Asgari ücret, resmi enflasyon yüzde 44’ün altında yüzde 30’luk artışla enflasyonun altında zamlandı.
Asgari ücret, resmi enflasyon yüzde 44’ün altında yüzde 30’luk artışla enflasyonun altında zamlandı.
İktidar 17 bin liradan 22 bin liraya çıkardı.
Temmuz 2024’te ara zam yapılmayınca asgari ücret enflasyon karşısında ciddi biçimde eridi.
Geçen yılki kayıp 7 bin 481 TL’ye yükselmişti. Asgari ücretle çalışanın 2024 yılı boyunca kaybı 55 bin TL’yi buldu.
Anlayacağınız iktidar, enflasyondan düşük hedef zamda ısrar edince asgari ücretin enflasyon karşısındaki kaybı kalıcılaştı.
Gelelim bugüne…
Ocak-Nisan ayında gerçekleşen enflasyon ile asgari ücretlinin kaybı şu anda 3 bin lira.
Eğer enflasyonla mücadele ve sıkılaştırma politikasına bağlılık gerekçesine sığınılırsa bu yıl asgari ücretlinin durumu fena olacak.
Emeklilerin durumu ise içler acısı.
Onların 14 bin 500 liralık aylıklarının 2 bin lirası daha 4 ayda gitti zaten. Temmuzda kuvvetle muhtemel yüzde 17-18 zam alacaklar ama nafile.
Tam bu noktada, dini bayramlarda emekliye ikramiye verilmesinin mimarı CHP, el yükseltti.
Asgari ücrete ara zam, emekliye seyyanen zam talibini yüksek sesle dillendirmeye başladı.
CHP lideri Özgür Özel, DİSK’i ziyaretinde, bu konuyu gerekçelendirerek, “Bugün geldiğimiz noktada asgari ücret 22 bin liraydı. TÜİK'in dediği doğru bile olsa, 3 bin lira eridi bile. 2 ay da böyle geçecek. Bu erime TÜİK'e göre 4.500 lirayı geçecek. Öbür 6 ayda geçen seneden de berbat günler başlayacak. Bu rakamlar TÜİK'e göre... TÜİK emeği sömüren bir enflasyon açıklıyor. Gerçek olmayan bir enflasyon açıklıyor” dedi.
İşte zurnanın “zırt” dediği, gerçekle bağı zayıflayan iktidarın bir türlü anlayamadığı mesele de burada düğümleniyor.
Yaklaşık 3-4 yıldır TÜİK tarafından düşük gösterilen enflasyona göre asgari ücrete ve maaşlara yapılan zamlar, tüm mal ve hizmetlere TÜİK enflasyonunun iki katı gelen zamlar nedeniyle emekli ve çalışanlarla toplumun büyük bölümünü açlık sınırının altına sürükledi.
Artık TÜİK’in açıkladığı enflasyon kadar asgari ücret, işçi, emekli ve memur maaşlarına yapılan zamlar kur-tar-mı-yor.
Durum bu kadar net.
O nedenle asgari ücrete ara zam, emekliye de seyyanen zam veya oransal ek refah payı zammı kaçınılmaz.
Ana muhalefet partisi CHP’nin bu talebi meydanlarda haykırarak iktidarı köşeye sıkıştırması, zaten canı burnunda olan bu millette karşılık bulacaktır.
Demedi demeyin.
5 bin yıllık ekmek Eskişehir’i dünyaya tanıttı!
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Türkel, ESTV yayınında, Küllüoba Höyüğü’nde 28 yıldır sürdürülen kaçı çalışmaları hakkında bilgi verirken, dünya arkeoloji literatürüne giren 5 bin yıllık ekmeğin gün yüzüne çıkartılmasının heyecanını bizimle paylaştı.
Dünya kamuoyunda yankı uyandıran bu olay, bir yandan önemli bir arkeolojik bulgu olarak Prof. Dr. Türkel ve ekibini heyecanlandırırken…
Bir yandan da Eskişehir’in dünyaya tanıtımına önemli katkıda bulundu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin bu ekmeği üretme konusundaki karırlılığından bahseden Prof. Dr. Türkeli, şunları söyledi:
“Yakılmış olması çok önemli bunun ulaşabilmesi, kalabilmesi için. Yoksa çok zor çünkü organik bir malzemeden bahsediyoruz. Organik malzemenin gelmesi için yakılmış olması ve tabi üzerinin kapatılmış olması önemli. Çünkü bugün hava almaya başladığında bozulmaya başladığını hemen görüyorsunuz zaten.
Dolayısıyla orada 5 bin yıl bizi beklemiş. Hatta biz 28 yıldır kazıyoruz. Bizim kazdığımız süreçte de bizi beklemiş. O anlamda hakikaten çok ilginç bir şey. Bilimsel olarak yayını hazırladık bir taraftan. Onun bir analiz çalışması da vardı, onları da tamamladık.
Şimdi yayın üzerinde artık çok ufak düzeltmeleri yapıyoruz, onu da göndereceğiz. Ulusal anlamda çok ses getirdi ama uluslararası basın da ilgi gösterdi.
Fransa'dan, Almanya'dan çok büyük ilgi var, orada sürekli gazetelerde, sosyal medya hesaplarında onlar da paylaşıyorlar. Çünkü dünya açısından çok önemli bir bulgu. Buna da Eskişehir ev sahipliği yaptı. Biz çok mutluyuz tabii ki.”
Son söz olarak şunu belirtmezsem olmaz…
Büyükşehir ve Odunpazarı belediyeleri, ESO, ETO ve bazı özel kuruluşun Küllüoba Höyüğü arkeolojik kazı çalışmalarına destek vermesi kıymetli ama yetmez…
Küllüoba’nın turizme kazandırılması ve bunun için yürüyüş yolları gibi kaynağa ihtiyaç duyan bazı çalışmaların yapılması gerekiyor. İş dünyasının gönül rahatlığıyla destek verebileceği bir çalışmadan bahsediyoruz.
Küllüoba Höyüğü arkeolojik bilim ekibini yalnız bırakmayalım derim.