Garip bir tesadüf

4 Temmuz 2016 09:00
A
a
Sütiş Eskişehir
"Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin 26. Genelkurmay Başkanı olarak..."
Garip bir tesadüf! 
26... 
Neresi? 
"Eskişehir..."
……..
Her terör saldırısından sonra, "nereden nereye geldik?" diye düşünür...
"Terör örgütü kurmak" suçu iddiasıyla, aylarca hapis yatırılan...
"Org. İlker Başbuğ gelir aklımıza..."
Hani bazen valileri sıralarız...
“Mustafa Karaer” den başlar...
"Azmi Çelik"e kadar geliriz...
Ya da Emniyet Müdürlerini...
“Vahdet Erdal” dan başlar, bugüne kadar geliriz...
Düşündük de…
"Genelkurmay Başkanları hiç sıralanıp, yazılmamış..."
Aklımı da kalan yok mudur? 
Örneğin, biri İran'a gitmişti... 
Gezilmiş, tozulmuş, törenler yapılmış ve bizimki yanındaki danışmanına sormuş:
"Bu çekilenler İran TRT'sinde bu akşam mı gösterilecek?"
Bir başkasının da "Atatürk"e hayranlığını her zaman gördük...
Yanındaki Kara Kuvvetleri Komutanı'na "İsmet" deyip, "K.Atatürk" imzasını taklit etmeye çalıştığını da duyduk...
"Ne tekim!.."
……..
Dolmabahçe'nin dili olsa da, bir konuşsa kimbilir neler duyacağız? 
Hani dediler ya...
"Bu sır mezara kadar gider..."
Doğrudur, sürüp gidiyor...
Çelik-zırhlı makam aracı "Saraçoğlu Stadı"nın otoparkını süslüyor...
"Bugünkü Genelkurmay Başkanı kimdir?" diye Köprübaşı’nda elli kişiye sorsak, kaç doğru yanıt alırdık dersiniz?
Ama "İlker Başbuğ" adı unutulmaz...
Garip bir tesadüf!
“26… Eskişehir...”
*********************************************************** 
Günün Şiiri
Mendil sallarcasına dua
Haydi güle güle derim
Kalem gibi gökyüzüne tırmanan
Ve tepemde uçanlara
Haydi güle güle derim
Gürleyen homurdayan
Seslerini duydukça
Yücelerden geçenlere
Mavi bir atlasa teyet çekercesine gelin kız 
Ve tarlada pulluk sürürcene yavuklusu dümdüz 
Oraklardan uzak yalpasız ve yunuslamasız 
Ulaşsınlar dilerim iniş alanlarına 
Ve tüm bekleyenlerine yerde 
Sağlıkla sağlıcalıkla 
Ben bir duayı bilir 
Böyle dua ederim...
                                                      Nurettin Özyürek (Varlık-1968)
 *************************************************************
Ne kadar yoksul, o kadar oy!
Pek çok iktidarın halkı yoksullaştırdığını görmüştük... 
Ancak, bir hükümetin halkı yoksullaştırmaya "mecbur" olduğuna da tanık oluyor gibiyiz...
Bir okurumuz diyor ki, "Seçimlere daha üç yıl var ama, yarın olacakmış gibi çalışma yapılıyor..." 
-Nasıl?
"Saadet Formülü ile..."
Formül şöyle işliyor: 
-Yandaş şirketlere son derece kazançlı işler verilip, bu kazancın belli bir yüzdesini "bağış havuzu"na bırakmaları sağlanıyor. Havuzdan da yoksul ailelere erzak, para ve sair "sadaka" dağıtılarak oy satın alınıyor.
Bu "Saadet zinciri"nin sürmesi için öncelikle daha da büyük bir seçmen kitlesinin "sadaka"ya muhtaç hale getirilmesi ve sonrasında, daha da fazla sayıda ve tabii "kazançlı kamu ihalesi" açılması ve özelleştirme zorunlu oluyor. 
Özetle...
"Ne kadar yoksul, o kadar oy ve de ne kadar ihale, o kadar oy anlamına geliyor..."
Bu formül bir kısır döngüdür.
Hükümetin kendisine oyverenleri yoksullaştırma mecburiyetinde olduğu, ama yoksulların da inadına kendilerini yoksullaştırana oy verdiği, hayli tuhaf bir durum ortaya çıkıyor.
Fıkradaki gibi…
“Bu ense varken!..”
************************************************* 
Uçan Kuş'tan
"Kuşlara her gün bayram!" diyorlar abi, doğru mu? 
Doğrudur...
"Fazla cik cik etmezsen!"
*******************************************************
Günün Sorusu
Halk TV'de Suriye asıllı gazeteci "Hüsnü Mahalli" açıkladı:
"5 yıldır iç savaşın sürdüğü Suriye'de bir gün dahi sosyal medya ve internet karartılmadı."
Utanan olur mu?
                                                                                                                                               Akif Kökçe
***************************************************************
Gerilim
AKP, terörü konuşmaktan kaçıyor. 
Biliyorlar ki, konuşulunca terörün kaynağında kendi parmak izleri görülecektir.
"Tek çabaları kendi kabahatlerini gizlemektir."
                                                                                                                      Melih Aşık
****************************************************************
Günün Balı
Dış politikamız portakal gibidir.
Bu topraklarda yetişir, kökü dışardadır.
"Yafa İsrail'den, Washington ABD'den..."
                                                Yılmaz Özdil
******************************************************************
Cuk
Cumhurbaşkanı, teröristlerin cehenneme gideceklerini açıkladı.
"Havaalanına gideceklerini bilseydi ya!"
                                                                                            Bekir Coşkun
********************************************************************
Özdeyiş
Kendi dertlerini unutmak için, başkalarının dertlerine ortak ol...
                                                                                          Hanri Benazus
*******************************************************************
Günün İncisi
İneklerin ve öküzlerin dünyası, gözlerinin gördüğü yer kadardır...
 **********************************************************************
Neyzen’den
İkinci Meşrutiyet döneminde nazırlığa getirilen zat, çok geçmeden yeğeninin vali olarak atanmasını sağlar.
Bir gün karşılaştıkları Neyzen takılır: 
“Maşallah, kardeşinizin oğlu tıpkı fasulyeye benziyor...”
Nazır şaşırır: 
"Ben de onun için benzetiyorum" der Neyzen: 
"Fasulye de sırığa sarılarak büyür!.."
**********************************************************************
Palyaçolar...
İktidar güç duruma düştüğünde derhal iktidarın palyaçoları ekranlara fırlıyor...
Abuk subuk laflarla gündemi oyalıyor, vatandaşı güldürüyor, dikkati dağıtıyorlar...
Bunlardan biri, "Atatürk Hava Limanı"na yapılan saldırıyla "Kemal Kılıçdaroğlu" arasında bağlantı kuruverdi...
Bir diğeri olayı Rusya ile barışmamızı çekemeyenlere bağladı. Bir başkası da tuz biber ekti...
-Basın yayın organları, özellikle de televizyonlar terör olaylarını olabildiğince küçük vermeli, hatta mümkünse bazen hiç vermemeliymiş. Çünkü bu haberleri izleyen yabancı turistler ülkemize gelmekten vazgeçer, bu da turizmimize büyük zarar verirmiş.
Bu arkadaş, turistlerin Türk televizyonlarını izlediğini sanıyor!
"Palyaço yakıştırması az değil mi?"
 *********************************************************************
Ya bir öpücük verirsin!

Adam özel pikabının arkasına doldurmuş tavukları, başlarına da bir horoz vermiş çiftliğine dönüyor. Yolda otostop yapmaya çalışan güzel bir kadın görmüş ve hemen almış arabaya.
Az gittikten sonra da belli tavrını koymuş: 
"Bir öpücük rica edebilir miyim?" 
Hiç beklemediği “terbiyesiz!” yanıtını alınca da hemen durdurmuş arabayı ve indirmiş kadını...
Çiftliğine gelince pikaptaki yükünü indirmek için geçmiş arkaya… 
Ne görsün?
Arabadaki tek horoz, sonuncu tavuğun gırtlağına yapışmış bağırıyor:
"Ya bir öpücük verirsin ya da atarım aşağıya!"
*************************************************************************
Bayram namazı
Temel’in bir akrabası ölmüş ama cenaze namazına gitmemiş. Nedenini soranlara da "Cenaze namazı kılmasını bilmiyorum" demiş.
Bir süre sonra da kayınvalidesi ölmüş. Temel namazda ve en ön sırada... "Hani biliniyordun?" diye soranlara gülerek yanıt vermiş:
"Bu cenaze değil ki, bayram namazı!"
***************************************************************************
Günün Olayı
Gülen Cemaati'ne "İsrail ajanı" diyorlardı.
Şimdi İsrail'le girilen "normalleşme süreci" Cemaati de kapsıyor mu?
                                                                                                              Akif Kökçe
*******************************************************************************
Günün Biberi
Memleketi terörün av sahası haline getiren bu iktidardan hesap sorulmadan, terörle mücadele ancak şansa ve şahsi kahramanlıklara kalmış demektir...
                                                                                                                                  Özgür Mumcu
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi