Ali Babacan Eskişehir için sorunları tek tek sıraladı: Deprem, temiz su...

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç Ali Babacan Eskişehir için sorunları tek tek sıraladı: Deprem, temiz su...
A
a

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ES TV’de canlı yayınlanan “Ekstra Gündem” programına katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Babacan aynı zamanda Eskişehir’in güçlü sanayi, teknoloji ve tarım potansiyeline dikkat çekerken, kentin sorunlarını da tek tek sıraladı

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ES TV’de canlı yayınlanan “Ekstra Gündem” programında gazeteciler Tarkan Demir ve Kerem Akyıl’ın sorularını yanıtlayarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin ekonomi yönetimini sert sözlerle eleştiren Babacan, Eskişehir’in potansiyeline de dikkat çekerek kentin deprem ve çevre sorunlarına karşı önlem alınması gerektiğini vurguladı.



ÇÖZÜM DİPLOMASİ

Babacan, İran’ın İsrail ile çatışmalarının ardından Hürmüz Boğazı'nı trafiğe kapatmasının dünya petrol sevkiyatının yaklaşık yüzde 20’sinin engellenmesi anlamına geldiğini kaydederek, “Son derece kaygı verici ve tehlikeli bir dönemden geçiyoruz. İsrail ile İran arasındaki gerginlik yeni değil. Biz her zaman bu meselelerin müzakereler yoluyla ve diplomasiyle çözülmesi gerektiğini savunduk. Bugün de aynı noktadayız. Yeni bir diplomasi masası gerekiyor. Tarafsız ülkelerin de dahil olacağı, yeni ve geniş tabanlı bir masa kurulmalı. Amerika ve İran’ın bu masada uzlaşması gerekiyor. İsrail’le anlaşmak ise çok zor. Çünkü İsrail’in böyle bir niyeti yok. Büyük bir şımarıklık ve pervasızlıkla, elindeki askeri gücü ve Amerika’nın desteğini kullanarak mümkün olduğunca İran’ı vurmak istiyor” diye konuştu. 

TÜİK İNANDIRICI DEĞİL

“Damat döneminden başlayarak TÜİK’in uzun süre yalan söylediği bir dönem oldu” diyen Babacan,“Fakat son iki yıldır enflasyonu biraz daha doğru ölçmeye dönük çabalar da var. Ama bunca yıl insanları yanılttıktan sonra bugün doğru yapsanız bile kimse inanmaz. Bu enflasyonu hesaplarken peyniri nereden alıyorsun, zeytini nereden alıyorsun, bir göster de biz de inanalım. ‘Yok, onu da göstermem’ diyorlar. Eskiden gösteriyordun. Eskiden bu veriler sorgulanabiliyordu. TÜİK yasasını ben çıkardım. Kimse şüphe duymasın diye pırıl pırıl, tertemiz, şeffaf bir kurum haline getirdik. TÜİK’i tam bağımsız yaptık, tıpkı Merkez Bankası gibi. Avrupa Birliği standartlarında bir TÜİK oluşturduk. Herkes TÜİK'e güveniyordu. TÜİK'in rakamları referans kabul ediliyordu. Ama bugünkü TÜİK’ten herkes şüphe duyuyor” dedi. 

ESKİŞEHİR’İN POTANSİYELİ VAR

Genel Başkan Babacan, Eskişehir’in her açıdan büyük bir potansiyele sahip bir kent olduğunu vurgulayarak,“Sanayi potansiyeli çok yüksek, teknoloji potansiyeli çok yüksek, tarım potansiyeli çok yüksek. Bilim alanında hele ki üniversite şehri olunca turizmde de potansiyel oldukça yüksek. Eskişehir’in elbette bazı sorunları da var. İmar sorunu var, ulaşım sorunu var, çevre sorunu var. Eskişehir depreme karşı yeterince hazır değil. Özellikle bazı semtler depreme karşı son derece kırılgan. Bir deprem atlattı bu şehir, bunu unutmamamız gerekiyor. Hızla depreme hazırlanması şart. Çevre yolunun ve özellikle Afyon bağlantısının güçlendirilmesi gerekiyor. Porsuk Çayı'nın, Kütahya taraflarından başlayarak ele alınması ve suyunun daha temiz hale getirilmesi için çalışmalar yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

PROGRAMLARI YOK

Ülkenin bulunduğu sıkıntıları çözebilecek bir ekonomik programın ortada olmadığını dile getiren Babacan,“Zamanında biz, 34 yıllık enflasyonu tek haneye indirmeyi başardık. Uzun yıllar boyunca enflasyon tek haneli oranlarda kaldı. Ama şu anki ekonomi yönetimi bunu başaramıyor. Ekonomi politikası sadece birkaç karardan ibaret değildir. Bu kadar basit değil bu iş. Bu arkadaşlar sistem içinde kötü rolü üstlenmiş durumda. Faizi artıran, vergiyi yükselten figürler haline geldiler. Eğer enflasyonu düşürmek istiyorsanız önce devletin tasarruf etmesi gerekir. Şu anda Türkiye’deki enflasyonun nedeni, vatandaşların çok yüksek gelirlere sahip olması değil. Yani halkın elinde bol para var da harcıyor diye bir şey yok. Böyle bir talep enflasyonu söz konusu değil” diye konuştu. 

MİLLETİ KANDIRMAYIN

İktidarın sürekli her ülkede enflasyon olduğunu belirttiğini vurgulayan Babacan, “OECD ülkelerinin 3’te 2’sinde enerji fiyatlarında düşüş var. Sadece 3’te 1’inde enflasyon var. Ama Türkiye gibi enerji enflasyonu yüzde 44 olan başka ülke yok. Bize en yakın ülke Şili, orada bile enerji enflasyonu yüzde 11. Şimdi çıkıp ‘her yerde enflasyon var’ demek, milleti kandırmaktır. Peki neden Türkiye’de yüzde 44, diğer ülkelerde daha düşük ya da negatif? Bunun tek bir cevabı var: kötü yönetim.Dünya da gıda enflasyonu yüzde 1’den yüzde 10’a kadar çıkıyor. Türkiye iseyüzde 36. O da TÜİK’in açıkladığı rakama göre. Peki bu enflasyonu kim patlattı? Bu ülkeyi yönetenler. ‘Ben ekonomistim’ dedi, Merkez Bankası'nı altüst etti, sonra da enflasyonu patlattı. Şimdi bu yanlış kararların bedelini halka ödetiyorlar” ifadelerini kullandı.

HESAP ORTADA

Bir yandan sanayicinin yüksek maliyetlerden şikayetçi olduğunu öbür yandan asgari ücretle geçinmeye çalışan işçilerin durumunun da içler acısı olduğunu dile getiren Babacan,“Bugün açlık sınırı 25 bin lira olmuş ama asgari ücret hala 22 bin lira. En düşük emekli maaşı 14 bin 600 lira. Bu ne demek? Bu maaşı alan insanlara açıkça ‘sen açlıktan öl’demek. Hem de bu rakamların içinde kira yok, barınma gideri yok. Çocuk varsa eğitim masrafı yok. Giyim-kuşam yok. Sosyalleşme hiç yok. İktidar, halkın halinden habersiz. 1 Temmuz yaklaşıyor. Normalde ne olur? Yıllardır olduğu gibi, asgari ücrete ve emekli maaşlarına ara zam yapılır. Ama geçen yıl ilk kez bu yapılmadı. Temmuz’da zam yapılmadı. Bu ne demek? 6 aylık enflasyon kadar vatandaşın maaşından çalınmış demektir. Hesap ortada” diye konuştu. 

 
Kaynak : HABER MERKEZİ
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi