Kurt: Yedi aydır bekliyoruz

Kazım Kurt: Bakanlar Kurulu kararı çıktı. Afet riskli alan ilan edildi. Burası dönüşmelidir diye… Bu proje artık Kazım Kurt’un projesi olmaktan çıktı. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin projesidir. Altında 30 bakanın, Cumhurbaşkanının, Başbakanın imzası var. Bütün yetki Bakanlığa geçmiştir. Bakanlık bunu bizi devirecekti, şimdi devretmekten vazgeçmek istiyor. Eskişehirli bir bakanın altında imzası olan kararı Eskişehirli bir genel başkan yardımcısı ‘ben bunu tanımıyorum’ diyor, Eskişehirliler bilsin.

Çok net olarak söylüyorum Eskişehir’den bir grup siyasetçi de bunu yaptırmamak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koridorlarında geziyor. Bakalım ne olacak? Bir iki umudum daha var. Onlar da düzelmezse çıkıp Eskişehirlilere anlatacağım.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ES TV’de Murat Taşkın ve Cihan Yıldırım’ın sorularını yanıtladı. Kurt, Küçük Sanayi’nin dönüşümü üzerine yöneltilen bir soruyu şöyle yanıtladı: “Direnen bir grup var. Bir de bu işi yaptırmamaya çalışan grup var. Biz birinci etapta büyükşehir Meclisi’nde bu yaptırmamaya çalışan grubu aşamadık.  Ondan sonraki etapta bunu aşmanın yolunu aramaya başladık. Çevre ve şehircilik Bakanlığı ile daha doğrusu bizim buradaki AKP’li arkadaşların tabiriyle abi aramaya başladık. Ve bulduğumuz abilerle belli bir yere geldik. Bakanlar Kurulu kararı çıktı. Afet riskli alan ilan edildi. Burası dönüşmelidir diye… Bu proje artık Kazım Kurt’un projesi olmaktan çıktı. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin projesidir. Altında 30 bakanın, Cumhurbaşkanının, Başbakanın imzası vardır.

Eskişehirli bir bakanımızın da imzası vardır
Ve Eskişehirli bir bakanımızın da imzası vardır. 11 Mart 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan karar ile hükümet şunu demiştir; evet Odunpazarı Belediyesi seni haklı buldum. Burada dönüşmesi gereken bir alan var. Ben bunu afet riskli alan ilan ediyorum. Ve bir an önce dönüşmesi için de devlet kararı veriyorum demiştir. O andan itibaren bütün yetki Bakanlığa geçmiştir. Bakanlık bunu bizi devirecekti, şimdi devretmekten vazgeçmek istiyor. Niye vazgeçmek istiyor? Eskişehirli bir bakanın altında imzası olan kararı Eskişehirli bir genel başkan yardımcısı ‘ben bunu tanımıyorum’ diyor, ‘yaptırmıyorum’ diyor. Çok net söylüyorum bütün Eskişehirliler bilsin. Parti içindeki kavgadan ben zaman zaman söylüyorum AKP’nin içi kaynıyor diye… 

Niye yapmadınız şimdiye kadar
Kendilerine göre bir hayaldir. Belediyeyi kazanacağız, biz yapacağız. Niye yapmadınız şimdiye kadar? Odunpazarı Belediyesi 10 yıldır sizdeydi. Hükümet 17 senedir sizde. Şimdiye kadar niçin yapmadınız da Kazım Kurt bunu maketine kadar hazırladıktan sonra ‘biz yapacağız’ demeye başladınız. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bize yetki devretmesini bekliyoruz. Bize yetkiyi devrederse biz hazırız. Devretmezse buyursunlar kendileri yapsınlar. Hala görüşmelerimiz devam ediyor ama bunun hukuki anlamda bir belgesi olmadan biz daha fazla bir şey yapamayız. Şimdiye kadar yaptıklarımız Büyükşehir Belediyesi’nin kararına dayalı olarak yapılan işlerdi. Yetki bizdeydi… Ama 11 Mart 2017’den itibaren bizim yetkimiz bitti. 

Bakanlığın koridorlarında geziyorlar
Çok net olarak söylüyorum Eskişehir’den bir grup siyasetçi de bunu yaptırmamak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koridorlarında geziyor. Bakalım ne olacak? Bir iki umudum daha var. Onlar da düzelmezse çıkıp Eskişehirlilere anlatacağım.Yetki istedik. Zaten biz uzlaşmıştık, anlaşmıştık Bakanlıkla. Çünkü Bakanlığın afet riskli alan kararı verebilmesi için bazı bilgilere, dokümanlara ihtiyacı var. Biz bunların hepsini yaptık, verdik. Dolayısıyla hiçbir sıkıntı yok. Çok doğru bir proje… Eskişehir’de dönüşmesi gereken bir tek yer var derseniz burasıdır diye bize bu güvenceyi verdiler. Biz de o güvence üzerine hareket ettik ama AKP’deki kargaşa bizi biraz sıkıntıya soktu gibi duruyor.”

Belediye, 7 aydır TOKİ’nin ‘karar’ vermesini bekliyor
Karapınar İkinci Etap hakkında konuşan Kurt: TOKİ, vatandaşın gönderdiği dilekçelere ‘ne yapacağımız konusunda henüz karar vermedik. Odunpazarı Belediyesi’ne bildireceğiz’ diye cevap veriyor. Biz de 7 aydır bekliyoruz bakalım ne bildirecekler.
TOKİ’ye şunu dedik. Ya yapın, ya yetkinizi bize devredin ya da vazgeçin. Vazgeçmek, gece kondu önleme bölgesi kanunundan çıkarmak demek. Kanundan çıkarsa belediyenin yetkisi başlar.Bir formül üretiriz ama TOKİ henüz karar vermemiş.
Bize gelenlere ‘AK Partili milletvekillerine gidin, il ve ilçe örgütüne gidin’ diyorum. Gittikleri zaman buradaki yetkililer ‘belediye yapacak’ diyor. O zaman belediye sizdeyken niçin yapmadınız. Dört yıl durdu. 2010’dan 2014’e kadar… Yapaydınız.

Başkan Kurt’a, Karapınar ikinci Etap’ın neden başlamadığı, TOKİ ile arasında sıkıntı olup olmadığı da soruldu. Kurt, şöyle konuştu: “TOKİ’nin Eskişehir’deki uygulamalarının tamamı yanlış. Israrla söylüyorum. TOKİ Başkanına söylediğim için de söylüyorum. Bin TOKİ yöneticisi olsaydım.Vadişehir ve Ihlamurkent’in dışında hiçbir yere TOKİ konutu yapmazdım. Oraya yapmış 6-7 bin konut. Sonra Tepebaşı Belediye Başkanı Tacettin Bey ‘ya olur mu oraya yapmışın ben de isterim” demiş. İki bin tane Söğütönü’ne yapmış. Orası olmamış Şeker Fabrikası’nın arkasına yapmış… Orası olmamış başka bir yere… Böyle bir anlayış olmaz. Şehircilik açısından olmaz. Vadişehir ve Ihlamurkent’te TOKİ’nin binlerce dönüm arazisi var. Elinde, boş, mülkiyet TOKİ’nin… Ben bunları TOKİ Başkanına anlattım. Başkan bana ‘Sen TOKİ’yi niçin karşısın’ dedi. Saydım, dinledi… Doğru söylüyor dedi. Ben olsam yapmazdım dedi. Nitekim Karapınar Birinci Etap’taki projeyi değiştirdi. Orada kuleler falan vardı, onları kaldırdılar.

Birinci Etap’ta camiyi yapmadılar
Birinci Etap’ta yapmanız gereken camiyi yapmamışsınız. Sorduğumuz zaman İkinci Etap’ta yapacağız demişsiniz. Yapmanız gereken okulu yapmamışsınız. Sorduğumuz zaman İkinci Etap’ta yapacağız demişsiniz. İmar Kanunu da böylelikle arkadan dolanmak suretiyle çok katlı yapılar çıkarmışsınız. Şimdi de ‘İkinci Etap’ı yapmayacağım’ diyorsunuz. E o zaman Karapınar Birinci Etap’ta yaşayan bin konutun içindeki insanlar hangi camiye gidecek? Hangi okula gidecek? Hangi yeşil alana gidecek?  Hangi pazar yerine gidecek? Bin hane demek bizim ilçelerin çoğundan büyük demek. Sosyal yaşam yok. Orada sosyal yaşam bizim yaptığımız mescit, şantiye binasından dönüştürdüğümüz halk merkezi. 

Başka hiçbir sosyal yaşam imkânı yok. Biz bunu söylediğimiz zaman TOKİ’yi kötülemiş olmuyoruz ki. TOKİ’nin eksiğini anlatıyoruz. 

Cami, okul, yeşil alan yoksa imza atmam
İkinci Etap’ta bunları gerçekleştirmeden projeye imza atmam dedim. Kabahat mi? Onlara ‘İkinci Etap’ta cami, pazar yeri,  sosyal tesis merkezi, spor merkezi, okul, park bunları görmeden, bunların işini garantiye almadan ben sizinle sözleşme yapmam dedim. Çünkü Birinci Etap’ta yok. Şimdi TOKİ bize ‘Ya şu Karapınar ve Huzur’u boşver Erenköy’ü yapayım. Ama Erenköy’de cami nerede dediğimiz zaman da Huzur’da diyecek.  Camiyi satıp para kazanamayacağına göre… Pazar yerini satıp para kazanamayacak. Şimdi İkinci Etap’ı yapmayacağım diyor.

TOKİ henüz karar vermemiş
Cami dinsel bir ihtiyaç. Müslüman insanların ibadet etmesini sağlayacak devlet. Sosyal devlet budur. Benim anlayışım budur. Ben solcu bir adamım. Ve böyle anlıyorum. Ben ülkemde yaşayan insanların cami ihtiyacını da karşılarım, varsa kilise istiyorum diyenin de karşılarım. Bu bizim görevimizdir.TOKİ, vatandaşın gönderdiği dilekçelere “Ne yapacağımız konusunda henüz karar vermedik. Odunpazarı Belediyesi’ne bildireceğiz” diye cevap veriyor. Biz de yedi aydır bekliyoruz bakalım ne bildirecekler. Şunu dedik. Ya yapın, ya yetkinizi bize devredin. Biz sizin adınıza yapalım. Ya da vazgeçin. Vazgeçmek demek, gece kondu önleme bölgesi kanunundan çıkarmak demek. O kanundan çıktığı zaman belediyenin yetkisi başlar. Belediye o zaman plan yapıyorum, Büyükşehir’e gönderiyorum der. Bir formül üretiriz. Ama TOKİ henüz karar vermemiş.

Israrla söyleyeceğim ama iktidar duymuyor
Biz bu çelişkileri anlattığımız zaman bu kavga olmaz. TOKİ ile uzlaşmaya çalıştık. Her türlü yanlışına rağmen TOKİ ile birlikte çalışmak zorunda olduğumu gördüm. Çünkü diretiyor… Benim için önemli olan bir an önce vatandaşın sorununun çözülmesidir. Eğer 2010’dan beri oradaki evlere çivi çakılmıyorsa… Bana her sene insanlar geliyor ‘doğalgaz bağlatacağım. Bağlatayım mı bağlatmayayım mı’ diyor. Boya badana yapacağım yapayım mı yapmayayım mı, diyor. Biz bunlara olumlu cevap veremediğimiz için TOKİ ile kavga ediyoruz.  TOKİ’ye sormaları lazım. Hatta ben gelenlere ‘AK Partili milletvekillerine gidin, il ve ilçe örgütüne gidin’ dedim. Onlar bu işi bastırsın, çok kolay… Gittikleri zaman buradaki yetkililer ‘belediye yapacak’ diyor. O zaman belediye sizdeyken niçin yapmadınız. Dört yıl durdu. 2010’dan 2014’e kadar… Yapaydınız… Böyle bir kavga içinde gidiyor. Huzur, Erenköy ve Karapınar İkinci Etap’taki hemşerilerimiz için kötü bir şey, yazık bir şey. Israrla söylemeye devam edeceğim ama maalesef iktidar duymuyor.