Türkiye önemli bir darboğazdan geçiyor. Yüksek finansman maliyetleri altında ayakta kalma mücadelesi veren sanayici ekonomideki durgunluk ve daralmaya dikkati çekerken, talebi azaltma modellemesiyle sürdürülen sıkılaştırma politikası vatandaşı gelirinden ediyor.
Türkiye önemli bir darboğazdan geçiyor.
Yüksek finansman maliyetleri altında ayakta kalma mücadelesi veren sanayici ekonomideki durgunluk ve daralmaya dikkati çekerken, talebi azaltma modellemesiyle sürdürülen sıkılaştırma politikası vatandaşı gelirinden ediyor.
Yaklaşık 3 yıldır düşük gösterilen enflasyona göre yapılan zamlar özellikle “emekli ve asgari ücretli” gibi dar gelirlileri perişan etti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), merakla beklenen haziran ayı enflasyonunu açıkladı.
Buna göre enflasyon aylık yüzde 1,37, yıllık ise yüzde 35,05 oldu.
Enflasyonu Araştırma Grubu (ENAG) ise aylık enflasyonu yüzde 3,05, yıllık ise 68,68 olarak hesapladı.
TÜİK ile ENAG arasındaki enflasyon farkı yüzde 33,63.
Haziran enflasyonuyla memur ve emeklilerine verilecek 6 aylık enflasyon farkı 15,6, SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine yapılacak zam ise yüzde 16,67 olacak. Böylece en düşük emekli maaşı 16 bin 880 TL, en düşük memur maaşı ise 42 bin 520 TL oldu.
Akaryakıt ürünlerinden tütün ve alkollü içeceklere kadar pek çok ürüne yüzde 15 civarında ÖTV zammı yapıldı.
Salı günü doğalgaza yapılan yüzde 24,6’lık zammı da unutmamak lazım.
Bu köşede defalarca yazdım, vatandaşı TÜİK eliyle fakirleştirdiler diye…
Daha iyi anlatmak amacıyla yıllar itibarıyla emekli maaşı ile asgari ücreti mukayese edelim isterim.
2016 yılında emekli maaşı 1.663 TL, aynı yıl asgari ücret 1.000 TL, aradaki fark yüzde +66.
2017 yılında emekli maaşı 1.855 TL, asgari ücret 1.300 TL, aradaki fark yüzde +42.
2018 yılında emekli maaşı 2.108 TL, asgari ücret 1.404 TL, aradaki fark yüzde +50.
2020 yılında emekli maaşı 2.472 TL, asgari ücret 2.020 TL, aradaki fark yüzde +39.
2021 yılında emekli maaşı 3.295 TL, asgari ücret 2.625 TL, aradaki fark yüzde +25.
2022 yılında emekli maaşı 5.895 TL, asgari ücret 5.500 TL, aradaki fark yüzde +7.
2023 yılında emekli maaşı 9556 TL, asgari ücret 11.402 TL, aradaki fark yüzde -28.
2024 yılında emekli maaşı 14.469 TL, asgari ücret 22.105 TL, aradaki fark yüzde -35.
Emekli maaşı son 9 yılda asgari ücret karşısında son 9 yılda yüzde 101 erimiş.
Eğer 2018 yılındaki asgari ücret ile olan yüzde 66’lık fark korunabilseydi en düşük emekli maaşı 36 bin 694 lira olacaktı.
Nerden nereye geldi.
Açlık sınırı 26 bin 115 lira, yoksulluk sınırı ise 85 bin 66 TL.
Asgari ücretin açlık sınırında olduğunu da belirtmek gerekir.
Toplumsal huzuru bozacak noktaya gelen bu dengesizlik karşısında emekliler neredeyse her gün alanlarda eylem yapıyor.
Yanlış ekonomi yönetiminin faturasını emekli ve asgari ücretliler başta olmak üzere dar gelirliler ödüyor.
Bu tabloya bakınca ne kadar haklı oldukları ortada değil mi?
‘İmamoğlu cezaevinden çıkarsa biteriz!’
Gazeteci Nuray Babacan, AK Parti'li bir üst düzey yöneticinin “Bu saatten sonra İmamoğlu cezaevinden çıkarsa biteriz' dediğini iddia etti.
İmamoğlu’nun tutuklanması sürecine ve belediyeye kayyum atanmasına itiraz eden ve partide ikna süreci yürüten AK Parti’nin üst düzey yöneticilerinden birinin arkadaşlarına, “Bu saatten sonra İmamoğlu cezaevinden çıkarsa aleyhimize olur, biteriz” dediğini savunan Babacan, AK Parti’de konuşulanları kulis bilgisi olarak aktardı.
AK Parti’de, ekonomi ve borsadaki dalgalanmaların önemli gündem oluşturduğunu da belirten Babacan, CHP davasında kararın ertelenmesinin bile borsada yaptığı olumlu etkinin konuşulduğunu belirtti.
Sözü Babacan’a bırakalım:
“Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekonomi yönetiminin, CHP davasında çıkacak olumsuz kararın en az 19 Mart kararı gibi etki yapacağını, görüştükleri arkadaşlarına anlattıkları biliniyor. Ekonominin yeni bir kriz dalgasını kaldıramayacağı yorumları yapılıyor.”
Anlayacağınız…
Tam aksi beklentiyle hayata geçirilen CHP ve belediyelerine yönelik düzenlenen operasyonlar, kayyum ve kurultay davası CHP’yi daha da güçlendirdi.
Bunu AK Parti’lilerin görmemesi imkansız.