Eskişehir’in eğitim karnesi!

ESTV’de hafta içi Esgroup yayın organları Anadolu, Sonhaber ve Yengün gazetelerinin yazıişleri müdürleri ve yazarlarıyla hazırlayıp sunduğum Yazıişleri programında elimizden geldiğince kentin öne çıkan gündem maddelerini ele alıyoruz

3 Temmuz 2024 08:46
A
a
Sütiş Eskişehir

ESTV’de hafta içi Esgroup yayın organları Anadolu, Sonhaber ve Yengün gazetelerinin yazıişleri müdürleri ve yazarlarıyla hazırlayıp sunduğum Yazıişleri programında elimizden geldiğince kentin öne çıkan gündem maddelerini ele alıyoruz. 

Eskişehir eğitim camiasının önemli ismi Sonhaber gazetemizin yazarı Tarık Sayer, LGS sonuçlarını olanca sadeliğiyle özetledi.

Tarık Sayer’in verdiği bilgilere göre, Türkiye’de “nitelikli okul” olarak değerlendirilen 2 bin 525, Eskişehir’de ise 21 okul var.  Bu okullar 204 bin civarındaki 8. sınıf öğrencinin yüzde 16’sını alacak. Geri kalanları yerel yerleştirmeye kalacak. 

Ülkede 352, Eskişehir’de ise 6 öğrenci tüm soruları yaptı ve 500 tam puan aldı.

Bu 6 öğrencinin eğitim gördüğü okullar Ahmet Sezer, Şehit Yunus Baykal, Özel Ataçağ Koleji, Özel Atayurt Okulları ve Özel Gelişim Okulları.

Gelelim Eskişehir kontenjanlarına… 

Eskişehir’de 8 sınıf öğrenci sayısı 9 bin 311. 

Bu öğrencilerin 2 bin 40’ı “nitelikli” olarak değerlendirilen ilçeler dahil 5 fen lisesi (570 öğrenci), 3 Anadolu Lisesi (450 öğrenci - Anadolu, Atatürk ve Süleyman Çakır), meslek liseleri (600 öğrenci), 2 sosyal bilimler lisesi (240 öğrenci) ve 3 imam hatip lisesine (180 öğrenci) gidecek.

Eskişehir’de en yüksek puana sahip okullar ise…

Fatih Fen Lisesi, Eskişehir Anadolu Lisesi, Borsa İstanbul Fen Lisesi, Şehit Mehmet Şengül Fen Lisesi, Atatürk Lisesi, Sabiha Gökçen meslek Lisesi...

Burada sözü eğitimci Tarık Sayer’e bırakalım:

“Eğitimciler için önemli olan konu kitlesel başarıdır. Bireysel başarıyı küçümsemek söz konusu olamaz ama kitlesel başarı son derece önemlidir. Daha çok özel okullar için bir reklam konusu olarak bireysel başarı önemseniyor. Eğer kitlesel başarı ortalaması yüksekse ki ona göre yapılan sıralamalar da vardır o okulu başarılı kabul etmek mümkündür. 

Milli Eğitim Bakanlığı illerin başarı grafiğini açıklamıyor. Özel okulların reklamı olur, devlet okulları arasında ayrımcılık yaşanır diye çekiniyorlar. Bazı kurumsal özel okullar bu tür sınavlarda ilk sırayı teşkil ediyor. Aralara giren çok iyi merkezi devlet okulları da var. 

Puanla okullara giremeyenler yerel yerleştirmeyle 3’ü mahallesinden olmak üzere toplam 5 okul tercihi yapıyor.  Burada ikametgaha, okul başarı puanı ve özürsüz devamsızlık puanına bakılıyor. Yerel yerleştirmede de istenilen her okula gidilemiyor. İstenen okullar da kendi bölgesinde olmadığı için bu defa meslek lisesi ya da imam hatibe gitmek durumunda kalıyor öğrenciler. Ailesinin durumu iyi olanlar özel okula gidebiliyor.

Acı ama maalesef LGS artık, sayıları hızla artan buna karşın bazılarının öğrenci bulmakta zorlandığı özel okullar ile yine sayıları çok artmasına karşın yine öğrenci bulmakta zorlanan imam hatiplere öğrenci kazandırmak amaçlı kurgulandığı düşünülen…

Nitelikli seküler eğitimin giderek yüksek gelirli bir kesimin ayrıcalığı hale gelen, dar ve orta gelirli ailelerin çocuklarının ise eğitimden soğutuldukları, dünyanın en adaletsiz sınav sistemine dönüştü. Pek çok öğrenci ayrıştırıcı, örtük hedefli ve adaletsiz yarışı, daha başlamadan kaybediyor.”

Artık maalesef ekonomik gücü olan aileler, çocuklarına özel ders ve dershane takviyeleri verdirebildikleri için avantajlı hale geldi. 

Son 20 yıldır kaliteli eğitim maalesef herkesin ulaşabileceği bir alan olmaktan çıktı.

 

22 yıllık iktidarın mazereti olur mu?

 

AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı referansı ve 2002 yılındaki siyasi konjonktürün avantajıyla yüzde 34 oyla tek başına iktidara geldi ve koalisyon hükümetleri dönemine son verdi.

Erdoğan, 2018 yılına dek tek başına, son 6 yıldır da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kapsamında MHP desteğiyle oluşturduğu Cumhur İttifakı ile iktidarını sürdürüyor.

Türkiye, beğenin ya da beğenmeyin 22 yıldır Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan tarafından yönetiliyor.

Yani 22 yıllık bir iktidar söz konusu.

Neredeyse çeyrek asra damga vuran Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan’ın başarısını her koşulda savunanlar, “Askeri vesayet, darbe girişimi, pandemi ve deprem” gibi olayları öne sürerek yurttaşın yoksullukla sınandığı Türkiye tablosuna gerekçe gösterirken…

Son 25 yılda devlet-özel sektör işbirliğiyle teknolojiye yatırım yaparak dünyanın 11, satın alma gücü paritesi bakımından da 13. büyük ekonomisi olan Güney Kore örneği ise 22 yıldır tek başına iktidar olan AK Parti hükümetlerinin hiçbir bahanesine imkan vermiyor.

Türkiye’nin geleceğinin bazı kişilerin siyasi ve ekonomik ikbaline kurban edilmemesi gerektiği gerçeği bir yanda dururken…

Halen, ayar tutmayan ekonomiyi bir sonraki seçimi kazanabilecek ölçüde düzeltmeye çalışmakla meşgul bir iktidar görüntüsü veren AK Parti var karşımızda.

Mesele yurttaşın refahı, kalkınması, emeklinin, asgari ücretlinin, memurun, işçinin ya da iş insanın geleceği mi yoksa bir sonraki seçimi kazanabilecek altyapıyı kurabilmek mi?

Bu sorunun yanıtı bir samimiyet testi yaratmaz kuşkusuz…

Olsa olsa görünen köyün klavuzu olur.

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi