Eskişehir’de 1 Mayıs çalışmaları kapsamında afiş astıkları gerekçesiyle Emek Gençliği üyesi 6 kişiye toplam 549 bin 948 lira para cezası kesildi.
Eskişehir’in Yenibağlar Mahallesi’nde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü duyurmak amacıyla afiş çalışması yapan Emek Gençliği üyelerine toplam 549 bin 948 lira para cezası kesildi. Her bir kişiye Kabahatler Kanunu kapsamında en üst sınırdan 91 bin 648 TL ceza verildiğini belirten Emek Gençliği üyesi Berivan Özkara, cezanın siyasi bir sindirme amacı taşıdığını öne sürerek ifade özgürlüğünün engellendiğini söyledi.
KEYFİ VE POLİTİK BİR KARAR
Emek Gençliği üyeleri olarak 1 Mayıs çalışmalarını duyurmak amacıyla afiş çalışması yaptıklarını aktaran Özkara, “Akşam saatlerinde, kişi başı 91 bin 648 TL olmak üzere toplamda yaklaşık 549 bin 948 TL’lik bir ceza yazıldı. Ceza Kabahatler Kanunu kapsamında kesildi. Ancak biz, bunun tamamen keyfi bir tutum ve politik bir karar olduğunun farkındayız. Bu baskı ve yıldırma politikalarının 19 Mart’tan beri devam ettiğinin bilincindeyiz. Bize uygulanan bir baskı süreci her zaman vardı. İstanbul İl Başkanımız Sema Barbaros 18 Şubat’tan beri tutuklu. Biz, Sema Barbaros’un yerinin işçi sınıfının yanı ve 1 Mayıs alanları olduğunu söylemeye devam ediyoruz. Aynı şekilde, Sema Barbaros ve diğer tüm siyasi tutsaklar için özgürlük talebimizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
HEDEF İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
Özkara, bir broşür nedeniyle bu kadar yüksek bir para cezası geleceğini tahmin etmediklerini kaydederek, “Kabahatler Kanunu'na göre afiş asmanın cezası 3 bin TL’den başlıyor, ancak bize en üst sınırdan, yani 91 bin TL üzerinden ceza yazılmış. Bu tamamen kolluk kuvvetinin inisiyatifiyle ilgili bir durum. İsterse en alt sınırdan da yazabilirlerdi. Ama belli ki bizi sindirmek, afiş asmamızı engellemek istiyorlar. Bu yüzden en üst sınırdan yazdılar.Bu hafta itirazda bulunacağız. Biz Emek Partisi olarak milyonlarca liralık reklam bütçelerine sahip bir yapı değiliz. Propagandamızı ancak afiş, broşür ve bildiri yoluyla yapabiliyoruz. Bu uygulama aynı zamanda ifade özgürlüğünün ve siyasi parti faaliyetlerinin engellenmesi anlamına geliyor. Sonucun ne olacağını bilmiyoruz çünkü bugün ülkede hukukun ve adaletin ayaklar altına alındığı bir ortamdayız” dedi.