Yılmaz Büyükerşen’in 1999 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesiyle kaderi değişmeye başlayan Eskişehir adeta küllerinden yeniden doğdu.
Yılmaz Büyükerşen’in 1999 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesiyle kaderi değişmeye başlayan Eskişehir adeta küllerinden yeniden doğdu.
Art arda 5 dönem oylarını artırarak seçim kazanıp 25 yıl Eskişehir’e önemli hizmetler sağlayan Yılmaz Büyükerşen, CHP’ye geçtiği 2011 yılına kadar DSP’de, daha sonra da CHP’de belediye başkanlarının belirlenmesinde karar verici oldu.
Belediyelerde 1999 yılından itibaren Ahmet Ataç, 2014 yılından sonra da Kazım Kurt ile yol yürüdü, parti merkezi kontenjanları hariç milletvekillerinin belirlenmesinde söz sahibi oldu.
Porsuk’un ıslahı ve tramvayla işe başlayıp, vizyoner alt ve üstyapı çalışmalarının yanı sıra kültür ve sanat yatırımları, devasa parkları, tarihi Odunpazarı bölgesi sayesinde sosyal yaşamı güçlü, önemli bir turizm destinasyon merkezi haline gelen Eskişehir, Eskişehirlilerin gururunu okşamaya devam ediyor.
Burada saymakla bitmeyecek kalıcı eserleri hayata geçirirken Büyükerşen aynı zamanda Eskişehir’in hamisi oldu.
Yol arkadaşlarıyla zaman zaman dargınlıklar yaşasa da siyaseten attığı adımlar, aldığı kararlar hem şehri hem de partisi CHP’yi güçlendirdi.
Akademi Başkanlığı ve Rektörlüğü süresince ilkleri hayata geçiren başarılarla dolu kariyerine Eskişehir’i Türkiye’nin göz bebeği haline getiren belediye çalışmalarını da ekledi.
Akademisyenliği de siyaseti de belediyeciliği de Eskişehir’in parlak geleceği için adeta birer yatırım oldu.
Herkes siyasi meşrebine göre bakabilir ancak şu bir gerçek ki Yılmaz Büyükerşen şehrin hamisiydi.
Büyükerşen’in el verdiği Ayşe Ünlüce, imkanları ölçüsünde çıtayı daha yükseğe koymak için çabalıyor.
Ha keza Kazım Kurt ve Ahmet Ataç için de bu geçerli.
Ancak mesele şurada düğümlenip kalıyor.
Eskişehir’in hamisi kim olacak?
Milletvekilleri Eskişehir özelinde güçlü belediye başkanlarının gölgesinde kalıyor.
Sözünü geçirecek, Eskişehir’e bırakın yeni hükümet yatırımlarını mevcut devam eden yatırım ve projeleri bile hızlandıracak, ek kaynak yaratacak güçlü bir iktidar figürü tam anlamıyla kendini gösteremedi.
En azından şimdiye kadar göremedik.
Evet Yılmaz Büyükerşen belki sadece Büyükşehir Belediye Başkanı’ydı ancak karar vericiydi, Eskişehir’in kaderini tayin etmekte mahirdi, iş bitiriciydi, her çıkışı ses getiriyordu.
Büyükerşen’in şehrin geleceği ve siyasetteki belirleyici rolünü tamamlayıp köşesine çekildiğini düşünenlerin kariyer planları yaptıklarına tanık oluyoruz.
Tabii ki bundan doğal bir şey olamaz ancak mesele şehrin hamiliğinde, yedieminliğinde düğümlenip kalıyor.
Kim?
Serdar Ulucan’dan MHP’ye zor sorular!
İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan, ESTV yayınında Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Öncelikle Türkiye’de bir Kurt sorunu değil terör sorunu olduğunu vurguladı.
AK Parti’nin 2002 yılında sıfır terörle iktidarı teslim aldığına dikkati çeken Ulucan, “Sıfır terörden teröristle mücadeleye, en sonunda teröristle müzakereye, şimdi baktığımızda teröristle kardeş olma noktasına gidiyorlar” dedi.
İktidarın bu yöndeki 23 yıllık icraatlarına bakıldığında binlerce canın, binlerce Türk Silahlı Kuvvetleri'nin şanlı, şerefli ordu personeli askerlerin şahadete erdiğine dikkati çeken Ulucan, şöyle devam etti:
“Milliyetçi Hareket Partili arkadaşlar Meclis’te DEM heyetiyle bir görüşme yaptılar.
Rahmetli Fırat Çakıroğlu'nun durumunu sordular mı? Aybüke öğretmeninin durumunu sordular mı? Eren Bülbül’ü sordular mı? ‘Bunlarla müzakere yapılmaz, mücadeledir’ diyoruz.
Milletimizin de şunu görmesi lazım, şunu anlaması lazım; Türk milleti olarak biz devlet ve hükümet kavramını kaybettik, bunu geri tekrar kazanmamız lazım.”
Anlayacağınız…
DEM Parti heyetine kapıyı kapatan İYİ Parti’nin İl Başkanı Ulucan, MHP’lilere fabrika ayarlarındaki noktayı işaret etti.