Eskişehir Diş Hekimleri Odası Başkanı Cenk Ataç, ESTV yayınında yakın zamanda meslektaşlarını ilgilendiren tehlikeye dikkati çekti.
Eskişehir Diş Hekimleri Odası Başkanı Cenk Ataç, ESTV yayınında yakın zamanda meslektaşlarını ilgilendiren tehlikeye dikkati çekti.
Eskişehir, Kütahya ve Bilecik bölgesini kapsayan Oda’nın üye sayısını 550 olarak açıklayan Ataç, sadece Eskişehir’de 350 üyeleri bulunduğunu söyledi.
Diş Hastanesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde akademisyen olarak 100 meslektaşları olduğunu anımsatan Ataç, “Muayenehane, poliklinik açarken Oda’ya üye olmak zorunluluğu var. Sadece kamudakiler üye olmak zorunda değil. Ama biz kamuda bulunan ve üye olmak isteyenleri de üye yapıyoruz” dedi.
Başkan Ataç, Türkiye genelinde 55 bin civarında diş hekimi bulunduğunu anımsatarak, şu önemli konuya işaret etti:
“Diş hekimliğiyle ilgili en büyük sorun Fakülte sayısı ve kontenjan sayısının fazlalığı. Mezun olduğum 1996 yılında 9 fakülte vardı Türkiye'de. Şu anda fakülte sayısı 109’a çıktı. Bu, anormal bir sayı. Kontenjan sayıları da arttı. Yılda yaklaşık 10 bin diş hekimi mezun oluyor. Şu anda 55 bin diş hekimi olduğunu düşündüğünüzde 5 yıl sonra diş hekimi sayısı iki katını aşacak. Bu da Türkiye'deki diş hekimlerinin işsiz kalmasına neden olacak. Sayının artması nedeniyle çok fazla diş hekimi artık asgari ücretle bazı polikliniklerde, bazı yerlerde çalışıyor. Sağlık Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerde, bu kontenjanın bu sene yüzde 15 oranında azaltılacağını söylediler. Biz de onu ümitle bekliyoruz ama o da yeterli olmayacak. Yani bu kontenjanların daha da azaltılması lazım.”
Başkan Ataç, aslında hukuk, mühendislik ve atama bekleyen öğretmenlerde olduğu gibi ihtiyaçtan çok mezun verilmesine yol açan üniversitelerin ve kontenjan fazlalığına diş hekimliği penceresinden ışık tuttu.
Sağlık Bakanlığı’nın diş hekimlerinin ileride işsizler ordusuna katılmasının önüne geçmek için bu yıl kontenjanda yüzde 15 kısıtlamaya gitmesi önemli ancak tek başına yeterli değil.
Ataç’ın da işaret ettiği gibi 1996 yılında 9 olan diş hekimliği fakültesi sayısının yaklaşık 30 yılda 109’a çıkmasının izahı mümkün değil.
Artık acil olarak YÖK’ün bu işe el atması ve eğitim sistemindeki bu yanlışlığın önüne geçmesi şart oldu.
Eskişehir’de 11 Sigara Bırakma Polikliniği hizmette
Sigara içme oranlarında Türkiye dünyada 9, Avrupa'da ise 3. sırada.
Yavaş yavaş öldüren bu illetten kurtulmak isteyenler için Sağlık Bakanlığı tüm illerde poliklinikler açtı.
Tütünle mücadele kapsamında Eskişehir genelinde toplam 11 sigara bırakma polikliniği ücretsiz hizmet veriyor. Kent merkezinde ve ilçelerde sigarayı bırakmak isteyen vatandaşlara destek sağlıyor.
ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı’nı arayarak da ücretsiz danışmanlık hizmeti alınabilinirken, 182’yi tuşlayarak Merkezi Hastane Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden polikliniklerden randevu oluşturabiliniyor.
Sağlık Müdürlüğü verilerine göre, geçen yıl kent genelinde hizmet veren polikliniklere toplam 3 bin 188 hasta başvurdu. Bu başvuruların 1.511’i ilk muayene olarak kaydedildi. Sigarayı bırakma oranı ise yüzde 25 olarak gerçekleşti. 2025 yılının ilk dört ayında ise poliklinik sayısı 11’e yükseldi.
Bu dönemde toplam 1.830 kişi sigara bırakma polikliniklerine başvurdu ve bunlardan 1.028’i ilk kez muayene edildi. Bu yılın ilk dört ayında sigara bırakma oranı yüzde 25 oldu.
Bu çabaya Eskişehir’den önemli katkılar sunan İl Sağlık Müdürlüğü nezdinde Müdür Doç. Dr. Yaşar Bildirici’ye de teşekkür etmek lazım.
Sakarbaşı’ndaki su meselesini DSİ’den değil AK Parti Çifteler İlçe Başkanı’ndan öğrendik
AK Parti Çifteler İlçe Başkanı Yakup Öner, Çifteler’de Sakarbaşı suyunun debisinde azalma yaşanması ve kayıp, kaçağın azaltılması konusunda DSİ’nin nasıl çözüm üreteceğini açıkladı.
Öner, şunları ifade etti:
“DSİ, bölgedeki teknik kontrolleri sürdürüyor ve havuzdaki çatlakların kapatılması için enjeksiyon yöntemiyle dolgu yapılması, ayrıca özel katkılı betonla yapıların güçlendirilmesi yönünde planlamalar yapmış durumda. Yani müdahale ediliyor.
Sonuç olarak, Sakaryabaşı kurumuş değil, kaynaklarda ciddi bir kriz yok. Havuzdaki kaçaklar biliniyor, teknik çözüm süreci planlanmış durumda.
Ne Yapmalı?
Doğal alanlarımızı koruyalım, ama bilgiyle. Sorumluluğu sadece tek bir kuruma yüklemeden, herkesin gerekeni yapıp yapmadığını sorgulayalım. Sosyal medyada dolaşan bilgi kirliliğine değil, verilere ve uzman görüşlerine kulak verelim.”
Dediği doğru açıklama yapsalar uzman görüşlerine kulak vermek lazım ama…
Türkiye’de yetkili uzmanlar konuşamadıkları için…
Bilgilendirici açıklamayı yetkililer yerine siyasiler yapıyor.
Maalesef durum bu.