Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayınlanan yeni yönetmeliğe göre çiftçi artık izin almadan tarımsal üretim gerçekleştiremeyecek. Üretim izni için il ya da ilçe müdürlüklerine başvuru yapacak olan çiftçiler, üreticinin her geçen gün sorunlarının daha da büyüdüğünü belirterek, “Çark şu anda ileri değil de geri geri dönmeye başladı. Hepimiz girdiler karşısında eziliyoruz” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan, 'Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik' Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Üretimde tarım havzası veya işletme bazında üretimin planlanmasını kapsayan yönetmeliğe göre tarımda izin almadan üretim yapma dönemi resmen sona erdi.
ZORLAYICI DEĞİL TEŞVİK EDİCİ OLMALI
Konu ile ilgili konuşan Çiftçi Burak Kuşan, “Bundan sonra çiftçilerimiz İl Tarım ve İlçe Tarım Müdürlüklerinden onaylı bir şekilde ekim yapacaklar. Fakat şöyle bir sıkıntı var; kurul oluşacak dediler, ekim ona göre yapılacak… Ekim zamanı geldi. Ekilen ürünü bize siz bu yere ekmeyecektiniz, bu yasak diye bizim tarlamızdan kaldıracaklar mı o konu henüz şu anda belli değil. Zorlayıcı bir politika yerine teşvik edici bir politika daha iyi olurdu. Çiftçiler zorlayıcı bir politikayla karşı karşıya. Ektirmek istenilen ürünün devlet tarafından daha destekli bir para verilseydi çiftçiye… Şu an diyelim ki destek 100 TL, sen bu ürünü ekersen 300 TL gibi bir fiyat verseydi çiftçi zaten bunu kabul ederdi. Bu uygulama bu sene başlayacak mı, Eskişehir pilot il mi olacak, herhangi bir pilot ilde denendikten sonra mı tarafımıza gelecek bu konularda tarafımıza ulaşan bir bilgi yok” dedi. Gençlerin artık çiftçilik yapmadığını belirten Kuşan, “Çoğu çiftçi 50-80 yaş arasında. Bu çiftçiye pancar ek, mısır ek veya herhangi bir sulama gerektirecek ürünü ek dediğiniz zaman bu çiftçi tarlalarda nasıl çalışacak? İşçi mi çalıştıracaklar? Ayrıyeten bir işçi masrafı da olacaktır. Ekipman desteğini devlet sağlayacak mı? Çiftçi şu anda ektiği ürünün fiyatını bilmiyor. Biz çiftçiler öncelikle üreteceğimiz malı ne kadara satacağımızı bilmek istiyoruz. Üretiyoruz, teslim ediyoruz, sonra fiyatını öğreniyoruz. Yani biz bunu teslim etmeye mecburuz. Resmi Gazete’de yayımlanan bir yönetmelik var ama bu yönetmeliğe nasıl uyacağımızı bilmiyoruz” şeklinde konuştu.
SENEYE EKMEYİ DÜŞÜNMÜYORUZ
Pancar üreticisi Serdar Yılmaz, verimin düşük olduğunu ve fiyatın henüz belli olmadığını ifade ederek, “Pancarı şu anda sökmeye başladık. Verimler düşük, fiyat hiç belli değil. Bu sene hastalık çok fazlaydı. İlaçların girdileri çok pahalandı. Biz sezona başladığımızda mazot 20 liraydı, şu anda 40 lira. Pancar geçen sene bin 400 liraydı şu anda hala fiyat yok. Geçen sene yevmiye bizim burada 300 liraydı, şu anda 900 lira. Pancara yüzde 10-20 gibi bir fiyat verilirse işin içinden nasıl çıkacağımızı bilmiyoruz. Sökmeyi de şu anda düşünmüyoruz, bıraktık, suluyoruz. Sorunlarımız çok büyük. Tek pancarda da değil, hepsinde. Fiyatların içinden bir türlü çıkamıyoruz. Seneye ekmeyi düşünmüyoruz. Bu sene köy ortalamasında 3 bin dekar pancar varsa seneye bu 500 dekara düşecek, belki hiç ekilmeyecek. Cebimize ne gireceğini hiç bilmiyoruz. Bugün bir söküm parası pancarda dekara bin 200 lira. Yetkililer hiçbir şeyi hesaplamıyor mu veya bilgileri var da işlerine mi gelmiyor. Bunun bir an önce çözüme ulaşmasını istiyoruz” dedi. Bu yıl ayçiçeğinde de hastalıktan dolayı verim olmadığını söyleyen Yılmaz, “Bu sene ayçiçeğinde hastalıktan dolayı verim yok. Girdiler ona keza. Farklı ürünler arıyoruz ama o da olmuyor. Fiyat bunda da tatmin edici değil. Geçen sene 12 olan şey bu sene Trakya Birlik’in açıkladığı 15 lira, Karadeniz Birlik’in açıkladığı 12,70 lira. Yani yüzde 5-10 gibi bir fiyat farkı var. Mazot yüzde 120, gübre yüzde 110, madeni yağ yüzde 300, işçi yüzde 200, biçim parası öyle… Çark şu anda ileri değil de geri geri dönmeye başladı. Fiyatlar şu anda hiç memnun değiliz. Yetkililerimiz bir an önce buna bir düzen getirmeleri lazım” diye konuştu.
GİT GİDE ÜRETİMİ AZALTIYORUZ
Bir diğer çiftçi Sefa Kurtcan ise girdi maliyetlerinden dolayı üretimin her geçen gün daha da düştüğünü belirterek, “Genç çiftçiyim. Geçtiğimiz yıllarda pancarı daha fazla üretiyorduk. Fakat girdi maliyetlerinden dolayı her yıl azalıyor. Bundan sonraki yıllarda daha da azalır. Çünkü mazot fiyatları, gübre fiyatları, ilaç fiyatları bunlar her yıl maliyetleri artarak gidiyor. Bizim pancar fiyatlarımız belli olmadığı için üretimi azaltıyoruz git gide. Bundan sonraki yıllarda üretmeyebiliriz. Alternatif ürünlere mi yöneliriz, bırakır mıyız bilmiyorum” dedi.
GEREKİRSE MISIRLARIMI BİÇMEYECEĞİM
Girdilere zam yapıldığını ancak çiftçinin ürün alım ücretini bilmeden üretim yaptığını söyleyen Hasan Yılmaz, “Geçen yılki mazot gübre desteklemesiyle bu yıl açıklanan önümüzdeki ekim ayında ödenecek gübrede bir artış sağlanmadı, mazot desteğinde yüzde 25 bir artış sağlandı. Yani ülkedeki enflasyonu biliyoruz. Gördüğünüz ürün dibinden temeline kadar parayla oluyor. Yevmiyeci yevmiyesini artırıyor, mazotu mazot fiyatlarını artırıyor, gübreci gübre fiyatını belirliyor… Bu adam bu ürünü ekti, ne olduğunu bilmiyor. Atıyor parayı havaya yazı-tura. Ne denk gelirse. Bunun maliyet hesaplamasını kimler nasıl yapıyor, neye göre yapıyor… Ben şunu iddia ediyorum; dışarıdan ihraç edilen ürünleri kessinler, bu paraları Türk çiftçisine versinler, biz dünyayı buğdaya boğarız. Çiftçi para kazanamazsa bu memlekette kolay kolay hiç kimse para kazanamaz. Biz de bu saatten snra kimseye sırtımızdan para kazandırmayız. 400 dönüm dane mısırım ekili, gerekirse mısırlarımı biçmeyeceğim. Çevre illerdeki mısır alım fiyatlarını duyuyoruz. Kimse kusura bakmasın, kibriti yakarım atarım içine, biçmem, sineye çekerim ama bu zararı herkes çeker, sadece ben değil” ifadelerini kullandı.
FİYATLAR REVİZE EDİLMELİ
Bu sene mısırda verimin çok düşük olduğunu vurgulayan Zeki Erdemli, “Maliyetler fazla verim düşük. Sıcak rüzgarlar bütün mahsullerimizi yaktı. Biz devletimizden acilen bu fiyatların revize edilmesini istiyoruz. Bu fiyatları kim düşünüyor, kim yazıyor, kim çiziyorsa lütfen bize açıklasın. Biz bunun içinden çıkamıyoruz. Biz bu işi hobi olarak yapmıyoruz. Üreticiyiz. Bu genç çiftçiler her şeyi önümüze koyarak ekiyoruz. Fiyatını bilmediğimiz ürünü ekiyoruz ama kazanmak istiyoruz. Çoluğumuz çocuğumuz, geleceğimiz var. Bunları düşünmek zorundayız. Devletin bize verdiği fiyatlar bu sene bizi kurtarmayacak. Önümüzdeki sene ne ekeceğimizi daha bilmiyoruz. Ne gübre, ne tohum alabildik. Mağduruz. Fiyatların tekrar revize edilmesini istiyorum” şeklinde konuştu.
GİRDİLER KARŞISINDA EZİLİYORUZ
Devletin açıkladığı mısır fiyatının piyasa koşullarında devede kulak kaldığını ifade eden Eray Büdüş, “Artık zararın da zararı. Devlet 6 TL açıkladı ama devlet 6 TL’ye kendi de alamayacak. Mısırı kurutmak için de çiftçinin cebinden para çıkması lazım. Hepimiz girdiler karşısında eziliyoruz. Bunun devamlılığının sağlanması için devletimizden bize yol göstermesini, revize edemiyorsa bile bize yol göstermesini istiyoruz. Biz üreticiyiz, başka sansımız yok” dedi.