Bu yönetim gibi beş yönetimi birleştirsek...

Tekgöz’e ES TV’de katıldığı programda Eskişehirspor’un durumu da soruldu. Tekgöz, şöyle konuştu: “Evet bir oh çekerek başlıyoruz. Eskişehirspor’un durumu maalesef hiç hoş değil, iç açıcı değil. Nedenini de biliyoruz. Yanlış ve hatalı yapılan işler bugünü, bu süreci getirdi. Ben en son 2008 yılında, Süper Lig’e çıktığımız yolda abimin vefatından sonra ayrıldım. Yine kulübün yanında olduk. Arkadaşlarımıza maddi manevi destek olmaya, hep yanlarında olmaya çalıştık. Zaten Eskişehirli olup da Eskişehirspor’u sevmemek mümkün değil. Bu bir sevda.  Biz de bu sevdayla büyüdük. Hepimiz de var bu sevda. Hepimiz çok mutsuzuz böyle bir gidişattan. Kendim son dönemde içinde olamıyorum ama oğlumu verdim. En zor süreçte oğlum Eskişehirspor’da.
 

Keşke iki sene önce alsaydık...

Teknik Asbaşkan ve genel Sekreter olarak Sinan Başkan’ın yanında görev aldı. O da Eskişehirspor sevdalısı... Biz hiçbir görevden kaçmadık. Eskişehirspor’dan da kaçmadık. Ama doğru zamanda doğru işi yapmak, hatalarımız da olmuştur. Keşke iki sene önce alsaydık da bunları yaşamasaydık. Bu gibi sorulara bizde maruz kalıyoruz. Her zaman Eskişehirspor için elimden geleni yapmaya çalıştım. 2000 yılında 2B’den Süper Lig’e çıkacağı yıla kadar kesintisiz hiç ara vermeden dört başkanla da çalıştım. İdari Asbaşkanlık, Mali Asbaşkanlık, İkinci Başkanlık... Süper Lig’de de Halil Başkanımla ikinci başkan olarak başladım ama birkaç ay sonra abimin vefatıyla ayrılmak zorunda kaldım. İyi bir kulüp, tesisi yapılmış, Süper Lig’e çıktı, geliri 10 milyondan 40-50 milyona çıkan bir kulüp... Altı milyon borç vardı ama hoş geldin parası alıyoruz 12-14 milyon gibi bir paraydı. Artı parayla bırakılmış bir kulüptü. Tabi Süper Lig’de de kolay değil... Arkadaşlar bir şeyler yapmaya çalıştılar. Ama sıkıntılar oldu. Bugün ne olur? Mevcut yönetimin bu işin içinden tek başına kalkma şansı yok.
 

Stadın isim hakkı belki bir nebze rahatlatır

Bu yönetim gibi beş yönetimi birleştirsek yine kurtulma şansı zor. Kurtulma şansı parasal olarak gelecek desteğe bağlı. Bu desteği de şehirde hayata geçirmek çok zor. Ya stadın isim hakkının doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve can simidi olup kurtulması. Ya da birtakım destekler... Siyasi iradenin olabilir veya başka kurumlardan... Stadın isim hakkı belki bir nebze rahatlatır. Akıllı yönetilirse sonrası için çıkış yolu bir çözüm olabilir. İşin içinden çıkılamıyor, çok yalnız kalındı. Tek başına yönetimin vereceği paralarla dönülmüyor. Çok ciddi paralar verildi, ben içindeyim, biliyorum. Hep istişare halindeyiz. Maalesef delik büyük yama küçük. Onu kapatmak biraz zor.”


İLGİLİ HABERLER:

Yücel İldiz: Hepimizi dumur etti