Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili İbrahim Arslan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni yasama yılı ile ilgili değerlendirmede bulundu. Arslan, erken seçim vurgusu yaparak, “Bu iktidarın son kullanma tarihi bitmiştir. Seçimden başka çözüm kalmamıştır. Derhal seçime gidilmesi için Cumhuriyet Halk Partisi ana muhalefet noktasında ülkeyi seçime taşıyacaktır” dedi.
İktidar kanadının 1 Ekim itibariyle yeni anayasa tartışmaları gündeme getireceğini belirten Arslan, “Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak baştan bu yana tavrımız çok net. Mevcut anayasa uygulanmadığı yerde yeni anayasa tartışması yapmanın gündemi saptırmaktan öteye geçemeyeceğini çok iyi biliyoruz. Elimizde bulunan anayasamızın 12 Eylül 1980 darbesinin ürünü ancak 12 Eylül 1982 tarihinde oylamaya sunulup kabul edildiği biçimiyle bir anayasadan söz etmemiz olanaklı değil. O günlerden bugüne benim tespit edebildiğim kadarıyla 23 kez anayasamız değişti. Bu 23’ün 14’ü 22 yıllık AKP döneminde. Mevcut anayasamız 177 madde ve 16 geçici maddeden oluşuyor. Bu 177 maddeden 126’sı, tam 184 kez değiştirilmiş. Bunun da 124’ü yine AKP döneminde yapılan değişiklik. Bu tespitten yola çıkarak hepimizin toplumsal uzlaşma metni olarak değerlendirdiğimiz anayasanın, ülkemizin içinde bulunduğu yönetim; yasama, yürütme, yargı erklerinin tanımlanması, var olan sorunların çözülmesi ve bu eksikliklerin giderilerek, önderimizin de bize hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşılmak üzere oluşturulması gerekir” dedi.
HANGİ MADDE ENGEL OLDU?
Anayasa tartışmaları ile ilgili iktidara sorular yönelten Arslan,“İçinde bulunduğumuz ekonomik, sosyal, siyasal sorunlarımız mevcut anayasamızdaki hangi maddenin engel oluşturmasıyla ortaya çıkmaktadır? Bugün milyonlarca insanımız hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı yaşıyorlar. Anaysanın hangi maddesi bu insanların yaşam seviyelerinin artırılmasına engel oluşturmaktadır? Bugün bütün okullarımızda çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Eğitimle, öğretimle, okulların fiziksel koşulları ile ilgili yaşanan sorunların yanı sıra eğitim ve öğretim yapan görev yapan görevlilerimizin özlük hakları ile ilgili de sorunları buna eklemek lazım. Anayasamızın hangi maddesi eğitim alanında yaşanan sorunların çözümüne engel oluşturmaktadır? Sağlık alanında, çalışma hayatında, sendikal hayatta, işsizlikle mücadelede, insan onuruna yaşanır bir geliri elde etmelerinde anayasanın hangi maddesi engel oluşturmaktadır da bunları değiştirirsek sorunları çözmüş olabiliriz” ifadelerini kullandı.
AMAÇLARI GÜNDEM SAPTIRMAK
Tartışmaların tek amacının gündemi saptırmak olduğunun altını çizen Arslan, “Bu tartışmalar tamamen gündemi değiştirmek, insanların var olan ciddi sorunlarının üstünü gölgelemek isteyen, farklı gündem saptırma hareketinden öteye geçmiyor. Evet, 12 Eylül 1980 anayasası darbe anayasasıdır. Darbe anayasasına karşı bu ülkenin solcuları, sosyal demokratları olarak bedeller ödeyen ve bunun değişmesi için mücadele eden kesimler de biziz. Ama aradan geçen 44 yıllık zaman dilimi içerisinde yapılan düzenlemeler ağırlıklı olarak AKP döneminde yapılan düzenlemelerdir. Bir zamanlar şu cümleyi kullanmışlardı: ‘Ne istediler de vermedik?’ AKP 22 yıllı kesintisiz iktidarında anayasa ile ilgili neyi istedi de bu halk ya da parlamento onu vermemiştir” şeklinde konuştu.
ÖNCE ANAYASAYI UYGULAYIN
Türkiye’de şu anda anayasanın uygulanması ile ilgili sorunlar olduğunu söyleyen CHP Milletvekili Arslan, “Anayasanın 66 maddesi Türkiye’de şu ya da bu şekilde uygulanmıyor. Buna çok sayıda örnekler verebiliriz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak mevcut anayasanın uygulanması ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının uygulanması ile ilgili tereddütlerimiz ortadan kaldırılmadan yeni anayasa tartışmalarını da doğru bulmadığımızı ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak sürece böyle baktığımızda ifade etmek isterim. Meselenin bir diğer boyutu ise, zorlayabilirler, gündeme getirebilirler ama parlamentoyu değerlendirdiğimizde anayasanın değiştirilmesi için 2 unsurun ortaya çıkması gerekiyor. Ya 360 milletvekilini bulacaklar ki referanduma gitsin ya da 400’ü bulacaklar ki doğrudan Meclis’te dile getirilsin. Şu an iktidar ve muhalefet blokları açısından değerlendirdiğimizde teknik olarak da bunun şu aşamada mümkün olamadığı da ortaya çıkıyor. Bunu AKP çevreleri de bildiği halde gündemi saptırmak için böyle bir noktaya taşıyorlar” diye belirtti.
2025 BÜÇTESİ BU YILI ARATACAK
2025 bütçesinin 2024’ü aratacağını söyleyen Arslan, “Bu konuda da tutumumuz son derece açık ve net. Geçtiğimiz yılın ya da önceki yılların bütçe değerlendirmelerinde de Cumhuriyet Halk Partisi, TBMM’de denetim yetkisini ve yasamada elde etmiş olduğu sorumlulukla muhalefet etme ve iktidarı uyarma, bütçede değişiklikler, önerilerle ilgili girişimlerinin yanıtsız kalmasına rağmen mücadelesini ve çalışmalarını sürdürmüştür. 2025 bütçesi için de bu tutumunu sürdürecektir. Burada iktidarın bir politika değiştireceğini beklemek ucuz hayalcilik olur. Şu ana kadar ortaya koymuş olduğu ekonomik ve sosyal politikalarda, özellikle seçim sonrası Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanması ve ardından sunulan politikalarla ve bugüne kadar ortaya koyduğu yaklaşımla bu politikalardan tavizler vermeyeceği ve devam edeceği anlaşılıyor. 2025 yılı bütçesinin 2024 yılını aratacağını düşünüyorum. Çünkü ortaya çıkan işaretler, neredeyse ülkede içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıları emeklilere, EYT düzenlemesine bağlayan, onları sorumlu kılan bir iktidar anlayışıyla karşı karşıyayız. 22 yıllık iktidarlarında istedikleri gibi politikalarını yaşama geçiren iktidar geldiğimiz noktada iflas ediyor ve bu iflasın sorumlusu olarak çıkıp özeleştiri yapmak, halktan özür dilemek, gerektiğinde istifa etmeyi düşünmek yerine sorumluluğu milyonlarca emekliye yüklemeye çalışmaktadır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütçe sunulmasıyla birlikte komisyonlarda önerilerimizle ve parlamento görüşmeleri sırasında da içinde bulunduğumuz ekonomik ve sosyal sorunlarımızın ve sıkıntılarımızın çözümü için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
CHP TÜRKİYE’Yİ SEÇİME TAŞIYACAK
Orta Vadeli Program açıklansa da iktidarın uygulayacağı politikalarla hiçbir şeyin değişmeyeceğini söyleyen Arslan, “Sadece çalışanlar açısından değerlendirdiğimizde, yaklaşık 48 – 50 milyon insanın ocak ayında ne ücret alacağı üç aşağı beş yukarı bellidir. Çünkü TÜİK’in açıklayacağı enflasyon oranına göre hesaplanarak iktidar tarafından ilan edilecektir. Bugünden söylenmelidir ki 50 milyonu bulan emekli ve çalışanlarımızın alacağı ücret zammı yüzde 20’lerde kalacaktır. Bugün insanların geçimini sağlamak için bu rakamların 2025 yılını kotarmasını beklemek hayalcilik olacaktır. 2025 yılı gerçekten 2024 yılını aratacak. Ben bir tüketici olarak ürünlerin hep kullanma sürelerine dikkat ederim. Bu iktidar son kullanma tarihi tamamlanmış, tüketilmiş bir iktidardır. O nedenle bütün halkımız zaten içinde bulunduğu durumun gereğini yerine getirerek hemen bir seçim yapılmasını arzulamaktadır. Bu iktidarın son kullanma tarihi bitmiştir. Seçimden başka çözüm kalmamıştır. Derhal seçime gidilmesi konusunda da Cumhuriyet Halk Partisi ana muhalefet noktasında ülkeyi seçime taşıyacaktır” açıklamasını yaptı.
Kaynak : HABER MERKEZİ