Eskişehir, hem tarihi hem de modern yapısıyla Türkiye’nin en özel şehirlerinden biri. Osmanlı’dan kalma Odunpazarı evleri, Porsuk Çayı boyunca uzanan hareketli sokakları, geniş parkları ve kültürel zenginlikleriyle gezginler için keyifli bir rota sunuyor. Şehrin turistik yönü her geçen gün daha fazla ön plana çıkarken, bir günde gezilip gezilemeyeceği de sıkça merak ediliyor. Peki, Eskişehir turistik bir şehir mi? Burayı bir günde keşfetmek mümkün mü? Tarihi ve turistik yerleri neler? Şehrin turizmi hangi yönleriyle öne çıkıyor? Tüm bu soruların yanıtlarını keşfe çıkıyoruz.
Eskişehir Turistik Bir Yer mi?
Kesinlikle evet! Eskişehir, hem kültürel mirası hem de modern şehir yapısıyla birçok farklı zevke hitap eden turistik bir merkez. Odunpazarı bölgesi, Osmanlı’dan kalma tarihi evleri, müzeleri ve sanat galerileriyle geçmişe açılan bir kapı niteliğinde. Balmumu Heykeller Müzesi’nde birçok ünlü ismin gerçeğe yakın heykellerini görmek mümkün. Odunpazarı Modern Müze (OMM) ise çağdaş sanat meraklıları için önemli bir durak.
Şehrin turistik yönü yalnızca tarihi dokusuyla sınırlı değil. Porsuk Çayı ve Adalar bölgesi, kafe ve restoranlarıyla İstanbul’daki Boğaz havasını, gondol ve bot turlarıyla ise Venedik’in romantik sokaklarını andırıyor. Sazova Bilim, Sanat ve Kültür Parkı, özellikle çocuklu aileler için bir cazibe merkezi. Masal Şatosu, Bilim Deney Merkezi, Uzay Evi ve büyük göletiyle doğa ile eğlenceyi bir arada sunuyor. Kentpark ise yapay plajı ve yeşil alanlarıyla şehirde doğayla buluşmak isteyenlere farklı bir alternatif sunuyor. Eskişehir’in turistik yönlerinden biri de termal kaynakları. Hamam Yolu bölgesindeki tarihi hamamlar, şifalı suları ve otantik atmosferiyle ziyaretçilerini ağırlıyor. Sarıcakaya bölgesindeki termal tesisler de doğa ile iç içe bir dinlenme deneyimi sunuyor.
Eskişehir 1 Günde Gezilir mi?
Eskişehir, kompakt yapısıyla gezmesi oldukça kolay bir şehir. Temel turistik noktaları görmek isteyenler için 1 günlük bir gezi yeterli olabilir, ancak detaylı bir keşif için 2-3 gün ayırmak çok daha keyifli olacaktır. Sabah erken saatlerde Odunpazarı bölgesinden başlayarak Balmumu Müzesi, Lületaşı Müzesi ve Atlıhan El Sanatları Çarşısı’nı ziyaret edebilirsiniz. Öğle saatlerinde Porsuk Çayı kıyısında yemek molası verip, ardından gondol veya bot turuna çıkabilirsiniz. Öğleden sonra rotayı Sazova Parkı’na çevirerek Masal Şatosu ve Bilim Merkezi gibi eğlenceli noktalarda vakit geçirebilir, akşam saatlerinde ise Adalar bölgesinde keyifli bir yürüyüş yaparak Eskişehir’in ünlü çiböreğini tadabilirsiniz.
Eğer şehri daha derinlemesine keşfetmek isterseniz, Odunpazarı Modern Müze’yi, Kentpark’ı ve Eti Arkeoloji Müzesi’ni de rotanıza ekleyebilirsiniz. Kış aylarında giderseniz, şehirde boza içmek için Karakedi Bozacısı’na uğrayabilir, sıcak termal sularla rahatlamak için Hamam Yolu’ndaki tarihi hamamlarda vakit geçirebilirsiniz.
Eskişehir’in Tarihi ve Turistik Yerleri
Şehrin en dikkat çeken turistik noktalarından biri hiç şüphesiz Odunpazarı Evleri. Renkli ve restore edilmiş bu Osmanlı döneminden kalma evler, dar sokakları ve taş yapılarıyla geçmişe yolculuk yapmanızı sağlıyor. Kurşunlu Külliyesi ise hem mimarisi hem de içinde bulunan Lületaşı Müzesi ile görülmeye değer. Eskişehir’in en özgün ürünlerinden biri olan lületaşı, burada işlenerek sanata dönüşüyor. Porsuk Çayı, şehre canlılık katan bir diğer önemli nokta. Özellikle bahar ve yaz aylarında çayın kıyısındaki kafelerde oturmak, gondol veya bot turuna çıkmak ziyaretçilerin en çok yaptığı aktiviteler arasında. Akşam saatlerinde ışıklandırmalarla birlikte burası çok daha keyifli bir hale geliyor.
Şehrin en büyük parklarından biri olan Sazova Parkı, geniş yeşil alanları, büyük göleti ve içindeki eğlenceli yapılarıyla farklı yaş gruplarına hitap ediyor. Özellikle çocuklu aileler için ideal bir nokta olan parkta Masal Şatosu, Uzay Evi ve Korsan Gemisi gibi tematik alanlar bulunuyor. Kentpark ise Türkiye’nin ilk yapay plajına sahip olmasıyla dikkat çekiyor.
Eskişehir’de Alternatif Turizm: Termal ve Kış Turizmi
Eskişehir sadece kültürel ve doğa turizmiyle değil, termal turizmiyle de dikkat çekiyor. Hamam Yolu bölgesindeki tarihi hamamlar ve Sarıcakaya Kaplıcaları, şifalı sularıyla özellikle sağlık turizmi açısından önemli. Ayrıca, kış aylarında Eskişehir’e gelenler için alternatif bir aktivite olarak Sakarı Ilıcaları ve Çatacık Ormanı gibi doğa yürüyüşü ve termal su kaynakları keşfedilebilir.
Eskişehir’in Lezzet Durakları
Eskişehir denildiğinde akla ilk gelen lezzetlerden biri çibörek. Kırım Tatar kültürünün önemli bir yemeği olan çibörek, en çok Papağan Çibörek’te tercih ediliyor. Şehirde ayrıca Balaban Köfte de oldukça meşhur. Tereyağlı, yoğurtlu ve soslu bu köfte, farklı bir lezzet arayanlar için ideal. Tatlı severler için met helvası, özellikle hediyelik olarak da oldukça popüler. Kış aylarında ise Karakedi Bozacısı’nda içilen boza, şehri ziyaret edenlerin olmazsa olmazlarından.
Eskişehir’in Turizmi Neden Bu Kadar Canlı?
Eskişehir’in turistik olarak bu kadar popüler olmasının birkaç önemli nedeni var. Öncelikle şehir, ulaşım açısından oldukça avantajlı bir konumda. İstanbul ve Ankara’dan hızlı trenle 2-3 saatte ulaşım sağlanabiliyor. Şehrin düzenli ve temiz yapısı, ulaşımın kolay olması, gezilecek noktaların birbirine yakın konumda bulunması ve her yaş grubuna hitap eden turistik noktalar sunması da cazibesini artıran diğer faktörler arasında yer alıyor.
Eskişehir, hem tarihi dokusuyla kültür turizmine, hem doğa ile iç içe parklarıyla şehir turizmine, hem de termal kaynaklarıyla sağlık turizmine hitap eden çok yönlü bir destinasyon. Burayı ister kısa bir hafta sonu kaçamağıyla, ister daha uzun bir keşif rotasıyla ziyaret edebilirsiniz. Her mevsimde ayrı bir güzelliğe sahip olan bu şehir, gezginlerin her zaman görmek isteyeceği yerlerden biri olmaya devam edecek.
Kaynak : Tuğce Kaş