Bakanlığın sezaryen doğum yasaklamasına karşı SES'ten sert çıkış

SES Şube Kadın Sekreteri Berna Yıldız, “Kadınların ne zaman güleceğine, ne giyeceğine, ne yapacağına karar verildikten sonra şimdi de nasıl doğum yapacaklarına mı karar verilmeye çalışılıyor? Kadın bedeni siyasetin, çıkarın ve tahakkümün aracı olamaz” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nın tıp merkezlerinde planlı sezaryen doğumları yasaklayan yönetmeliği eleştiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube Kadın Sekreteri Berna Yıldız, doğum şekline yalnızca kadının rızası ve hekimin tıbbi değerlendirmesiyle karar verilmesi gerektiğini belirterek, iktidarın kadın bedeni üzerinden yürüttüğü politikaların toplumsal sorunları perdelediğini ifade etti.

ENDİŞE VERİCİ BİR DURUM

Vajinal doğum ya da sezaryen doğumun tercih edilmesinin yalnızca kadının isteğine değil, hekimin tıbbi değerlendirmesiyle birlikte verilen ortak karara dayandığına ifade eden Yıldız, “Ancak mevcut iktidarın kadın politikaları, özellikle kadın bedeni üzerinden yürüttüğü söylemlerle, toplumda çözülmesi gereken temel sorunları göz ardı ederek yalnızca popülist bir zeminden yaklaşmaktadır. Örneğin, bir futbol maçından önce sahaya ‘Doğal olan doğum, normal doğumdur’ pankartıyla çıkılması, ağırlıklı olarak erkeklerin yer aldığı bir ortamda kadınlar adına karar verilmesinin örneğidir. Hakeminden futbolcusuna, teknik direktöründen yöneticisine kadar çoğunluğu erkeklerden oluşan bu alanda kadınların doğum tercihi gibi hayati bir konuda sloganlarla yönlendirme yapılması endişe vericidir” diye konuştu.

SEZARYEN ARTIŞININ SORUMLUSU KİM?

Yıldız, bu durumu AK Parti iktidarının uzun süredir kadın bedeni üzerinden tahakküm kurma çabasının devamı olarak gördüklerine dikkat çekerek,“Türkiye’de sezaryen oranlarının artışı hangi dönemlerde gerçekleşti, bu artışa neden olan sağlık politikaları nelerdir? Bu sorulara da yanıt verilmelidir. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde kadınlara yönelik koruyucu sağlık hizmetlerinin neredeyse tamamına erişilemiyor. Doğum kontrol yöntemlerinden aşılara kadar pek çok hizmet ya yetersiz sunulmakta ya da ücretli hale getirilmiş durumda. Eğer önce sağlığı korumalıyız diyorsak, bu hizmetlere neden erişemiyoruz? Kadınların ne zaman güleceğine, ne giyeceğine, ne yapacağına karar verildikten sonra şimdi de nasıl doğum yapacaklarına mı karar verilmeye çalışılıyor? Kadın bedeni siyasetin, çıkarın ve tahakkümün aracı olamaz” dedi.