Eskişehir’in tanınmış aktarlarından Koray Özkılıç, kış aylarının başlamasıyla birlikte vatandaşların sıklıkla tercih ettiği bitki çayları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle soğuk havaların etkisiyle artan kış çayı tüketiminin yalnızca bu mevsimle sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayan Özkılıç, bu çayların her dönemde tüketilebileceği ve bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiler yaratabileceğini söyledi. Ancak, bitki çaylarının aşırı ve yanlış tüketimi konusunda da dikkatli olunması gerektiğine dikkat çekti.
Koray Özkılıç, kış çayı olarak bilinen karışımlarda yaygın olarak kullanılan bitkiler hakkında şu bilgileri paylaştı: “Kış çaylarında genellikle zencefil, zerdeçal, havlıcan, tarçın, karanfil, hibiskus, ıhlamur, kuşburnu, ayva kurusu, elma kurusu ve hatmigül gibi bitkiler yer alır. Bu bitkiler, doğru kullanıldığında hiçbiri tek başına ya da karışım halinde vücuda zarar vermez. Aksine, bu bitkiler, soğuk algınlığı, bronşit, astım ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı vücuda doğal koruma sağlar” dedi.
Ancak, bazı bitkilerin aşırı tüketiminin yan etkilere yol açabileceğini belirten Özkılıç, kekik gibi bazı bitkilerin hipertansiyon hastaları tarafından dikkatli tüketilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Kekik, antiseptik özellikleriyle bilinse de yüksek tansiyon ve hipertansiyonu olan kişilerde tansiyon yükselmesine neden olabilir. Türkiye’de 29 türü bulunan kekik, Avrupa'da yaygın olarak tüketilmesine rağmen, Türkiye’de bu bitkinin tüketiminde hala istenen seviyeye gelinemediği ifade ediliyor.
Özkılıç, kış çaylarının yalnızca hastalıkların başlangıcında değil, her dönemde vücudu güçlendirmek için kullanılabileceğini belirtti. “Bitki çayları, içerdiği antioksidanlar sayesinde vücudun savunma mekanizmasını artırır. Bu çaylar, grip ve soğuk algınlığının etkilerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Asıl önemli olan, hastalık başlamadan önce bu çayları tüketmektir, çünkü bu çaylar vücudu hastalıklara karşı önceden korur. Avrupa ülkelerinde, örneğin rezene, anason ve adaçayı gibi bitkiler, normal çay gibi günlük yaşamda sürekli tüketilirken, bizde çoğu zaman bu çaylar yalnızca hastalık başladıktan sonra kullanılmaya başlıyor. Oysa bu bitkiler düzenli tüketildiğinde hastalıkları önlemeye yönelik çok daha etkili olabilir” dedi.
Özkılıç, zencefil ve zerdeçal gibi bitkilerin vücuda ısıtıcı etkiler sağladığını ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini belirtti. Zencefilin özellikle soğuk havalarda vücuda sıcaklık sağladığını ve doğu bölgelerinde bu amaçla yaygın olarak kullanıldığını aktaran Özkılıç, bu bitkilerin fazla tüketildiğinde vücutta olumsuz bir etki yaratmadığını ancak zencefilin aşırı kullanımı durumunda uyku yapabileceği uyarısında bulundu.
Son olarak, Özkılıç, bitki çaylarının aşırı ve yanlış tüketiminin zararlarını şu şekilde özetledi: “Çaylar genellikle sağlıklı bir içecek olarak düşünülse de, her bitki çayı aşırı miktarda kullanılmamalıdır. Adaçayı gibi bazı bitkiler, aşırı tüketildiğinde sakinleştirici etkiler yapabilir ve uyku düzenini bozabilir. Bu nedenle, her zaman ölçülü bir şekilde tüketmek önemlidir.”
Özkılıç, bitki çaylarının sadece hastalık zamanlarında değil, her mevsimde bağışıklık sistemini destekleyici ve sağlığı koruyucu etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek, vatandaşları sağlıklı ve dengeli bir bitki çayı tüketimi konusunda bilgilendirdi.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...