Bayramlaşmayı unuttuk

Eskiden dini bayramlarımız olduğu zaman bütün partiler birbirlerini ziyaret eder ve topluma barış ve kardeşlik mesajı verirlerdi. Artık bu güzel gelenekleri unuttuk. AK Parti yalnızca 9 partiyle bayramlaşıyor. MHP, DEM Partisiyle bayramlaşıyor ancak İYİ Parti ve Zafer Partisi’yle bayramlaşmıyor. İYİ Parti DEM’le bayramlaşmazken, CHP Ekrem İmamoğlu sürecinden dolayı “Bayramlaşacak havada değiliz” diyerek, kimseyle bayramlaşmıyor.

Yaptıkları yanlıştır. Siyasi partilerin birbiriyle bayramlaşması hem din icabıdır hem de toplumsal barışa katkı yapar. Milyonlarca oy alan partilerin birbiriyle bayramlaşmaması, aslında o partilere oy veren milyonlarca seçmeni tanımaması anlamına geliyor.

Bayramlaşmama furyasından Eskişehir de etkilendi. Partiler kendi içlerinde bayramlaştılar ama birbirlerini ziyarete de gitmediler.
Bayramda bile birbirini ziyaret etmeyen bütün siyasi partileri kınıyorum. Aranızdaki siyasi çekişmeyi elbette sürdürün. Ama dini bayramlar da birbirinizi ziyaret edin.

Hepimiz gururlanıyoruz 

Eskişehir'de 4 yıl önce güncel değeri 15 milyon Türk Lirası olan 5 dönümlük ev arazisini ve 1 apartman dairesini Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'na bağışlayan Yener Tuncer ve annesi Latife Tuncer, bağışlarının milli savunma silahlarına dönüşmesinden dolayı gurur duyuyor.

Türkiye Milli Savunma Sanayi konusunda önemli adımlar attı. 1985 yılında Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın kurulmasıyla birlikte gelişen savunma sanayii, son yıllarda önemli bir atılım gerçekleştirdi. Artık pek çok ileri teknoloji silahımızı kendimiz yapıyoruz, hatta bu silahların bir kısmını da dışarı satıyoruz.

Yener Tuncer ve annesi Latife Tuncer gibi isimlerin yaptıkları bağışların sembolik değeri o kadar büyük ki, muhtemelen savunma sanayiinde çalışan mühendislerimiz ayrıca motive oluyordur.

“Ülkede her şey mi kötü gidiyor? Hiç mi güzel gelişme olmuyor” diyenler elbette haklılar. Savunma sanayiindeki atılımlarımız hepimizi gururlandırıyor.

Utanmaları gerekir 

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, 6 Haziran Cuma akşam saatlerinde elektrik çarpması sonucu kalbinin durmasının ardından hastaneye kaldırıldı. 48 yaşındaki Zeyrek'in yapılan müdahalelerle kalbi yeniden çalıştırıldı ve şu anda yoğun bakımda tedavi altında tutuluyor. Allah şifa versin.

Doğal olarak bu olay basın kuruluşlarının haberlerine de yansıdı. Bu arada kendisine “Gazete” diyen Akit adlı kurumun haberi büyük tepki çekti. Akit olayı, “Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek çarpıldı” diye okurlarına duyurdu. Sanki Allah çarpmış gibi bir başlık atmışlar. Haydi bu kelimeyi görmezden gelelim ve küçük bir hata olarak değerlendirelim. Ancak aynı kuruluş haberin detaylarında “CHP’li Zeyrek’in geberdiği öğrenildi” ifadelerine yer verildi. Dana sonra gelen tepkiler üzerine bu ifadeler kaldırıldı.
Öncelikle Ferdi Zeyrek yaşarken ölüm haberini vermek habercilik değil, beddua etmektir. Ayrıca ölüm haberini “Geberdi” diye vermek utanılması gereken bir ayıptır.
Hoş “utanmak” gibi “ayıp” gibi kelimeler, ancak utanması olan insanlara etki yapar. Bu kelimelerden Akitçilerin etkileneceğini zannetmiyoruz.