KESK’e bağlı Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası Şubesi (ESM) 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecine ilişkin taleplerini Devlet Su İşleri (DSİ) 3. Bölge Müdürlüğü önünde yaptığı açıklamayla kamuoyuna duyurdu.
“İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Sermayeye değil emekçiye bütçe” sloganlarının atıldığı açıklamada,ESM İl Temsilciliği adınaDSİ 3. Bölge Müdürlüğü İş Yeri Temsilcisi Doğukan Aktürk, sahte enflasyon verilerine dayanan maaş artışlarına ve göstermelik toplu sözleşme süreçlerine tepki göstererek, grev hakkının tanındığı gerçek bir toplu sözleşme sistemi talep ettiklerini vurguladı.Ülkenin tüm kaynaklarını rant projelerine ve talan ekonomisine tahsis eden siyasal iktidarın hakim olduğu bir ülkede yaşadıklarını kaydeden ESM İl Temsilciliği adınaDSİ 3. Bölge Müdürlüğü İş Yeri TemsilcisiDoğukan Aktürk, “Nitekim bugüne kadar her iki yılda bir kurulan masada bizim hakkımız aranmamış, iktidar ile ‘yetkilendirdiği’ konfederasyon arasında danışıklı dövüş oyunları sahnelenmiştir. Hemen her seferinde maaşlarımızdaki artış TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarına bağlanmıştır. Geçtiğimiz 14 yılda kamu emekçileri ve emeklikleri olarak sadece insanca yaşamaya yetecek ücret talebimiz değil yıllardır yaşadığımız en temel problemlere dahi bir çözüm üretilmemiştir. 14 yıldır ‘toplu sözleşme’ adı ile sürdürülen bu sistemde kaybedenhangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçileri ve emeklileri olmuştur.Çünkü ortada gerçek anlamda bir TİS masası yoktur” diye konuştu.

GREV HAKKI YOK SAYILIYOR
Aktürk, kamu emekçileri olarak, ülkenin taraf olduğu ILO sözleşmeleri başta olmak üzere uluslararası sözleşmelerle tanınan grev hakkının yıllardır yok sayıldığını aktararak, “İş kolumuzda çalışanların en düşük memur için 3600’den kıdemine göre mühendis, mimar ve teknik elemanlara 7200’e kadar ek gösterge düzenlemesi yapılması zorunlu hale gelmiştir. Çalışılan kurumlarda yapılan işlerin özelliğine göre ek ödeme, proje ve sorumluluk tazminatı vs. verilmesini, yemek çıkarılmayan işyerlerinde ve yemek çıksa dahi yemek istemeyen memur personele verilen yemek katkı payının her ay için o ay boyunca toplam iş günü üzerinden nakdi olarak verilmesini talep ediyoruz. Bugüne kadar ‘yetkili’ sıfatı ile masaya oturanların yaptığı yanlışların, eksiklerin faturasını maaşlarımızda her yıl daha fazla erime, daha fazla yoksullaşma, daha fazla güvencesizleşme ile ödedik. Ödemeye de devam ediyoruz. Artık yeter demenin vakti çoktan gelmiştir” dedi.