Hasan Atak'tan asgari ücrete dair açıklama

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç Hasan Atak'tan asgari ücrete dair açıklama
A
a

Türk Harb-İş Sendikası Şube Başkanı Hasan Atak, 2025 yılı bütçe görüşmeleri ve asgari ücret toplantılarını değerlendirerek işçilerin ekonomik koşullarından ve sendikalardaki bağımsızlık kaybından duyduğu umutsuzluğu dile getirdi.

Sütiş Eskişehir
Türk Harb-İş Sendikası Şube Başkanı Hasan Atak, ekonomik sorunlardan ötürü her yılın bir önceki yıldan daha kötü bir hale geldiğini söyledi. Gidişatın düzelmesi için sundukları önerilerin hiçbirinin dikkate alınmadığını belirten Atak, “Biz savunma sanayiinde çalışıyoruz. Kendi işverenimiz Milli Savunma Bakanlığı. Biz Milli Savunma Bakanlığı’yla konuşuyoruz, görüşüyoruz. Buna bağlı olarak da Çalışma Bakanlığı’yla görüşüyoruz ve yaklaşık olarak 2 yıldır neredeyse çok ciddi anlamda tedbirler alınmasını önlemler alınmasını söylememize rağmen bu önlemlerin hiçbirisi alınmadı. Alınmadığı için de ne bizim ne de çalışanların emekçilerin maalesef 2025 yılında izlenen ekonomik politikalardan kaynaklı olarak bir umudu yok. Geleceğe olumlu bir bakışları yok. Bu ekonomik bir sıkıntı yaratıyor ama bunun yanında gerçekten kişiler üzerinde hem sosyal anlamda bir olumsuz tablo hem de toplumsal anlamda da bir yaraya yol açıyor. Yıllardır bu iş yerlerinde hani çalışıyoruz. Ben çalıştığı işlem keyif alan mutluluk duyan ya da oradaki insani ilişkilerden dolayı insanların yüzü güldüğünü görmüyorum. Artık insanlar gülmüyor” ifadelerini kullandı.

ÇALIŞANLARIN HİÇ UMUDU KALMADI

Yakın zamanda yaptıkları anket çalışması ile ilgili çarpıcı bir konuya dikkat çeken Atak, “2025 yılı kamuda sözleşme yılı.Arkadaşlarımızın görüşlerini en azından sözleşmelere yansıtalım diye anket yaptık. Arkadaşlarımız, üyelerimiz o kadar umudu kesmiş durumda ki, bir dönüş yapma konusunda bile artık hiç önemsemiyorlar. Verdiğiniz anketlerin yüzde 15’ine yüzde 20’sine ancak bir dönüş oluyor. Bu da ciddi anlamda bir umutsuzluk gösteriyor.Hükümetinde bu konuda tedbirler alması gerekiyor.Mesela 2024 yılında emekli olacaklarla 2025 yılında emekli olacaklar arasında yüzde 30’luk maaş farkı var. Bu rakam, şu ekonomik ortamda insanların mutfak masrafı, yakıt masrafı, eğitim masrafına katkı sunacak. O nedenlede aslında çalışma hayatında daha uzun yılları olabilecek, daha fazla çalışıp ülkenin ekonomisine katkı sağlayabilecek tecrübeli personellerimizin tamamı istemeye istemeye, altını çizerek söylüyorum, kesinlikle istemeye istemeye bu sistemden ayrılıyorlar ve kamuyu terk ediyorlar. Bunlar kalifiye, yıllarca bu işlerin eğitimlerini almış, tecrübe kazanmış personellerimiz. Bunları kaybetmek tamamen milletin, halkımızın, vatanın dezavantajına. Çünkü bunlar bize ekonomik anlamda daha büyük masraflar olarak geri dönecekler” şeklinde konuştu.

İŞÇİLERE VE EMEKLİYE BÜTÇE YOK

Tecrübeli personellerin gitmemesi için çok basit tedbirlerin dahi alınmadığını vurgulayan Atak, “Birkaç yasa değişikliği ile yasal birtakım önlemler alınarak bunu insanların gitmesi engellenebilirdi. Bunlar alınmadı. Yıllardır söylüyoruz. Verginin düzenleme yapın. Çok kazanan çok az kazanandan az vergi alın. Gelir vergisini en azından çalışanlar açısından bir sabitleme yapın diye bu yapıldı mı? Bu da yapılmadı. Yapılmayı bırakın, dikkate dahi alınmıyor. Kıdem tazminatına bakıyorsunuz, insanlar 25 yıl, 30 yıl çalışarak geçmişte çok rahatlıkla ev alıp yanında bir araba parası kenara koyabilen insanlar şu anda 1 + 1 alamaz hale geldiler. Kıdem tazminatının gelecek açısından bir anlamı kalmadı. Bunlar son yıllarda çok hızlı bir şekilde oldu” dedi.  Meclis’teki bütçe görüşmelerini yakından takip ettiklerini söyleyen Atak, “Bu anlattığım sıkıntılar içerisinde ‘bütçede acaba bizimle ilgili bir yatırım olur mu, bir gelişme olur mu ya da bir pay ayrılmış olabilir mi’ diyorum. Milli Savunma Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı bütçesi görüşüldü. Hiçbir bakanlıkta çalışana, emekçiye bütçe yok. Yeni bir kaynak da yaratmıyorlar. Yaratmadıkları içinde maalesef geleceğeumutla bakamıyoruz” ifadelerini kullandı.

BAĞIMSIZLIKLARINI KORUYAMADILAR

Sendikaların bağımsızlıklarını kaybederek siyasi otoritenin altına girdiğini belirten Atak, “Öyle bir paradoks var ki Türkiye'de. Sendikalar maalesef bağımsızlığını koruyamadıklarından dolayı siyasi otoritenin söylediklerinin hemen hemen tamamını kabul ediyorlar. Sendikaların dediği son yıllarda kesinlikle olmuyor. Bu geriye gidişin de ana sebebi budur. Asgari ücret rakamlarını sendikalar açıklayamıyor. Toplantı yapılacak hala telaffuz edemiyorlar. Bana göre trajik bir şey.Sizin üye yapınız bellidir. Ekonomistleriniz var,  danışmanlarınız var. Bu danışmanlarınızdan üyelerinizin asgari ücretin ne kadarıyla geçinebileceği ya da asgari ücretin ne olması gerektiği zaten ortaya çıkar. Bunu neden kamuoyuyla paylaşmazsınız? Neden çekinirsiniz?‘Biz asgari ücret rakamını açıklarsak bunun altında kalırız’ demek, hiç kimsenin kabul edeceği bir şey değil. Siz sendikasınız, tarafsınız. Siz hükümetten yana değilsiniz.Hükümetten taraf olamazsınız. Siz çalışanlar lehine taraf olursunuz” şeklinde konuştu.

HÜKÜMET NE VERİRSE ONA ŞÜKREDİYORLAR

Üyelerin sendikalardan da umutlarını kesmeye başladıklarını söyleyen Atak, konuşmasını şöyle noktaladı: “Artık çok tehlikeli olan ve maalesef de gerçek olan bir düşünce hakim olmaya başladı. O da şu:‘Zaten sendikaların yaptığı bir şey yok. Hükümet ne verirse biz onu alıyoruz. Hükümet ne verirse biz ona muhtaç oluyoruz, şükrediyoruz.’ Şimdi bu sendikaların ana görevi olan, üyelerini var olan ekonomik hatlarını korumak ve bunların üzerine koyarak geliştirmek ilkesinin tersine bir durum.  Ben o nedenle de sendikaların mutlaka kesinlikle bu eleştiriyi dikkate alarak kendilerini farklı bir noktaya getirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde sendikaların önemi de kalmayacak.Demokratik hani ülkelerde olması gereken yasama, yargı, yürütme ve basının da yer aldığı sivil toplum örgütlerinin, meslek örgütlerinin ve emek örgütlerinin yer aldığı bir kamu düşüncesi vardır. Kamusal düşüncenin de mutlaka bir şekilde o siyasi otoriteyi etkilemesi ve yönlendirmesi gerekir. Ama şu anda biz bundan çok uzak bir noktaya savrulmuş vaziyetteyiz. Biz şu an Türk-İş’e üyeyiz. Türk-İş’in 81 ilde teşkilatı var. Sadece Eskişehir’de 13 şubesi var. Bu çok önemli bir örgütlenme. Birçok siyasi partiden çok daha geniş bir alanınız var ve çok rahatlıkla yönlendirebileceğiniz bir kitle var. Ama şu anda ben bunu görmüyorum maalesef.”
 
Kaynak : HABER MERKEZİ
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi