Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl, Eskişehir’in acil bir kentsel dönüşüm ihtiyacı olduğunu belirterek, şehirdeki depreme dayanıksız binaların ciddi bir risk oluşturduğunu ifade etti. Eskişehir’in depreme hazırlıksız olduğunu ve 15 bin kişinin doğrudan etkilenebileceği riskli yapılar bulunduğunu vurgulayan Bingöl, bu sorunun çözülmesi için merkezi hükümetin de aktif destek vermesi gerektiğini söyledi.
Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl ile kentsel dönüşüm ve TOKİ tartışmalarını konuştuk. İnşaat mühendisi olan Bingöl, Eskişehir’in depreme hazır olmadığını belirterek, “15 bin insanın depremden 1’inci derecede etkileneceği riskli binalar var.Eskişehir’in bir kentsel dönüşüme ihtiyacı var. Bu iş sadece yerel yönetimlerle olmaz. Merkezi hükümetin de ciddi destek vermesi lazım” dedi.
Eskişehir’in gündeminin en önemli maddesi kentsel dönüşüm. Bu konu ile ilgili demeç savaşları veriliyor. Siz hem Saadet Partisi İl Başkanı hem de bir inşaat mühendisi olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz?
“Eskişehirimiz öncelikle depreme hazır bir şehir değil. Daha birkaç gün önce Prof. Dr. Naci Görür, çok yakın bir tarihte Eskişehir – Bingöl – Karlıova hattındaki fayın bir deprem üreteceğini söyledi. Eskişehir bu depremden etkilenecek ama buna yönelik bugüne kadar bir çalışma yapılamadı. Bir mühendis olarak önceifade ettiğim konu şu: Şehirlerin depreme hazır hale gelmesi gerekiyor. Bunun için öncesinde alınacak tedbirler, deprem anında yapılacaklar ve deprem sonrasında yapılması gerekenler var. Eskişehir’in bir kentsel dönüşüme ihtiyacı var. Sadece yerel yönetimlerle bu iş olmaz. Merkezi hükümetin de bu işe ciddi destek vermesi lazım. Bu şehirde yaşayan insanlar merkezi hükümeti temsil eden partiye de oy veriyor. Şehri bir bütün olarak düşünmemiz lazım.”
EMSAL VE KAT ARTIŞI ŞART
“İnsan hayatı bizim için gerçekten çok önemli. Eskişehir’de 15 bin insanın depremden 1’inci derece etkileneceği riskli binalar var. Buna yönelik mutlaka çalışma yapılması lazım. İnşaat Mühendisleri Odası bu konuda bir saha çalışması yaptı ama bu uygulamayı yapacak olan yerel belediyeler ve merkezi hükümettir. Burada özellikle ada bazında emsal ve kat artışı olmadan bir kentsel dönüşüm olamaz. Yani vatandaşın cebinden 1 kuruş para çıkmayacak. Hem emsal artışı hem de kat artışı olacak. Böyle bir çalışma olabilir.”
40 BİN KONUTA İHTİYAÇ VAR
“Bizim yaptığımız çalışmaya göre, Eskişehir’in şu an 40 bin konuta ihtiyacı var. Bu konutlar nasıl yapılabilir? Yeni arsa üreterek bunu yapmak kolay değil çünkü Eskişehir geçmişte planlanırken doğru planlanmamış. Şehrin Ankara istikametine doğru büyümesi kolay değil çünkü orada OSB var. Muttalıp bölgesinde Bozdağ var. Afyon istikametinde Şehir Mezarlığı var. Sadece İstanbul – Bursa istikametine doğru şehir genişleyebilir ama burada da tarım alanları yoğunlukta. Bu çalışmaların öncesinde doğru yapılmadığını söylüyorum. Şehirler planlanırken daha önce 30 yıllık bir hesaba göre planlanırdı. Ama şimdi kriterler değişti. 50 ya da 75 yıl sonrası düşünülerek planlama yapılmalıdır. “
KENTTE ARSA ÜRETEMİYORUZ
“Arsa üretemiyoruz. Konut fiyatları çok yükseldi. Kiralar aldı başını gidiyor. İnsanların talebi var. Şu an Eskişehir’in 8 tane mahallesinde kentsel dönüşüm yapıldığı an 40 bin konut ihtiyacımızı oradan karşılayabiliyoruz. Az önce bahsettiğim gibi, ada bazlı emsal ve kat artışıyla ancak bu olabilir. Bunu yapmak mümkündür. Burada tabii sadece yerel yönetimler hem imkanları açısından hem de kanunun öngördüğü yetkiler açısından yapamayabilir.”
İKTİDAR RİSKLİ ALANLARDA NE YAPTI?
“AK Parti İl Başkanı özellikle 25 yılda kentsel dönüşüm olmadığını ifade ediyor. TOKİ ile ilgili yapılan konutlardan bahsediyor. Ben de bir mühendis olarak ifade ediyorum; riskli alan ilan edildi kanun muhalefetiyle. Şu an hükümet AK Parti’de ve onlar yönetiyor ülkeyi. Meclis’te çoğunlukları var. Bu kanun 2013 yılında çıktı. Eskişehir’de afet riskli alanlar var. Kanun muhalefetiyle belirlenen alanlar var. Burada kanun koyucu diyor ki, özel olarak siz bir binada risk tespiti yaptığınız zaman 30 ya da 60 günde burayı yıkıp dönüştürmemiz lazım. 2013 nerede, 2024 nerede? 11 yıl geçmiş. Bir yer afet riskli ilan edilmişse burada mutlaka dönüşümün olması lazım.”
MERKEZİ HÜKÜMET EL ATMALI
“Diyelim ki, buradaki belediyeler muhalif belediye ve yapmadılar bu hizmeti. O halde insan hayatı bizim için önemlidir diyorlarsa merkezi hükümet buraya el atmalıdır. Belediye yapmadıysa kendisi gelip yapmak zorundadır. Bir engel yok. Çünkü siz kanun muhalefetiyle burayı riskli alan ilan ettiniz. Riskli alan demek, bir doğal afette bu binada yaşayan insanların can ve mal kaybına uğrayacağını görmek anlamına gelir. Burada topu başkasına atmamak lazım. Adil düşünmek lazım. Bu şehrin bir dönüşüme ihtiyacı var.”
1990 ÖNCESİ BİNALAR KUMLA YAPILDI
“Eskişehir depreme hazır değil. Peki, neler yapılabilir? Bu şehirde yaşayan tüm insanların hakkını göz önüne alarak bir çalışma yapılabilir. Özellikle 15 bin insanı etkileyecek alanları ben biliyorum. Bunu yerel yönetimler, mühendisler odası, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü biliyor. Bu riskli alanlar içerisinde özellikle ekonomik ömrünü dolduran binalar var. Eskişehir’de 1990 öncesi yapılan binalar kumla yapıldı. O zaman hazır beton kullanılmıyordu. Bu binalar deprem yönetmeliği açısından da uygun değil. En azından bu binalarda basit olarak yapılabilecek bazı çalışmalarla bu risk ortadan kaldırılabilir ama bugüne kadar yapılmadı.”
YEREL YÖNETİCİLER KAMUOYUNA ANLATMALI
“Tabii şu an ekonomik olarak bir sıkıntı var ülkede. Yönetilemeyen bir ekonomi var. Merkezi hükümet özellikle yerel belediyelerin, çok net ifade ediyorum, gelirleri üzerinde tasarruf hakkını elde etti. Belediyelerin elini kolunu bağladı. Muhalif belediyeler bu dönemde bir hizmet yapmak istese bile karşılarında bir Tasarruf Genelgesi var ve yapamayacaklar. Yerel yöneticiler bu gerçeği, nerede ve nasıl bir engel konulduğunu doğru bir şekilde Eskişehir kamuoyuna anlatmalıdır.”
8 MAHALLEYİ RİSKLİ İLAN EDİP GİTTİLER
“Eskişehir’de geçmişte 8 mahallede 585 dönüm, Gündoğdu Mahallesi’nde 295 dönüm yani yaklaşık 700 bina, Sanayi Çarşısı’nda690 dönüm kanun muhalefetiyle riskli alan edildi ama buralarda hiçbir çalışma yapılamadı. Ben Saadet Partisi İl Başkanıyım ama meseleye bir teknik insan olarak da bakıyorum. Eskişehir mutlaka depreme hazır hale gelmelidir. İnsan hayatı bizim için çok ama çok önemlidir. Topyekun bir dönüşüm hemen olmayabilir ama 6 ve 6.5 üzeri olası bir depremde insanların daha az zarar görmesini temin etmek mümkündür. Bu da binanın kritik noktalarında, hatta insanlar binadayken dahi güçlendirme yapılabilir. Ama doğru olanı bu binaları yıkıp yeniden yapmaktır. Bu ekonomik bir maliyet gerektiriyor. Şu an hem Türkiye’nin genel ekonomisi ve hem de belediyelerin kaynakları buna yeterli değil.”
KONUT FİYATLARI VE KİRALAR NEDEN YÜKSEK?
“Eskişehir şu an arsa üretemiyor. Batıkent ve Aşağı Söğütönü’nde yeni imar alanları oluşturuldu. Orada da kat karşılığı inşaatlarla arsa sahiplerine yüzde 60 gibi bir pay veriliyor. 10 dairelik bir apartmanda 6 daire arsa sahibine, 4 daire müteahhide veriliyor. Müteahhit 10 daire yapacak ve 4’üne sahip olacak. Bu 4 daireyi 10 dairenin maliyeti üzerinden bir kar koyarak satacak. Bu da maliyetleri artırıyor. Bunun da haksızlık olduğunu ifade ediyorum.”
DÖNÜŞÜMLE BİRLİKTE FİYATLAR DA DÜŞER
“Bir an evvel Eskişehir’in Fevzi Çakmak, Şarhöyük, Erenköy, Emek, Büyükdere, Huzur, Gündoğdu, Çamlıca’nın bir kısmı, Yeşiltepe, Şirintepe’nin bir kısmında emsal ve ada bazlı kat artışı olabilecek bir dönüşüm yapılmalıdır. Bu dönüşüm yapılırsa Eskişehir kısmen depreme hazır hale gelir. Ayrıca Eskişehir’de cidden konut fiyatları düşer. Kira fiyatları da düşer. Bu bir bakış açısı. Burada belediye, merkezi hükümetle bir araya gelerek, gerçek teknik verilere dayanarak Eskişehir kamuoyuna anlatmalı.”
Kentte TOKİ üzerinden de bir tartışma yaşanıyor. Bir yandan teslim edileceği söylenen konutlar, bir yandan da yüzde 1 olan KDV’nin yüzde 10’a çıkarılması var. TOKİ mağdurları da uzun süre seslerini duyurmaya çalıştı. Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
VERGİYLE YAPTIĞINIZ HİZMETİ İNSANLARIN BAŞINA KAKMAYIN
“Bugün AK Parti İl Başkanı 15 bin konutun TOKİ aracılığıyla Eskişehir’e yapıldığını ifade ediyor. Birileri ‘biz hükümet olarak bunları yaptık’ diyor. Zaten yapacaksınız. 22 yıldan beri iktidarsınız. Zaten kendi paranızla yapmıyorsunuz. İnsanların verdiği vergilerle yapıyorsunuz. İnsanların verdiği vergilerle yaptığınız hizmeti, bu insanların başına kakmanızın anlamı yok. Bu haksızlıktır.”
TOKİ ARTIK TİCARET YAPIYOR
“TOKİ’nin kuruluş amacı sosyal konuttur. Gerçekten imkanı olmayanların daha az ücretle ev sahibi olabilmesi ile ilgili bir çalışmaydı. Ama şimdi TOKİ ticaret yapıyor. TOKİ bu işlemlerin dışına çıkmalı. Bu işi belediyeler yapmalı. TOKİ amacına yönelik çalışma yapmıyor. Saadet Partisi olarak TOKİ mağdurlarını destekliyoruz. Bence TOKİ mağdurları bir araya gelerek, sorunlarını sadece Eskişehir’in değil ülkenin de gündemine getirmeli. Merkezi hükümet bu sektörden çekilmeli. Yerel belediyeler eliyle, o şehrin ihtiyacı olan insanlara en düşük maliyetli sosyal konutlar yapılmalıdır.”
Türkiye gündemine dönecek olursak, ekonomik gidişatı nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’nin öncelikli çözmesi gereken sorunları ve çözüm önerileriniz neler?
ADALET VE KURUMLARI YERLE BİR OLDU
“Bu ülkede yaşanan tablo hiçbirimizi mutlu etmiyor. Ülkede adalet kurumlarının yerler bir olduğu, adalet kavramının değersizleştiği, insanların yarına umutla bakamadığı bir tabloyla karşı karşıyayız. Bugün maalesef ülkemizde haklının hukuku değil güçlünün hukuku ön planda. Eğer bir ülkede adalet kavramı yerle bir edilirse, bu ülke geleceğini inşa edemez. Öncelikle adalet diyoruz.”
KAYNAKLAR FAİZ VE YOLSUZLUĞA AKTARILDI
“Ülkede ciddi bir ekonomik sıkıntı var. Asgari ücret, açlık sınırı, yoksulluk sınırı rakamlarını hepimiz duyuyoruz. Bu rakamların insan haysiyet ve onuruna yakışmadığını söylüyoruz. Ülkenin kaynakları doğru kullanılmadı. Faiz ve yolsuzluğa aktarıldı. Bu kaynaklar çok büyük rakamlar. Alpagut’taki madenle ilgili ifade edilen cümle şu: Devletin burada 20 milyar karı olacak. Aynı devlet, 5 tane müteahhidin 660 milyar vergisini bir anda silebildi. Burada meseleye o noktadan bakmak lazım.”
TEK ADAM YÖNETİMİNDEN KURTULMALIYIZ
“Tek adam yönetiminden bu ülkenin kurtulması lazım. 14 ve 28 Mayıs’ta siyasi mülahazalarla bir başarı elde edilemedi ama ben iddia ediyorum: Tek adam yönetiminin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ülkenin hiçbir meselesini çözemeyeceğini söylüyorum. Ekonomiden ekolojiye, tarımdan sanayiye, adaletten hukuka, eğitimden dış politikaya kadar savrulan bir ülke var. Hepimiz bu tablonun böyle sürdürülemeyeceğini kendi ortamlarımızda anlatmaya mecburuz. Muhalefet partileri olarak bu hükümetin belirlediği gündemin dışına çıkarak memleketin gerçek gündemini en doğru şekilde, nasıl üreten bir ekonomiye geçebiliriz, adalet nasıl kurumlarla birlikte arzu ettiğimiz noktaya gelir, dış politikada nasıl savrulmamız olmaz, bunu doğru anlatmamız lazım.”
TARTIŞMALARI BIRAKIP ÇÖZÜMLERİ KONUŞALIM
“Eskişehir’de yaşıyoruz. İmardan altyapıya, ulaşımdan sosyal hayata kadar çözüm bekleyen sorunlar var. Eskişehir en güvenli şehirlerden biriydi. Son dönemde bu konuda da sıkıntılar yaşıyoruz. Burada bir bütün olarak, siyasi mülahazaları bir kenara bırakarak, kent bileşenlerinin bir araya gelerek, ‘Eskişehir nasıl daha iyi bir şehir olabilir’, ‘nasıl güvenli şehir haline gelebilir’ bunları konuşmak gerek.”
AYŞE BAŞKAN DİYALOG KURMAYA ÇALIŞIYOR AMA…
“Büyükşehir Belediye Başkanımız Ayşe Hanım, merkezi hükümet yetkilileriyle bir diyalog kurarak bu meseleyi çözebileceğine inanıyor. Ben de prensip olarak buna inanıyorum ama karşı tarafın bir muhalif belediye başkanı ile diyalog içinde olmak istediğini düşünmüyorum. Bu görüşmeler olmalıdır ama bu görüşmeler kamuoyu önünde olursa sonuç alınabilir.”
Kaynak : HABER MERKEZİ