Anadolu Üniversitesi’nde bunlar da oluyor…

Anadolu Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, gelir gelmez ilk icraat olarak odasındaki Çallı eseri yağlı boya Atatürk portresini müzeye gönderince dikkatleri üzerine çekti.

17 Şubat 2025 09:22
A
a
Sütiş Eskişehir
Anadolu Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, gelir gelmez ilk icraat olarak odasındaki Çallı eseri yağlı boya Atatürk portresini müzeye gönderince dikkatleri üzerine çekti.
AÜ İletişim Bilimleri Fakültesi mezunu bir kişinin koltuğa böyle oturması son derece manidar oldu.
İcraata geçmeden önce söylemlerine baktığımızda AÜ’nün akademik araştırmalarıyla hak ettiği yere gelmesi için çaba göstereceğini ifade eden Prof. Dr. Adıgüzel, katıldığı Radyo A yayınında başta öğrenciler olmak üzere Eskişehirliler adına sevindirici haberler verdi.
Bunları sıralarsak eğer…
Sinema Anadolu açılacak, vizyon filmler gelecek. 
Tiyatro Anadolu oyun sergilemeye başlayacak. ilk oyunlarını bu ay sahneleyecekler.
AÜ ile özdeş Eskişehir Film Festivali mayıs ayı itibarıyla her yıl yeniden yapılmaya başlanacak.
Yunusamre Kampüsünde sportif, sanatsal ve kültürel alanlarda daha fazla faaliyetler olacak.
İndekslerin yükseltilmesi ve uluslararası yayınevi açma konusunda girişimlerimiz var. Uluslararası bilim yayınevini bu ay içinde kurmuş olacağız.
Bunlar güzel gelişmeler…
Prof. Dr. Adıgüzel, açıklamasında akademik araştırmalara ayrı bir parantez de açtı:
“Kendi kaynaklarıyla araştırma yapan üniversite fazla ön plana çıkamıyor. Gücümüz aynı zamanda zayıflığımız gibi görünüyor. Anadolu Üniversitesi araştırmalara kaynak aktarma konusunda bir numara belki ancak TÜBİTAK projesi daha yaygın oluyor. Yaptığımız projeler yaygın olmuyor. 
Dış kaynaklı BEBKA ile ortak proje yapmak, Kalkmınma Ajanslarıyla proje yapmak yaygın etkinliğimizi artıracak. AB projeleri de es geçilemez...
Bunlar partnerleri artırıp yaygın etkiyi küresel çapta yaymak konusunda katkı sağlıyor. Daha fazla araştırma üniversitesi olma anlamında fırsatlar sunacak bize. Kendi fonumuzu kullanmak araştırmaları hızlı desteklemek konusunda fırsat sunarken diğer taraftan yaygın etkiyi azaltıyor.
Daha fazla dış kaynak kullanmak, bakanlıkların fonlarna daha fazla talip olmak... 
Farklı üniversitelerle işbirliği...
Yeni raştırmacılar ekleyince etki alanımızı artırıyoruz. Bundan sonraki hedefimiz dış kaynaklı projelere ağırlık vermek olacak. Akademik yayınlarla ilgili yüksek potansiyel var ama yeterince kullanılmıyor biraz daha ödüllendirmek ve desteklemek gerekiyor.
Bunun için de daha fazla bilimsel dergiye ihtiyacımız var. Uluslararası bilim yayınevini bu ay içinde kurmuş olacağız. Bilimsel araştırmalarımız bu dergide yayınlanacak.”
Bunlar doğru işler…
Yerdiğimiz gibi övmesini de biliriz.

Türkiye’nin Akademik Özgürlükler Endeksi’ndeki içler acısı durumu!

Bilimsel liyakat, özgürlük ve dürüstlük ilkelerini bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olarak tanıtmak, örneklemek ve gözetmek için 2011’de İstanbul’da kurulan Bilim Akademisi, Akademik Özgürlükler Endeksi’nde (AFI) Türkiye’nin bulunduğu konumunu açıkladı.
Aslında içler acısı durumu ortaya koydu desek yeridir…
ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ, Ege, Koç ve Sabancı gibi ülkenin önde gelen pek çok üniversitesinde görevli onlarca akademisyence kurulan Bilim Akademisi’nin açıklamasına göre, Türkiye’de 1 Aralık 2024 verilerine göre 2’si pasif 129 devlet ve biri pasif 75 vakıf üniversitesi var. 
Toplam 204 üniversiteyle Türkiye, nüfusu benzer ülkelere oranla çok geniş bir yükseköğretim kurumları ağına sahip.
Friedrich-Alexander Üniversitesi (Erlanger-Nürnberg, Almanya) ve V-Dem (Varieties of Democracy- Demokrasi Çeşitleri) Enstitüsü tarafından geniş kapsamlı bir uluslararası iş birliği ile geliştirilen Akademik Özgürlükler Endeksi, açık erişimli ve çok boyutlu bir veri tabanını kullanarak 179 ülke için 0-1 arasında değişen bir değer saptıyor. 
Son güncelleme yılı olan 2023’e ait verilerin sunulduğu interaktif harita incelendiğinde Türkiye’nin AFI skorunun geçen 10 yıl içinde giderek daha azalarak 0.09 değerine düştüğü görülüyor. 
Bu puanla Türkiye, akademik özgürlüklerin en çok kötüleştiği 10 ülke arasında, en alt yüzde 10’luk dilimde, Küba ile Afganistan arasında yer alıyor. 
Dünya genelinde akademik özgürlükler alanında genel bir geriye gidiş olduğu izlenmekle birlikte, Türkiye Avrupa Yüksek Eğitim Alanında Beyaz Rusya, Azerbaycan ve Rusya Federasyonu ile birlikte açık ara en gerideki ülkelerden biri durumunda. 
Öyle ki, komşu ülkeler arasında sadece Suriye Türkiye’den daha kötü bir skora sahip. Genel değerlendirmenin alt başlıklarında bu puanın biraz üstüne çıkılsa da genel düzey Türkiye’deki bilim özgürlüğünün büyük bir baskı altında olduğunu sergiiyor.
Üniversitelerimizde tablo böyleyse diğer kurumlardaki durumu siz düşünün…
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Ziya Tezel 17 Şubat 2025 20:40

Katılıyorum

0 0 Cevap Yaz
Mina soyluoglu

Melis Çobanoglu Birincisi Abd ve Avrupa ile eğitim seviyemiz aynı ve daha üstünde.ikincisi Rusya ve Azerbaycan kötü değil,tamamen siyasi.öyle olmasaydı 200 yıldır Abd başkanları her dönem Wilson ilkeleri,nixon ilkeleri,gibi Komünist karşıtı söylemler ve uygulama yapmazlardı.Turkiye onlar için Rusya arasında tampon bir bölge,Akademik olarak üstün olsak bile hiçbir zaman bizi aralarına almazlar.Kaldi ki siha ürettik, iha ürettik,Türk mühendislik harikaları.Fakat Abd için hiçbir önemi yok,zira Abd pkk ve diğer terör örgütlerini desteklemeye devam ediyor,Terör devleti Israili destekliyor.Sen sanıyor musun ki,Akademiye. Çok önem veriliyor. Hepsi masaldan ibaret

0 0
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi