Suç aynı, failler aynı

Bugün 21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırımının 160’ıncı yıl dönümü. Aslında Kafkasya’nın gururlu Milleti olan Çerkesler sadece 1864’te soykırıma uğramadılar. 1799’dan itibaren Ruslar, Çerkeslerin aslında bir insan bile sayılamayacağını ileri sürerek sürekli katliam ve soykırımlar yaptılar. Hatta Çerkeslerin bilimsel deneylerde kobay olarak kullanılması gerektiğini bile belirttiler. Yani Rusların gözünde bir Çerkes çocuğunun değeri, bir deney faresinden farksızdı.
Bundan 3 gün önce Çerkeslerin katilleri tarafından 1944’te soykırıma uğrayan Kırım Tatarlarını andık. Hem öldürülen insanların masumluğu hem de katilleri aynıydı.
Şimdi 21’inci yüzyılı ilk çeyreğini devirmek üzereyiz. Ancak aynı Rusya’nın Kırım’ı işgal ettiğini, daha dün Kafkasya’da katliamlar yaptığını biliyoruz.
İşin ilginci içimizde muhtemelen Rusya’dan fonlanan ve Rusya’ya laf ettirmeyen kişiler de var; bildiğiniz Mankurtluk.
Büyük Çerkes Soykırımı’nın 160’ıncı yıl dönümünde ebediyete intikal eden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Allah büyük Çerkes Milleti’ne bir daha böyle bir olay yaşatmasın.

Asansör takım olmayalım

Eskişehirspor Başkanlığı için işadamları Ulaş Entok ve İsmail Hakkı Gül’ün isimleri geçiyor. Her iki isim de Eskişehir’in tanınmış simaları. Eğer görevi kabul ederlerse başarılı olacaklarından eminim. Ancak başarı derken neyi kastediyoruz? Eğer ki amaç Eskişehirspor’u amatör kümeden kurtarmaksa başarılı olurlar. Uzmanlar 20 – 25 milyon liralık bir masrafla Eskişehirspor’un şampiyon olabileceğini belirtiyor.
Şampiyonluk – kuşkusuz – çok önemli bir hedef. Ancak asıl mesele 3’üncü lige çıktıktan sonra karşımızda olacak. Eğer ki ortada ciddi bir yönetim olmazsa ve kulüp şirketleşmezse, o çok konuşulan imar projelerine belediyeler yanaşmaz.
Üstelik haklı olarak yanaşmazlar. Eskişehirspor parasızlıktan bu duruma gelmedi. Parasını har vurup, harman savurduğu için bu duruma geldi. Hiçbir belediye şirketleşmemiş bir kulübe rant kapısı açmaz. Bu durumda kendilerini kediye ciğer teslim etmiş gibi hissederler.
Dolayısıyla ne yapıp edip, bir şekilde şirketleşmemiz lazım. Aksi taktirde bir amatöre düşen, bir 3’üncü lige çıkan asansör bir takım oluruz.