Modern iş dünyasında başarı, yalnızca akademik bilgiyle değil, aynı zamanda pratik deneyimle de belirleniyor; ancak birçok üniversite öğrencisi, mezuniyet sonrası iş başvurularında bu deneyim eksikliği nedeniyle sıkıntı yaşıyor.
Üniversite mezunları, iş dünyasına adım atmadan önce deneyim sahibi olmanın önemini biliyor. Ancak pek çok öğrenci, mezuniyet sonrası iş başvurularında deneyim eksikliği nedeniyle zorluk yaşıyor. Bu durum, özellikle eğitim hayatında karşılaşılan katılım zorunluluklarıyla daha da karmaşık hale geliyor.
Öğrenciler, derslere katılım zorunluluğu ile iş deneyimi kazanma arasında sıkışmış durumda.
Üniversite son sınıf öğrencisi Şevval A.”Mezun olduğumuzda deneyim istiyorlar, hocalar derslere tem katılım istiyorlar gençler ikisinden birini tercih etmek durumunda kaldığında ya deneyimsiz ya da eğitimsizkalıyor,öğrenciyeyardımcı olmaya çalışmıyorlar” dedi.
Öğretmenlerin, derslere katılımı teşvik etmesi, öğrencilerin pratik deneyim edinme fırsatlarını kısıtlıyor. Böylece, mezuniyet sonrası öğrenciler ya deneyimsiz ya da eğitimsiz bir şekilde iş aramak zorunda kalıyor. Bu sorun, eğitim kurumlarının öğrencilere yeterince destek olmamasından kaynaklanıyor. Öğrencilerin gerçek dünya deneyimlerine erişimini kolaylaştırmak yerine, çoğunlukla akademik katılımı önceliklendiren bir sistemle karşı karşıya kalıyorlar.
Kaynak : TUĞÇE KAŞ