Sendikalı işçiler teyakkuzda!

Ocak 2025’ten itibaren geçerli olacak kamu toplu iş sözleşme görüşmelerinde aylardır ilerleme sağlanamazken… Hükümet işçilerle alay edercesine bir teklif verdi.

18 Haziran 2025 09:17
A
a
Ocak 2025’ten itibaren geçerli olacak kamu toplu iş sözleşme görüşmelerinde aylardır ilerleme sağlanamazken…
Hükümet işçilerle alay edercesine bir teklif verdi.
Teklifte, bu yılın ilk 6 ayı için yüzde 16, ikinci 6 ayı için yüzde 8, 2026’nın ilk 6 ayı için yüzde 7, ikinci 6 ayı içinse yüzde 5 zam oranında artış öngörüldü.
İşçilerin bu zam karşısındaki “teyakkuz” halini, “tetikte bekliyorlar” diye okumak da mümkün.
Nedeni belli.
Türkiye’de 600 bin, Eskişehir özelinde ise 9 bin kamu işçisini ilgilendiren bir durum ancak…
Sendikalı işçilerin maaşları, asgari ve özel sektördeki ücretleri de yakından ilgilendirdiğinden Türkiye’deki emekçiler için de belirleyici nitelikte.
Eskişehir’de 2023 yılı verilerine göre sadece Türk-İş’e bağlı 16 sendikaya üye 52 bin 355 işçi bulunuyor.
Bunlardan yaklaşık 9 bini “Kırka Eti Bor, TÜRASAŞ, TCDD ve 1. Hava Bakım Fabrikası!” gibi kamu işletmelerinde çalışıyor. 350-400’ü eski kadrolu, 6 bin 600 civarında ise şirketlerde olmak üzere 7 bin de belediyelerde çalışan işçi söz konusu.
Eskişehir’de 17 bin ile en fazla üyeye sahip sendika Türk Metal Sendikası olurken, bunu 6 bin 500 ile Belediye-İş, 6 bin ile Çimse-İş, 5 bin 834 ile Tek Gıda-İş, 4 bin ile Tez-Koop-İş, 3 bin 500 ile Demiryol-İş, 2 bin 100 ile Türk Harb-İş Sendikası izliyor.
Bunlar tabii ki sadece Türk-İş çatısı altındaki sendikalar.
DİSK ve Hak-İş’e bağlı sendikalara üye işçi sayıları dahil değil.
Bilinenin aksine bu yıl toplu iş sözleşmesi masasında yetkili konfederasyon Türk-İş değil Hak-İş.
Ancak Türk-İş de iki konfederasyonun centilmenlik yaklaşımı dolayısıyla görüşmelere Hak-İş ile birlikte giriyor.
Gelelim asıl meseleye…
Böylesine absürt, hayatın gerçekliğinden uzak bir zam teklifine tepki olarak Türk-İş bugün Maliye Bakanlığı önünde sadece basın açıklaması yapmakla yetiniyor.
İnanılır gibi değil.
Ayrıca neden Maliye Bakanlığı?
Bu durumun muhatabı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı.
Yoksa yakın zamanda iktidar yandaşı Yeni Şafak gazetesine de manşet olan, başta yüksek faz olmak üzere ekonomi programı adeta yerden yere vurulan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e tepki göstererek, iktidar içindeki bir gruba mesaj mı verilmek isteniyor?
Hak-İş’ten ise eylemsellikle ilgili tık yok.
Hasılı…
İktidarın ağzına bakan, bırakın eylem yapmayı gür sesle bile açıklama yapıp hükümeti eleştiremeyen böylesine ürkek konfederasyon başkanları oldukça ne kamu ne de özel sektördeki sendikalı işçiler hak ettikleri ücreti alabilir.
Bu tabloda fazla beklentiye girmeye gerek yok.
Bakın görün, birkaç puanlık iyileştirmeyle Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ile Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan hükümetin teklifine imzayı basar.
Bu konfederasyon başkanlarının, hükümetin teklif karşısında adeta teyakkuza geçen işçilerin haklarını savunabileceklerini düşünmek bana göre hayal.
Çünkü balık baştan kokmuş…

‘Tarih hainler ve korkaklar tarafından yazılamaz!’

Türk-İş’e bağlı Türk Harb-İş Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, ESTV yayınında hükümetin verdiği zam teklifini değerlendirdi.
İlk sözü, “Bu teklifi kabul etmek mümkün değil. Hiç kimse işçileri bu zamma ikna edemez” olan Atak, Eskişehir’de örgütlü oldukları Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı 1. Hava Bakım Fabrikası’nda 7 yıllık bir işçinin 39 bin lira maaş aldığını açıklayarak, aslında içinde bulundukları durumu net bir şekilde ortaya koydu.
Bir zamanlar 1. Hava Bakım Fabrikası’nda işe başlayan bir işçi için “Hayatı kurtuldu” yakıştırması yapılırken, bugün F-4 ve F-16 uçaklarının bakım ve modernizasyonu gibi ülkenin milli savunmasında hayati role sahip sektörde çalışan 7 yıllık sendikalı nitelikli bir işçinin 39 bin lira alması gerçekten kabul edilebilir bir durum değil.
Başkan Atak’ın, şu sözleri çarpıcı:

“Şu enflasyonda sözleşmelerin yenilenmesi gerekirken yüzde 16 zam teklifi geliyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. 79 bin lira yoksulluk sınırı olan bir ortamda işçiler adeta yoksul olmak için hükümete ricada bulunuyorlar. Öyle bir şey olamaz.
Türk Harb-İş Sendikası ve Türk-İş Genel Merkezi'nin Türkiye çapında eylemler yapması gerekiyor.
Eğer bu eylemler gerçekleşmezse hükümet 600 bin kamu işçisini yoksulluk sınırının altında, açlık sınırına yakın bir yerde bırakır.
Geriye dönük baktığımızda Türkiye'de işçi sınıfı her zaman toplumsal ve siyasal hayata yön vermiştir. Yön verebilmesi için de bir tavır alması gerekir. Ama bu tavırdan çok uzaktayız.
Konjonktürel olarak bunda antidemokratik ortamın da etkisi olduğunu biliyorum. Fakat buna rağmen hiç kimse kusura bakmasın, tarih hainler ve korkaklar tarafından yazılamaz.”

Al benden de o kadar.
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi