Çarşambaya az kaldı, doktorum nerde?

Öyle böyle derken neredeyse 1 aydır kulüpte bir belirsizlik süreci var.
Maddi sıkıntı tarif edilemeyecek kadar zirvede. Futbolcular da personel de aylardır maaşlarını alamıyor.
Bazı futbolcuların TFF’ye başvurduğu da gelen bilgiler arasında.
Kongre 2 kez ertelenmiş, ne olacak tahmin bile etmek gittikçe zorlaşıyor.
Herkesin istediği tek isim var Özeçoğlu ancak o da söz ağızdan bir kere çıkar diyerek konuyu kapattı.
Siyasetçiler, Odalar, destek olması beklenenlerin hemen hepsi sus pus izliyor yaşananları.
Tüm bu hengâme, keşmekeş içinde, psikolojisi darmadağın olacak, muhtemelen her maç 5 yer diye düşünülen takım ne yapıyor peki?
3 Maç oynuyor. 2’si deplasmanda ve gerçekten hepsi birbirinden çetin maçlar.
Bu 3 maçtan 7 puan çıkarıyor. Hiç kaybetmiyor ve terinin son damlasına kadar mücadele ediyor.
Takım bu süreçte taraftara, üstündeki formaya layık olmanın hakkını veriyor kısaca.
Tam bir onur, şeref mücadelesi ve anlayanlar için çok çok önemli bir mesaj bu.
1 ay önce küme de kalsak kar diyenler şimdiden Gaziantep maçını da yenersek play off için umutlanırız duygusuna kadar ilerletti umutları.
90 dakika nefesi yetmez dediğimiz futbolcular 120 dakika soluksuz koşabilecek kadar inanmış.
Gelin heba etmeyin bu takımı, bu mesajı, bu onur mücadelesini … Sus pus kalmayın Allah aşkına..
Ucundan tutun, kıyısından kaldırın, bir dosya, bir dosya derken damlaya damlaya göl olup kurtulalım şu şehrin tamamını depresyona sokan endişeler, gerginlikler ve ne olacak sorularından ..
***
Bu arada Yücel İldiz hocaya apayrı bir parantez açmazsak olmaz…
Uzun yıllardır nice teknik adamları gördük. Nice vaatlere tanık olduk ve beraberinde nice hayal kırıklıklarına.
Kimileri kompleksleriyle takımı darmadağın etti, kimi takımı düşürdü kimi de en ufak kriz de kaçıp gitti.
Ancak bu süreçte ayakları yere basan açıklamaları ile Yücel İldiz bol keseden savurmadan krizden çıkmanın ilacı olduğunu kanıtladı.
Kibir, kompleks, ego yapmadı. Futbolcuların hepsini baba şefkati ile motive etti. Benim işim sahadadır diyerek kerametini daha ilk maçtan göstermeye başladı.
Bu belirsizlik sürecinde kaçmadı, gitmedi, savaşın içindeyiz dedi ve 3 hafta da 7 puan çıkaran takımın başkomutanı olarak aslan payını hak etti.
Şimdi hepimiz aynı şeyi düşünüyor ve söylüyoruz. Keşke Yücel hoca sezon başında gelseydi.
***
Çarşamba’nın gelişi Salı’dan belli olmuyor bu kez.
Adaylık konusunda nasıl bir süreç bizi bekliyor kestiremiyoruz.
Camia Özeçoğlu’nu ikna etmek istiyor lakin Özeçoğlu’nun tavrı net ve biraz yumuşasa bile geri dönüş imkânsız gibi.
Bir iki gün Osman Yüksel ismini duyduk ancak onun da devamı gelmedi, niyeti var mı? Aday olur mu doğrulayamadık.
Dün de kesin kararlı olduğu söylenen Emir Sarar ismi gündeme geldi ve halen daha da gündem de. Çevresi, yakınındakiler bu konuda çok kararlı olduğunu ve maddi konular da da gözünün kormadığını ifade ediyor. Yalanlama yok, aksine hayır kesin aday olacak diyor etrafındakiler.
Nihai sonuç ise ancak diğer gelişmeler de olduğu gibi Çarşamba günü ortaya çıkacak.
Hepimiz Çarşambaya az kaldı, doktorum nerde diye sayıklıyoruz!
Demem o ki 2 gün daha bu cendere içinde kaynayacağız. Bunalacağız ve iyi şeyler ümit ederek saatlerin geçmesini bekleyeceğiz.
İnşallah çektiklerimize değer ve bir kez daha hayal kırıklığı yaşamayız.
Ne de olsa  biz hapşıralım sen “ÇOK YAŞA” Eskişehirspor …