Son genel seçimde en doğru tahmini yapan SONAR Araştırma Şirketinin açıkladığı kapsamlı anket sonucu CHP’nin yüzde 6’ları bulan üstünlüğüyle AK Parti ile arayı iyice açtığını gösteriyor.
Son genel seçimde en doğru tahmini yapan SONAR Araştırma Şirketinin açıkladığı kapsamlı anket sonucu CHP’nin yüzde 6’ları bulan üstünlüğüyle AK Parti ile arayı iyice açtığını gösteriyor.
Mart ayında 26 ilde 2 bin 423 kişiye yöneltilen "Bugün bir seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?" sorusuna katılımcıların yüzde 26,8'i CHP, yüzde 22,3'ü ise AK Parti yanıtını veriyor.
Kararsızların dağıtıldaktan sonra CHP yüzde 36,6 ile birinci, AK Parti ise yüzde 30,4 ile ikinci sırada yer alıyor.
Şu da önemli.
Ankete katılanların yüzde 56,6'sı erken seçimin yapılması gerektiğini ifade ediyor.
Gelelim bunun ne anlama geldiğine, nedenlerine…
SONAR Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bayrakçı, katıldığı bir Youtube yayınında, AK Parti’ye sadece muhafzakarlar değil, yüzde 45-50 bandında oy aldığı dönemde yüzde 16-19 oranında önceden ANAP, DYP ve MHP gibi partilere yönelmiş seçmenlerden de oy alabildiğini söyledi.
Buna MHP’den örnek veren Bayrakçı, şöyle devam etti:
“1990 sonlarında yüzde 18’i gören MHP, 2002’de baraj altı kaldı. Nereye gitti yüzde 10? Tabii ki AK Parti’ye. AK Parti’nin yüzde 45-50’leri bulduğu dönemde en az yüzde 15’i sağ görüşlü milliyetçi kanattandı.
İlk açılım sürecinde AK Parti’nin 2015 Haziran’daki oyu yüzde 40’a düştü. Hükümeti kuracak çoğunluğa erişemedi. Milliyetçi seçmen vermedi, MHP aldı bu oyları. Bunu gören AK Parti açılım sürecini sona erdirip, güvenlik politikalarını artırdığında 3 ay sonra yüzde 49,5 oy aldı.
Aynı süreci SHP yaşadı. 1989 yerel seçimlerinde oy patlaması yapıp başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 39 ilin belediye başkanlıklarını kazandı. 2 yıl sonra DEM’in versiyonu HEP ile iş birliği yapınca SHP hüsrana uğradı birkaç yıl içinde tarihe karıştı. Bunlar açık göstergeler.
AK Parti’nin yüzde 30’a düşen oyuna baktığımızda... Yüzde 15-18 puanı bulan oy vermeyenler merkez sağa oy veren kitle. Bu kitle hem ekonomiden hem de bu olan bitenden oldukça rahatsız. Hele kutuplaşma yani tekrar biz dindarız sizler değilsiniz kutuplaşmasına girildiğinde seçmen oyunu geri alıyor. Son 7-8 aydır bunu görüyoruz.
Barış görüşmeleri, Terörsüz Türkiye çalışmalarının etkisi var.
Bunu herkes ister ama olayın seyrinde özellikle Abdullah Öcalan’ın çok fazla ön plana çıkarılması, Sayın Öcalan ifadeleri rahatsız ediyor. Bu çalışmalar ülkeye faydalı olmasına rağmen iktidara kazancı kadar kaybı oldu.
DEM Parti’den bütün seçmeni ktidara yönelmez. 5 puanı yönelse ondan daha fazla milliyetçi seçmenden kaybeder.
Ümit Özdağ’ın bu olaydan sonra oyları arttı. İYİ parti de toparlandı.
Türkiye gerçeği bu.
Milliyetçi seçmen yüzde 25 civarındadır.
MHP, İYİ Parti ve Zafer Partisi toplam oyu yüzde 25. Son yerel seçimde de benzer tablo var. Milliyetci kesimi dikkate almadan politika geliştirmek sıkıntılı.
Ecevit’un CHP’si yüzde 42,5’u buldu 1977’de. Kıbrıs çıkarması efsane bir olaydır. Daha da bu oyu göremedi CHP. Nereden aldı bu oyu? Milliyetçilerden aldı.”
Hasılı…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2015 seçimlerinde olduğu gibi açılım sürecinden U dönüşü yapma ihtimali var.
Bu oy oranlarıyla MHP’nin açılım ısrarına ne kadar dayanır Erdoğan meçhul ancak şu bir gerçek ki…
Ekonomik kriz, İmamoğlu olayıyla güçlenen toplumsal muhalefet ile Bahçeli’nin ülke için beka meselesi olarak gördüğü AK Parti’ye oy kaybettiren açılım sürecini 2,5-3 yıl götürmesi mümkün görünmüyor.
Erken seçim öyle veya böyle ülkenin birinci gündemi olmaya devam edecek.
Deprem gerçeği kendini hatırlattı
Marmara Denizi’nde İstanbul’un Silivri ilçesi açıklarında ilki 4,4, ikincisi 6,2 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi.
Bu yazıyı yazdığım saatlerde henüz yıkılan bina, yaralı veya ölü olup olmadığına ilişkin bir bilgi, yayın kuruluşlarına ulaşmamıştı.
Umarım yoktur.
Ancak deprem gerçeği kendini gösterdi.
İstanbul depremini hisseden Eskişehir, ikinci derece deprem kuşağında bir il.
Her an 6,4 büyüklüğünde bir deprem olma olasılığı var.
Artık siyaseti bir kenara bırakıp kenti depreme hazır hale getirmek için gerekli çalışmaları yapma vakti geldi de geçiyor bile.
Bekleyecek bir dakikamız bile yok.