Eskişehir’in Beylikova ilçesinde bulunan nadir toprak elementi sadece şehri değil Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor.
Eskişehir’in Beylikova ilçesinde bulunan nadir toprak elementi sadece şehri değil Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor.
Borda ağırlığı Eskişehir’de olmak üzere dünyanın en büyük rezervine sahip Türkiye, Beylikova ilçemizde keşfedilen nadir toprak elementiyle de 800 milyon tonluk rezerve sahip Çin'den sonra 694 milyon rezervle dünyada ikinci sırada yer aldı.
Havacılık, savunma ve uzay sanayisi, biyomedikal gibi alanlarda kullanılan nadir toprak elementi Beylikova ilçesinde 18 Nisan’da açılışı yapılan pilot tesiste çıkarılmaya başlandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Beylikova Florit, Barit ve Nadir Toprak Elementleri İşletmesi şu anda yıllık 1.200 ton işleme kapasitesine sahip.
Burada yaklaşık 150 kişi istihdam ediliyor. Tam kapasiteye geçildiğinde yıllık 500 milyon ton nadir toprak elementi işlenecek ve 2 bin Eskişehirli çalışacak.
Başlıkta yer alan Fransızların meselesine gelecek olursak…
ESTV stüdyolarında konuk ettiğimiz İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı ve Eskişehir Madencilik Kümesi Başkanı Metin Çekiç, madencilik sektörüne ışık tutan önemli açıklamalarda bulundu.
Çekiç, 1950’li yıllarda Beylikova’da maden araştırması yapan Fransızların nadir toprak elementi rezervini tespit ettiklerini ancak işletmecilik iznini alamayınca burada “maden yok” diye rapor düzenleyip gittiklerini söyledi.
Başkan Çekiç’in verdiği rakamlar Eskişehir’in ne kadar kıymetli bir madenin üzerinde bulunduğunu şöyle ortaya koyuyor:
“Beylikova’daki keşifle barit, florit ve toryum gibi elementler tespit edildi. Toryum, çok önemli bir maden 50 ton toryumla Türkiye’nin tüm enerji ihtiyacını giderebiliyoruz. 1 ton toryum 1 milyon ton ham petrole eş değer. Fakat bu madenleri çıkarmak için teknoloji gerekiyor.
Nadir toprak elementlerinde Çin söz sahibi, dünyada yüzde 70 gibi tüm gelişmiş ülkeler Çin’e bağımlı. Bu teknolojiye şu anda ülkemiz sahip değil. Kırka’daki borda olduğu gibi bunu ham ürettiğinizde fazla bir katma değeri olmuyor. Bunu eğer işleyip yarı mamul veya uç ürün haline getirirseniz… Esas değer orada ortaya çıkıyor.
Normalde tonu 700-800 dolar olan hammadde işlendiğinde 200 bin dolarlara kadar erişebiliyor.
Nadir toprak elementli şu anda cep telefonları, iletişim araçları, piller, bataryalar, NASA’nın uzaya fırlattığı füzelerin ateşleme sistemleri, modüller, kamera lensleri ve televizyonların ekranlarının yapımında kullanılıyor.
Ticaret savaşlarının bir sebebi de nadir toprak elementleridir. Çin ve ABD şu anda bu elementleri işleyebilecek mamule dönüştürecek teknolojiye sahip. Ülkemiz de bu teknolojiyi buraya getirmek için Çin ve ABD ile görüşüyor. Eğer bu teknoloji gelişirse Türkiye elektrikli araçlar olsun telefonlar olsun ha keza elektronik cihazlar… Bunların hammaddesinde söz sahibi olacağız.
Bu maden yüzeyde genel toprak içine karışık halde bulunuyor. Ama orda zenginleştirmek gerekiyor. Pilot tesiste önce bunu kaba olarak işleyip ayrıştırıyorsunuz. Enerji Bakanımızın söylediği şu: Endüstriyel tesisle ilgili, teknolojisiyle ilgili görüşmeler sürüyor. Çin veya ABD olur, anlaşıldığında birkaç yıl içinde bu tesis faaliyete geçecek.”
Umarız ve dileriz ki bu teknoloji Türkiye’ye getirilir ve ülkenin kalkınmasına, Eskişehirlilerin de istihdamına önemli katkılar sunar.