Eskişehir İl Sağlık Müdürü'nden Dünya Obezite Günü'nde özel mesaj

Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici, 4 Mart Dünya Obezite Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, obezitenin sağlık üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Bildirici, obezitenin Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından "vücutta sağlığı bozacak ölçüde anormal veya aşırı yağ birikmesi" olarak tanımlandığını belirterek, obezitenin yalnızca bir hastalık değil, birçok sağlık sorununa yol açan bir durum olduğunu ifade etti.

Bildirici, beden kütle indeksinin 25'in üzerinde olmasının fazla kiloluluk, 30'un üzerinde olmasının ise obezite olarak kabul edildiğini vurguladı. Ayrıca, bel çevresi ölçümünün kadınlarda 80 cm, erkeklerde ise 94 cm'nin üzerinde olmasının riskli kabul edildiğini, 88 cm'yi aşan bel çevresinin ise obezite olarak değerlendirildiğini söyledi.

Obezitenin yalnızca tek başına bir hastalık olmadığını, aynı zamanda hipertansiyon, tip 2 diyabet, kalp-damar hastalıkları, inme, bazı kanser türleri ve solunum hastalıkları gibi pek çok ciddi sağlık sorununa yol açtığını belirtti. Obezitenin temel nedenlerinden birinin, enerji alımı ile enerji harcaması arasındaki dengesizlik olduğunu ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler ile fiziksel aktivitenin azalmasının bu sorunu daha da büyüttüğünü söyledi.

DSÖ'nün 2024 yılında yayınladığı rapora göre, 2022 yılında dünya genelindeki yetişkin nüfusun %43'ünün fazla kilolu veya obez olduğunu, bunların %16'sının ise obez olduğunu belirten Bildirici, Dünya Obezite Federasyonu'nun 2023 yılında yayınladığı rapora da atıfta bulunarak, 2035 yılına gelindiğinde dünya genelinde 1,9 milyar kişinin obezite ile yaşayacağını ve bunun her dört kişiden birini oluşturacağını vurguladı.

Dünya Obezite Federasyonu'nun 2025 yılı için belirlediği tema olan "Sistemleri Değiştir, Sağlıklı Yaşa"ya dikkat çeken Bildirici, obezite ile mücadelenin yalnızca bireysel çabalarla mümkün olamayacağını ve sağlık ile gıda sistemlerinde yapısal düzenlemelere gidilmesinin önemini ifade etti. Bildirici, obeziteyle mücadelede önleme çalışmalarının esas olduğunu ve bu nedenle toplum eğitimlerinin ve farkındalık çalışmalarının sürekliliğinin gerektiğini belirtti.

Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin obeziteden korunma ve mücadelede kritik öneme sahip olduğunu söyleyen Bildirici, bireylerin vücut ağırlığı, kan basıncı ve kan şekeri düzeylerini düzenli olarak kontrol ettirmeleri gerektiğini vurguladı. Obezite tedavisinin tıbbi beslenme, egzersiz, davranış değişikliği, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi gibi çeşitli yaklaşımlar içerdiğini belirten Bildirici, fazla kilolu ve obez bireylerin aile hekimleri aracılığıyla sağlık hizmetlerinden yararlanabileceklerini de dile getirdi.