Büyükerşen: Eskişehir'de afet planı hazırlandı ama...

ABONE OL:google news abone ol butonu
Videoyu Aç Büyükerşen: Eskişehir'de afet planı hazırlandı ama...
A
a

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, ES TV’de yayınlanan Eskişehir’in Nabzı programına telefonla bağlandı. Gündemin deprem olduğu programda Büyükerşen, Eskişehir'de 2012 yılında hazırlanan afet planının akıbetini anlattı, 3 belediye başkanı birlikte protokol imzaladık dedi...

Sütiş Eskişehir
Eskişehir depremi tartışıyor. Gazeteciler Ali Baş, Vedat Alp, Arif Anbar ve Sezai Şen’in canlı yayında gündemi değerlendirdiği Eskişehir’in Nabzı programına, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen telefonla bağlandı. Depremle ilgili konuşan Başkan Büyükerşen, "Türkiye o kadar hızlı gündem maddeleriyle, her Allah’ın günü, birkaç kere değiştiği için hafızalarımız da topyekün zayıflıyor. Bazı bilgileri size aktarırsam tahmin ediyorum sizin de unuttuğunuz sizin de unuttuğunuz bir olayı hatta zaman zaman yazdığınız konuları doğrusuyla anlatacağım. Onun üzerine tartışma yaparsanız çok daha doğru olur. Hatırlayınız, 2012 yılında biz Eskişehir’de deprem bölgelerinin belirlenmesini istedik bakanlıktan. Doğru bir şekilde, ellerindeki bilgilerle… Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bize dedi ki, doğrudur, Bakanlar Kurulu kararı aldı. Dedi ki, ‘Bazı bölgeler Eskişehir’de depreme dayanıklı değildir. Mutlak suretle bazı tedbirlerin alınması lazımdır’ ve Resmi Gazete’de yayımlandı. Arkasından da Büyükşehir Belediyesi’ni bu konuda, plan hazırlamak üzere görevlendirdiler. Hatta dediler ki, ‘Masrafının da yarısına biz bakanlık olarak katılırız. Biz bunun üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi ile anlaştık. En doğru, Eskişehir’deki yapılar hakkında bilgi verebilecek, tarafsız bir bilim kuruluşu olarak. 4 milyon küsur liraydı bütün İstanbul Teknik Üniversitesi’nin yapacağı çalışmalar için. Bunun yarısını, 2 milyonunu bakanlık karşıladı. Geri kalan kısmını da biz karşıladık 2 milyon liradan biraz daha fazla. İTÜ uzunca süren bir çalışma sonunda, jeolojik etütleri de yapmak suretiyle Eskişehir’de bir plan hazırladı ve belli bölgeleri, ki o bölgeler 17 hektar falan civarındaydı, afet riskli bölge olarak belirledi. Yapılan bu planları bakanlığa gönderdik. Bakanlık uzun incelemelerden sonra, ‘Eksik yapmışsınız, bu bölgenin 50 küsur hektara çıkarılması lazım. Daha geniştir bu depreme dayanıklı olmayan bölgeler’ diye" dedi. 

ÖZHASEKİ'DEN RİCA ETTİM 
Bunun üzerinde tekrar teknik üniversite ile anlaştıklarını kaydeden Büyükerşen, "Bakanlığın isteği doğrultusunda genişlettik afet riskli bölgeleri belirlemek üzere. Tekrar o planlar da gönderildi bakanlığa. Bakanlık bu sefer dedi ki, ‘Yeterli değil çünkü yeteri kadar cami, yeteri kadar yeşil alan ayrılmamış. Revize edin bu projeyi’ dedi. Oturduk revize ettik. Bakın, 2012 yılından bu tarafa doğru gelin. Düşünün bu süreç içerisinde. Fakat yapılıyor, gönderiyoruz ama uzun incelemelerden ve uzun süre kendilerinde kalan projeyi bakanlık bir müddet sonra bir bahane buluyor, tekrar bize gönderiyor ‘Şurayı da revize edin’ diye. Güya İTÜ’deki hocalar da yetiştirdikleri talebeler bakanlıkta oldukları için onlarla da yakın ilişkiler içinde yapılıyor bu işler diye bilmekteyiz. Nihayet yapa boza yapa boza bir plan çıktı ortaya. O planın çıkması sırasında, bu açık oturumda ismi de geçen bir akademisyen arkadaşımızla, mesleğine dayanarak, mesleğinin gereği olarak, kendisi de deprem söz konusu olunca Eskişehir için, televizyonlara çıkan, yazılar yazan, basın toplantıları yapan bir arkadaştı. O da zaman zaman projeleri eleştiren beyanlarda bulunuyordu. Nihayet en sonunda, biz baktık ki bu iş çok uzuyor. Ben kalktım Ankara’ya gittim ve Bakan Mehmet Özhaseki’nin kendisinden rica ettim. Dedim ki, ‘Ne olur bakanlığındaki personeli sıkıştır. Boyuna değiştirtiyorlar bizim planları. Bir an önce ne yapılacaksa nihai kararlarını versinler, yapsınlar’ dedim. ‘Tamam’ dedi Sayın Özhaseki" ifadelerini kullandı. 

YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI AÇILDI
Bir müddet sonra tekrar bakanlıktan bir yazı geldiğini hatırlatan Büyükerşen, "Tarihleri, belgeleri hepsi var. İsterseniz yazışma numaraları, kayıtları olmak üzere sizlere de verebilirim. En sonunda yap boz yap boz yap bozla bir plan çıktı. Afet riskli bölgeler Eskişehir’de gözüküyor. Aşağı yukarı 8 mahalleyi kapsayan genişlikte ve bakanlığın isteği üzerine alan genişletilmiş bir şekilde projeler çıktı. Tabii her seferinde İTÜ bunun yapımcısı olduğu için İTÜ’nün de görüşleri, raporları oluyor bütün revizyonlarda. Sonunda bir vatandaş, afet riskli bölgedeki bir vatandaş, yeraltı sorunları ile ilgilenen bir arkadaşın da moderatörlüğünde onun  gayretiyle bir dava açtı. Bakanlar Kurulu kararına dava açtı. Karara karşı açılan davada Danıştay yürütmeyi durdurma kararı verdi. Yürütmeyi durdurma kararı verince biz uğraşmaya başladık yeni baştan. ‘Ne isteğiniz varsa söyleyin’ dedik. Proje şehrin imar planlarına başlayacağız, bu afet riskli bölge kesin olarak belirtilemediği için başlayamıyoruz. Bu arada, bir vatandaş bakanlığın kararına karşı yürütmeyi durdurma kararı aldıktan sonra uzunca bir süre geçti. Yürütmeyi durdurma karar alınınca bu sefer, afet riskli bölgede evi ve arazisi olanlar ilgili belediyelere başvurarak inşaat ruhsatı istediler. Çünkü afet riskli alan kararı orta yerden kalkmış oldu. Tepebaşı Belediyesi de Odunpazarı Belediyesi de bazı yerlere ruhsat vermek zorunda kaldı" şeklinde konuştu. 

İŞİN PEŞİNİ BIRAKTILAR
Bu bölgelere inşaat yapılmaya başlandığını söyleyen Büyükerşen, "Biz yine telaşlandık, yine planların son bir kez daha revizyonunu yaparak tekrar gönderdik. Bu sefer ne oldu biliyor musunuz, tuttu bakanlık ve bakanlığa müracaat eden bir vatandaş Bakanlar Kurulu kararına karşı dava açtı. Bakanlar Kurulu kararına da dava açılınca Eskişehir’de afet riskli bölge kalmadı. Biz bu sefer, hepinizin bildiği, Porsuk’la ilgili bazı yerleri kurtarabildik. ‘Porsuk 1, Porsuk 2 projesi bunun dışındadır’ dedik. Çünkü daha evvelki revizyonlarda oralara pek gelmiyordu bu planlar. Bakanlık da fazla musallat olmuyordu. Sonunda oturduk Porsuk 1 ve Porsuk 2 projeleri üzerinde çalışmaya başladık. Hiç olmazsa dedik ki şehrin o kısmını geliştirelim. Ama diğer tarafta o müracaat eden vatandaşlar inşaat ruhsatı alarak eski evleri, afet riskli olan bölgede inşaatlar yapmaya başladılar. Kısacası böyle bir macerayı geçirdik. Bugün hala elimizde afet riskli bölge diye bir bölgenin bakanlıkça kabul edilmiş, yürürlükte olan bir projesi kalmadı. Bakanlık da işin peşini bıraktı. Biz kendi yaptığımız, geri kalan bölgedeki imar planlarını yaptık" dedi. 

BUNLARI HATIRLAYIN
Büyükerşen: "En sonunda yapılan proje için, eski nikah dairesini biliyorsunuz. Proje binası olarak hazırladık. İmar planlarına göre, afet riskli bölgelerden sonra nasıl bir Eskişehir ortaya çıkacak, maketler yaptırarak Eskişehirli mülk sahiplerine göstererek, tartışarak muvafakatname alınmaya başlanmıştı. Böyle acayip karışık bir durumla karşı karşıya kalındı. Dolayısıyla bunları hatırlayınız lütfen."

ENGELLENDİK
Eskişehir’in imar planları konusunda engellemelerle karşılaştığını ifade eden Büyükerşen, “Eskişehir maalesef siyasi amaçlı olduğunu düşündüğüm ve kuvvetle de inanmaya başladığım çeşitli müdahalelerle Eskişehir’in imar planları meselesi bir türlü uygulanabilir hale getirilmeyip engellenmek için ne lazım geldiyse yapıldı. Bu da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndaki çok bilmişler ile yapıldı. Tabii bunun altında siyasi bir takım gayretlerin de olabileceğinden ciddi şekilde endişe etmekteyim. Bunu açıkça söylemekten de çekinmiyorum. Tabii bu durum karşısında biz bir yandan da Eskişehirli mülk sahiplerine şu iptal edilen afet riskli bölgedeki arsa ve bina sahipleri dahil o nikah salonunda kendilerine verdiğimiz bilgiler sonunda kendilerinden muvafakatlerini da aldık yani yıkılıp yapılması evlerinin yeni baştan sağlıklı bir plana şehrin oturtulması konusundaki gayretlerimizi takip ediyorsunuz. Fakat son geldiğimiz noktada oturduk dedik ki ‘Ya biz mahkeme kararlarıyla bakanlar kurulunun kararları da iptal edildiğine göre ve şehir afet riskli bölgenin söz konusu olmadığı bir planlamayla bizi karşı karşıya bırakınca Ali’nin bahsettiği gibi bakanlığa çeşitli yazılar yazdık. Dedim ki; depremin ne zaman olacağı belli değil. Onun için Allah korusun eğer bir deprem olursa niçin bunun planı afet riskli bölgelerde yapılıp da yenilenmedi şehir, yeni bir dönüşüm sağlanamadı sorusuyla karşı karşıya kalırsak bunun sorumlusu kim diye şimdi ben soruyorum bakanlığa dedim” şeklinde konuştu.

3 BELEDİYE BAŞKANI PROTOKOL İMZALADIK
Sorularının cevapsız kaldığını belirten Büyükerşen, “Sonunda dedik ki arkadaşlarla ya hiç olmazsa biz Eskişehir’de afet riskiyle karşı karşıya kalabilecek bina stoklarını tespit edelim. Bunu nasıl yapabiliriz? Bunun için de Eskişehir Mimar ve Mühendisler Odası’nın yardımını alalım dedik. Onlarla masrafını da karşılayalım gerekirse, onlara yaptıralım dedik. Onlarla prensip anlaşmasına vardık. Fakat prensip anlaşmasını 3 belediye başkanı bir arada bir protokolle imzalayabilecek uygun bir zamanda törenle de yapalım kamuoyuna duyuralım dedik. Ne yazık ki bugüne kadar prensiplerde anlaşmış olmamıza rağmen yazılı protokol işinde geciktik. Bugün Eskişehir Mimar ve Mühendisler Odası ile birlikte 3 belediye başkanı protokol imzaladık. Bina stokunun en kısa zamanda tespit edilebilmesi için. Onu aldıktan sonra elimizde bir de bu belge var. Şimdi afet riskli bölge ne olacak diye yine hükümete başvuracağız” ifadelerini kullandı.

 
Kaynak : Anadolu Gazetesi
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
ömer 10 Şubat 2023 08:41

Belediye başkanı bile kentini istediği gibi yönetemiyor,yönettirilmiyor,inanılmaz.!

2 1 Cevap Yaz
Serdar

H İ K A Y E

1 0
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi