir projeydi.
Burada 11 tane organize sanayi bölgemizde, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı firmalarımız bizlerle beraber çalıştı. Sloganımız şöyledi: ‘Şirket Bilançolarından Önce Şiddet Bilançoları’. Bizimle çalışan firmalar da şirket bilançolarından önce şiddet bilançolarını önceyelen firmalardı.”
“Bursiyerlerimiz bizim geleceğimiz.”
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği’nin verdiği burslara dikkat çeken Kaplan, “100. Yılımızda 100 bursiyere ulaştık” diyerek:
“Şu an Türkiye genelinde 2000’lere varan bursiyer sayımız var. Büyük bir derneğiz ve şubeleşmesi çok güçlü bir derneğiz. Eskişehir şubemize dönecek olursak geçen seneye 100 bursiyerimiz vardı. 100. yılımızda 100 bursiyer sloganıyla girmiştik. 30 kızımızda bu yıl mezun oldu.Eğitimle güçlenen kadınlar noktasında çok heyecan duyduğumuz bu mezuniyetler bizim için çok kıymetli. Bu yıl yine 30 kızımızın yerine şube başkanımızın ve burs komisyonumuzun çalışmalarıyla birlikte yine bursiyer sayımız 100 civarında olacak diye düşünüyoruz. Sadece toplumsal cinsiyet eşitliği değil bu noktada toplumsal cinsiyet adaletini de önceleyen bir yapımız var. Bu noktada da burslarımız ve bursiyerlerimiz bizim geleceğimiz diyoruz.” dedi.
“Kadın yoksulluğuyla mücadele ediyoruz.”
Kadın yoksulluğunun bireysel değil toplumsal bir olgu olduğunu savunan Başak Kaplan, cümlelerini şöyle noktaladı:
“Bugün sadece ülkemizde değil tüm dünyada çok önemli bir problemle, kadın yoksulluğuyla mücadele ediyoruz. Şunu biliyoruz ki kadın yoksulluğu sadece bireysel değil toplumsal yaşamda da, toplumsal sorunları beraberinde getiren bir olgu. Ve burada bunun önüne geçebileceğimiz çok güçlü bir silahımız var. O da eğitim. Bu nedenle biz, öncelikle kız çocuklarının üniversite eğitimi almasını çok önemsiyoruz. Tüm kız çocuklarının da eğitimle güçlenen kadınlar olması yönünde bir tavsiyemiz olsun istiyoruz. Bu konuda da onları desteklemek için çalışmaya devam ediyoruz.”
Kaynak : ANADOLU GAZETESİ - M. ANIL AKSOY