İstikbal Göklerde mi!

Haber - izlenim : Cihan Yıldırım


“Havacılığın Kabe’si” olarak adlandırılan Merkez’de planör, paraşüt, yamaç paraşütü, yelken kanat ve model uçak eğitimleri veriliyor. Drone kursu da başlamış. Bölgeden geçen uçakların İnönü Kule’ye ‘selam vermesi’ boşuna değil yani...

Türk Hava Kurumu’nun İnönü Havacılık Eğitim Merkezi’ndeyiz. Eskişehir’de Merkez Komutanlığı yaptığı dönemlerden tanıdığımız Seyit Yaylacı tüm samimiyetiyle karşılıyor bizi. Ortalık sakin... Huzur veren bir sakinlik içimize doldu adeta. Sakinlik merkezi gezdikçe yerini ‘sıkıntıya’ bırakacak! Neden sıkıntıya girdiğimizi yeri geldikçe değinirim. Kahvemizi içerken ‘komutan’ Yaylacı’dan ilk fırçayı yiyoruz! Nisan başından eylül sonuna kadar arası cıvıl cıvıl ve hareketli olan bir yere kasımın ortasında gidersen fırçayı yersin! Nasıl bir yerdeyiz? Dünyada hava akımının böyle olduğu bir yer yok. Eşi benzeri yok yani... Adeta ‘havacılık’ için yaratılmış bir coğrafya... Sonra Sabiha Gökçen’in eğitim aldığı bir yerdeyiz. Kıbrıs’a inen paraşütçülerin kurs gördüğü bir yerdeyiz... Atatürk’ün emriyle 1936’da kurulmuş bir yerdeyiz... Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev alacak birçok subay, astsubay ihtiyaç duyulan sınıflarda (bombardımancı, telsizci, muhabereci, fotoğrafçı ve silahçı) 1948 yılına kadar burada yetiştirilmiş. Dinledikçe şaşırıyoruz... Böylesine önemli ve stratejik merkeze ‘yeteri kadar’ değer verilmediğini hissediyoruz. Merkez, toplam bin dönüm arazi üzerine kurulu. Amaç ‘havacılığı sevdirmek’ ama zamanla bunun çok ötesinde geçilmiş ve başka misyonlar üstlenmiş. Bünyesinde beş ayrı uçuş eğitim okulu barındırıyor. Her yıl binlerce gence havacılığın değişik dallarında ücretsiz eğitimler veriliyor. Bu ücretsiz kısmı çok önemli. Yurt dışından gelen tüm konukları şaşırtıyormuş. Merkez’deki tüm eğitimler ücretsiz. Sadece çok az bir yemek ücreti alınıyor. Merkez, havacılığa olan ilgi ve sevgiyi artırmakla kalmıyor. Eğitim Merkezi, paylaşımı ve birlikte yaşamayı da öğretiyor. Elbette cesaret kazandırıyor... Kurs alanların muhakeme yeteneği ve arkadaşlık duygusu gelişiyor. Güven duygusu pekişiyor... Doğal olarak gençlerin sosyal gelişimi sağlanıyor. Ve belki de en önemlisi gençlerin özgüveni artıyor. Eğitim bitince ‘yürüyüşleri bile değişiyor’ diyor hocalar... Ülkemizde “Havacılığın Kabe’si” olarak adlandırılan Merkez’de planör, paraşüt, yamaç paraşütü, yelken kanat ve model uçak eğitimleri veriliyor. Son dönemde drone kursu da başlamış. Bölgeden geçen uçakların İnönü Kule’ye ‘selam vermesi’ boşuna değil yani... Yaklaşık 650 bin kişiye eğitim verilmiş. 650 bin kişi havacılık ile tanıştırılmış. Dünyanın sayılı merkezlerinden biri olan Merkez, Birinci İnönü Savaşı’nın yapıldığı topraklarda... Türkiye, 2020 Hava Oyunları’na talip. En güçlü adaylardan biriyiz. Ev sahibi olursak 60 ülkeden beş bin sporcu gelecek. Bunlardan bini de İnönü’ye gelecek. Büyük ve prestijli bir organizasyon. İnönü’ye yakışacak bir etkinlik olur. Başkan Seyit Yaylacı ile okulları geziyoruz. Model Uçak Kursu’nda eğitim görenler var. Kimi Gaziantep’ten gelmiş, kimi Adana’dan... Burası, Model Uçak Kursu’nda tam bir marka... O kadar ilgi var ki hocalar yetişemiyor. Yurt dışından bile talep var... THK’nın elinde böylesi bir tesis daha yok. Buna rağmen ‘ilgisizlik’ var. Tanıtım eksikliği var. Herhangi bir Avrupa ülkesinde olsa çoktan dünyaca tanınmış bir yer olurdu. Biz 1930’lı yıllarda yola çıkıyoruz ama... Ama’dan sonraki kısmı sıkıntılı... Gerisini getiremiyoruz, devamında tökezliyoruz. Tıpkı bugünlerde gündemde olan yerli otomobil yapımı gibi... Atatürk’ün vizyonu, ilk günkü insanların aşkını devam ettirsek bugün İnönü’den füze atıyor olurduk. Abartmıyorum füze atıyor olurduk. Böylesi bir miras şimdi ne durumda? Üç yıl önce 140 olan personel sayısı 50’ye kadar düşmüş. Paraşütçüleri atacak uçak yok! Paraşüt Okulu var ama eğitmeni yok! Yirmi ay önce göreve gelen Yaylacı, ortalığı biraz toparlamış ama tek başına olmaz. Devlet desteği ve vizyon şart! Nerede 100 yıl önce ‘İstikbal göklerdedir’ diyen Atatürk, nerede onun izinden gidemeyen bizler?