Eski bayramlar ve yeni dünya

Bayramlar, çocukluğumuzun en parlak ve neşeli anıları arasında yer alır. Eski bayramların tadı, kokusu, ve yaşattığı duygular hala hafızamızda canlılığını korur. 
O günlerde bayramlar, sadece bir tatil ya da alışveriş fırsatı değil, toplumsal bir kaynaşma ve sevinç kaynağıydı. Bayramların gelişi, haftalar öncesinden hissedilmeye başlardı. 
Evlerde hummalı bir temizlik yapılır, bayramlık giysiler özenle hazırlanırdı. Annelerimiz bayram tatlıları için mutfaklarda saatlerce uğraşır, mutfaktan yükselen mis gibi baklava ve börek kokuları tüm evi sarardı.
 Çocuklar, bayram sabahında giyecekleri yeni kıyafetlerin heyecanıyla uykuya zor dalardı.
Bayram sabahları…
Güne erken başlanan özel günlerdi. Sabah namazı sonrası büyüklerin elleri öpülür, "Bayramınız mübarek olsun" diyerek bayramlaşılırdı. Kahvaltıda ise bayramın coşkusu ve bereketi sofraya yansır, en güzel yiyecekler ikram edilirdi. Bayramın ilk günü, ziyaretlerle ve misafir ağırlamalarla geçerdi. Kapı kapı dolaşan çocukların şeker ve harçlık toplama telaşı, her mahallede aynı coşkuyla yaşanırdı.
 Aile büyükleri, akrabalar, komşular sırayla ziyaret edilir, her evde farklı bir ikramla karşılanırdık. Bu ziyaretler, sadece bir nezaket göstergesi değil, aynı zamanda toplumun bir arada olma, dayanışma ve sevgi bağlarını güçlendirme vesilesiydi.
Her şey bununla sınırlı değildi…
Bayramlarda mahallelerde kurulan şenlikler, çocuklar için unutulmaz anılar demekti. Lunaparklar, panayırlar ve geleneksel oyunlar, bayram neşesini katlardı. Herkesin yüzünde bir gülümseme, yüreğinde bayram coşkusu olurdu.
Bayram denince akla ilk gelenlerden biri de bayram şekerleri ve harçlıklardı. Bayram ziyaretlerinde ikram edilen rengarenk şekerler, çikolatalar ve çocuklara verilen harçlıklar, bayramın en sevilen anıları arasında yer alırdı. 
Günümüzde modern yaşamın getirdiği hız ve değişimle birlikte, eski bayramların bazı gelenekleri unutulmaya yüz tutmuş durumda olduğu bir gerçek…
Teknolojinin de ilerlemesiyle bayram ziyaretleri yok denecek kadar azaldı… 
Ekonomik yönden zorlayıcı durumlar karşısında artık insanlar şehirlerarası yolculuklar yapmaktan çekiniyor ve kaçınıyor… 
Artık bayram ziyaretleri yerini görüntülü konuşmalara bıraktı…
Sanal ortamda bayramlaşmalar bir gelenek hale geldi…
Ancak eski bayramların sıcaklığını ve samimiyetini hatırlamak ve yaşatmak, hem geçmişimize olan saygımızın bir ifadesi hem de geleceğe aktaracağımız değerli miraslardan biridir.
Eski bayramları anımsarken, o günlerin saflığını ve içtenliğini yeniden yaşamak dileğiyle, tüm okurlarımızın  Kurban Bayramı’nı en içten duygularla kutluyorum.