KYK’larda yaşanan ve ölümle biten asansör kazalarını hukuki açıdan değerlendiren Avukat Ali Önal, “Yurtların bakımı konusunda devletin, çalışan devlet memurlarının ve müdürlerin sorumlulukları var. Denetim mekanizmalarını sağlıklı yürütürsek zararların meydana gelmeyeceğini düşünüyorum” dedi.
Avukat Ali Önal, son zamanlarda KYK’larda sık sık meydana gelen, ölüm ve yaralanmalarla sonuçlanan asansör kazalarının hukuki boyutunu ele aldı. Bakım ve denetimlerin bir sorumlusunun da yurt çalışan ve müdürlerinin olduğunu dile getiren Önal, “Ceza Hukuku ve Borçlar Hukuku’nda asansör kazaları olarak bahsettiğimiz bu konunun temeli bina malikinin yani yapı sorumlusunun sorumluluğu olarak düzenlenmiş. Bir yapı sahibi o yapıdaki herhangi bir kusurdan dolayı bir kişiye maddi ve manevi bir zarar gelmişse bu zararı karşılamakla yükümlüdür. Kanun koyucu, kusursuz dahi olsa kişiyi bu anlamda sorumlu tutmaktadır. Kanun koyucu bir sorumluluk düzenlemiş. Bu konuda bir denetim yetkisi var. Yapı malikinin kendisinin asansördeki eksiklikleri her şekilde denetlemek ve bakımlarını zamanında yaptırmakla yükümlü. Bu öğrenci yurtlarının bakımı konusunda devletin sorumluluğu var. KYK’da çalışan devlet memurlarının ve müdürlerin sorumlulukları var. Kanun koyucu burada kapsayıcı bir sorumluluk yüklemiş. İlgililer dava açmasa bile hukuki süreç başlatılıyor” dedi.
SORUMLULUKLAR YERİNE GETİRİLMELİ
Bakım ve denetimde yaşanan aksaklıkların acı sonuçlar ortaya çıkardığını dile getiren Önal, “Her asansörün 6 ayda bir rutin bakımının yapılması gerekiyor ve bununla alakalı akredite kuruluşlar bakımları ve denetimleri yapması gerekiyor. Ancak yaklaşık 1 yıl önce bir deprem meydana geldi. Yapılan binaların denetimsizlikten yıkıldığını gördük. Denetleyici kurumlar yükümlülüklerini tam olarak yerine getirirlerse bir sorun kalmayacaktır. Bir kısmı maalesef aksaklıklar meydana getirdiği için de maalesef acı sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Olay hukuki ve cezai olarak ikiye ayrılıyor. Cezai boyutta savcılıklar re’sen harekete geçiyorlar. KYK olarak baktığımızda oradaki müdür, binanın sahibi hakkında bir soruşturma açılıyor. Kişinin yükümlülüklerini yerine getirmeyip zarar vermekle kişiler hakkında süreç başlıyor. Hukuki süreç ise zarar görenler bizzat dava açmak suretiyle ilgililere karşı hukuki süreci başlatabilirler” ifadelerini kullandı.
İNFAZ KANUNU YETERLİ DEĞİL
Verilen cezaların caydırıcı olduğunu ancak İnfaz Kanunu’nun yeterli olmadığına dikkat çeken Önal, “Bizim caydırıcı bir ceza kanunumuz var ancak infaz kanunumuz yeterli değil. Mahkemelerimiz güzel ceza veriyorlar ama o cezaları infaz etmek sorun. İnfazla alakalı ertelemeler olduğu müddetçe caydırıcı olmaktan çıkıyor. Eskişehir’de odalarımızın bu noktada iyi çalıştığını biliyorum. Makine Odası’nın asansörlerin denetimi konusunda akredite olduğunu biliyorum. Şu an bir şikayet yaşamadık. Ama yaşanmış ve kamuoyuna yansımamış olabilir. Umarım da yaşanmaz. Eskişehir’in güvenli olduğunu düşünüyorum” dedi. Denetim mekanizmalarını sağlıklı bir şekilde yürütülürse zararların meydana gelmeyeceğini söyleyen Önal, “Öncelikle kat mülkiyeti kurulu binayı denetleyecek. Bizim asansörümüz çalışıyor mu, kiremitimiz çatımız düşüyor mu. Herkes iyi bir şekilde çalışacak, denetleyecek. Denetim ve şikayet mekanizmalarını sağlıklı bir şekilde yürütürsek bu tarz zararların meydana gelmeyeceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Kaynak : Berivan Halis