Projeniz batsın!

Bir yere aday olacaksınız…
Anında size şu soru yöneltiliyor:
-Projeleriniz nedir?
Son derece bilimsel ve gerçekçi bir yaklaşımmış gibi gözüküyor. Proje denildi mi “akan sular” duruyor…
Oysa hepimiz biliyoruz ki, bizim memlekette işler “proje” ile yürümüyor!
Çok uzun soluklu planlamalar yapamıyoruz.
Gerçeği söylemek gerekirse “işleri projeyle yürütenleri de” eleştiriyoruz. Şöyle geriye dönüp bir bakalım…
İşlerimiz projeden ziyade “rastgele” yürümüş…
İhtiyaçlarımız tam olarak belirlenerek değil, “ben istedim oldu” şeklinde yapılmış. Bu açıdan baktığımızda “Projeleriniz neler” sorusunu ve alınan yanıtları pek gerçekçi bulmuyorum…
Hepimiz “proje adamı” olmak isteriz. İşlerimizi projeyle yürütmekten yanayız. Ne yazık ki başarı oranımız çok düşük…
Sürekli bir engel…
Sürekli bir mazeret…
Ve sürekli bir erteleme ile karşılaşıyoruz…
Partiyi, odayı, sendikayı, derneği ve ülkeyi yönetmeye talip olanlardan “projesini açıklamasını” istiyoruz…
Yetmiyor, “telli dosyanın içine konulan sözde projeler sallanarak” adalara veriliyor…
“Yönetenin yönetim şeklini beğenmiyorum. Ben daha iyisini yaparım. Onun için adayım” diyene rastlamadık! Bence bu iddiayla ortaya çıkmak çok daha samimi ve gerçekçi olur. Hayatın akışı da böyledir!
Gerçekçi olun! Seçimlerde projelerin falan yarıştığı yok!
 
AĞIT
Bu toprakta kalır adın
Tohumların arasında
Yeşilinde tarlaların
Başakların sarısında
 
Yıllar geçse de aradan
Kopar gelir ırmaklardan
Işır yine kurşunlanan
Dostlarının yarasında
 
Günü gelir dağa çıkar
Yıldızlardan şiir çeker
Kanımızı siler yıkar
Suların en durusunda
 
Bir annedir bir kardeştir
Ovalarda bir ateştir
Sırasında hayat verir
Ölüm saçar sırasında
 
Bayrak olur bize yarın
Rüzgârıyla ilkbaharın
Dalgalanır genç kızların
Gözlerinin karasında
*Türk Edebiyatının en büyük ustalarından Ülkü Tamer’i de kaybettik. Tamer’i nasıl anlatayım, öyle büyük ki! En iyisi hep aklımızda kalan “ağıt” şiirini sizinle paylaşayım.



İŞÇİNİN KIYMETİ
3 gün önce “işçinin kıymeti” diye yazmıştım…
Dostumuz Rıdvan Aras, bu konuyla ilgili bir çoğumuzun unuttuğu iki önemli sözü bize yeniden hatırlatmış:
1-İyi eleman seç, iyi para ver. Çünkü kötü eleman sana pahalıya mal olur. (Vehbi Koç)
2-Elleriyle çalışan insan işçidir. Elleri ve kafasıyla çalışan insan ustadır. Elleri, kafası ve yüreği ile çalışan insan sanatkardır. (Goethe)
 
MUTLULUK!
Joseph Murphy şöyle diyor:
Mutluluk bir zihin durumudur.
Onu yaşayacağınız günü siz belirlersiniz.
Mutluluğu seçme özgürlüğüne sahipsiniz.
Bu size olağanüstü basit görünebilir ve gerçekten öyledir de.
Belki de insanların mutluluğa giden yolda tökezlemelerinin sebebi de budur.
 
GÜNÜN SÖZÜ!
İnsanlar genellikle birbirlerinden nefret ederler çünkü birbirlerinden korkarlar; birbirlerinden korkarlar çünkü birbirlerini tanımazlar; birbirlerini tanımazlar çünkü iletişim kurmazlar; iletişim kurmazlar çünkü sınıflara ayrılmışlardır… MARTİN LUTHER KİNG