TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Orkun Kılıç, ESTV yayınında önemli değerlendirme ve önerilerde bulundu.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Orkun Kılıç, ESTV yayınında önemli değerlendirme ve önerilerde bulundu.
Direkt kitabın ortasından başlarsak eğer…
Eskişehir’i depreme dayanıklı bir kent haline getirmek için şart olan kentsel dönüşümün başlatılabilmesi için geçen yıl Eskişehirspor’da olduğu gibi kentin tüm aktörlerinin bir araya gelmesi gerektiğini söyledi.
Başkan Kılıç’ın önerdiği kentsel dönüşüm sisteminin özeti şu:
Çoklu ada bazlı yerinde dönüşüm.
Örneğin Yunus Emre Caddesi’nde 3+1 evi olan bir daire sahibi cebinden para çıkmadan yine o bölgede 2+1 eve sahip olacak.
Evinin metrekaresi küçülse de depreme dayanıklı daha modern ve yeni bir binada ev sahibi olacağı için bu kişi daha kazançlı çıkacak.
Peki bunun için ne yapılmalı?
Başta büyükşehir olmak üzere belediye başkanları, milletvekilleri, akademik ve meslek odaları başkanları bir araya gelerek bir siyasi irade ortaya konulmalı.
Vatandaş rızası için bir ön kabulün tesis edilmesi.
Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlığını sürdürdüğü Kentsel Dönüşüm Strateji Planı’nın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da desteğiyle hayata geçirilmesi.
Başkan Kılıç, kentsel dönüşümün daha önce belirlenen şehir merkezindeki Porsuk Havzası’nda yer alan 8 mahalleden başlayabileceğine de işaret etti ve ekledi:
“Kentsel dönüşüm şehir genelinde belki 30 sene sürebilir. Buradaki mesele kimsenin hiçbir siyasi beklenti içinde olmadan sabırla bu süreci tamamlamasıdır. Deprem gerçeği ortada dururken artık bekleyecek zaman kalmadı.
Biz gerek Nebi Hatipoğlu’nun gerek diğer milletvekillerinin, il başkanlarının açıklamalarını çok önemsiyoruz. Eskişehirspor örneği önümüzde çok büyük bir gösterge. Eskişehirspor için bir araya gelen şehrin tüm aktörleri Eskişehirlilerin depreme dayanıklı binalarda yaşaması için elzem olan kentsel dönüşüm konusunda da bir araya gelebilir.
Ülkenin genel siyasi gündemi gerçekten çok daha büyük bir deprem geçiriyor ama bu konuyu ona kurban etmeyelim. O toplantıları yapalım, bu işi çözelim istiyoruz.”
Buradan da anlaşılacağı üzere…
Yapılamayacak hiçbir bir şey yok.
Yeter ki istensin.
Sanayicinin mesajı net: Artık önümüzü görmek istiyoruz!
Eskişehir Sanayi Odası’nın (ESO) 2025 yılı Ekonomik Durum ve Beklenti Anketi iç ve dış pazara üretim yapan sanayicinin sorunlarını ve beklentilerini ortaya koyması açısından son derece kıymetli.
ESO’nun 1.600 civarındaki üyesi arasında yaptığı anketin verdiği mesaj: Zaten kırılgan olan ekonomi daha da kırılgan hale geldi, riskler arttı…
Kısaca başlıklar halinde özetlersek…
Katılımcıların yüzde 97’si bu yıl iç pazarda yüzde 94’ü de dış pazarda daralma bekliyor.
Yüksek enflasyon ve kur oynaklığı firmalar tarafından birincil maliyet unsuru olarak öne çıkıyor.
Düşük kur politikası ile yüksek enflasyon paradoksu rekabet gücünü azaltıyor.
Fiyat istikrarının sağlanması ve üretimi baskılamayan bir enflasyon ile mücadele politikası gerekiyor. Tüketimi kısmak yerine, üretim ve verimliliği artırmaya odaklanılmalı.
Finansmana erişim sorunu, ihracat desteklerinin yetersizliği sanayiciyi güçsüz kılıyor.
“Artık önümüzü görmek istiyoruz” diyorlar anlayacağınız.
Daha ne desinler.