Aile Danışmanı Cem Karataş, çocuk doğduktan sonra erkeklerin eşlerini yeterince duygusal olarak desteklememesinin ilişkilerde kopmalara yol açabildiğini belirterek, anne-baba olmadan önce eğitim alınması gerektiğini vurguladı.
Çocuk doğduktan sonra erkeklerin kadınları yeterince desteklemediğini ve bunun ilişkilerde kopma noktasına kadar gelebildiğini dile getiren aile danışmanı Cem Karataş şu şekilde konuştu:
“İlişkinin ilk andaki heyecanı neyse bunu uzun yıllar sürdürebilmek iki tarafında elinde. İlişkiye o yatırımı yapıyorsanız o heyecan bir şekilde sürüyor. Çocuklar doğduğu andan itibaren başka bir düzen tabii ki hayata geçmiş oluyor. Burada bizim en çok karşılaştığımız problemlerden bir tanesi özellikle kadınlarımız ihmal ediliyorlar çok fazla. Yani çocuk doğuyor sanki anne sadece çocukla ilgilenmek zorunda olan bir birey, babanın böyle bir misyonu görevi yokmuş gibi. Duygusal bir yalnızlık. Anne zaten hayatta alışık olmadığı bir sisteme doğru yönelmiş oluyor. Çünkü hayatı boyunca çok daha özgür, çok daha bireysel kararlar alabilen, yaşayabilen bir varlıkken sadece çocuk güdümlü yaşamaya başladığında ve eş bunu desteklemediğinde çok ciddi bir duygusal yalnızlığa, travmaya doğru gidebiliyor.
Anne Baba Olmadan Önce Eğitimden Geçilmesi Gerekiyor
Karataş sözlerine şöyle devam etti, "Anne baba eğitiminden çiftlerin geçmesi lazım. Çünkü öğrenecek çok fazla kaynaklarımız yok. Yani bir ilişkide baba nasıl olunur, anne nasıl olunur eğitimi eğitim sistemimizde yok. Rol model olarak alabileceğimiz anne babamızla çok doğru beslenemiyoruz kaynak olarak. Dolayısıyla herkes kendi kafasında gördüğü baba modelini, anne modelini çocuğa geçiriyor. Ortada gördüğümüz genelde şu oluyor. Yani anne çocuğa bakmak zorunda olan bir birey. Baba işe gidiyor, geliyor ve diyor ki ben zaten işe gidiyorum, gidiyorum, görevimi yerine getiriyorum. Ama duygusal ihtiyaçlar hiçbir şekilde karşılanmıyor. İşte duygusal kopuklar orada başlıyor diyebiliriz. Aile danışmanlığı hizmetinin varlığından haberdar olmayan çok ciddi bir nüfus var Türkiye'de. Bundan haberdar olmak, haberdar olmanın dışında bunun doğru olduğuna inanmak gerekiyor. Çünkü özellikle erkeklerde “Gideceğiz de ne anlatacak bize? Zaten ben iyisini biliyorum. Ne olacak ki?” diyen bir kesim var. Dolayısıyla bilinç düzeyi yüksek, genelde çiftlerin ikisinin de çalıştığı kesim daha fazla bize geliyor ve yüzde 90 olasılıkla kadın teşvik ediyor. Erkeklerimiz başka bir erkekten ya da kadından fark etmez ders almak ya da seansa gidip özellerini anlatmaktan çekindikleri için genelde kadınlar teşvik ediyor.” ifadelerine yer verdi.
Kaynak : Tuğçe Kaş