Eskişehirli emekli dışarı bile çıkamıyor: İçler acısı açıklamalar

Temmuz zammıyla birlikte en düşük emekli maaşı 16 bin 881 lira olurken, emekli milletvekillerine ödenen aylık ise bunun yaklaşık dokuz katı olan 149 bin liraya ulaştı. ES TV mikrofonlarına konuşan emekli vatandaşlar, hayat pahalılığı ve yükselen kiralar karşısında 16-17 bin lira seviyesindeki maaşlarla geçinemediklerini dile getirirken Tüm Emekliler Sendikası Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı ise, yapılan artışların emekliyi değil yalnızca siyasi  kesimi gözettiğini belirterek milletvekillerinin kendi maaşlarını rahatlıkla artırırken milyonlarca emeklinin açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edildiğini vurguladı.

SOMUT ADIM İSTİYORUZ



Tüm Emeklilerin Sendikası Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, bakanlara ve milletvekillerine yapılan  zammın 35-40 bin lira bandından 50 bin lira civarına ulaştığını ifade ederek, “Ama emekli maaşına sadece 2 bin 412 lira zam geldi. Bu koşullarda emeklilerin yaşamlarını sürdürmesi mümkün değil. Kendi maaşlarınızı mecliste istediğiniz gibi artırıyorsunuz ama emekliye gelince susuyorsunuz. Bu koşullarda empati yapmalarını istiyoruz. Aldıkları maaşlarla emeklinin maaşını kıyaslasınlar. Milletvekili, bakan ve cumhurbaşkanı maaşları ile alt sınıftakiler arasındaki fark adaletsizliğin ta kendisi. Ne iktidar milletvekillerinden ne de muhalefetten bu konuda yeterli bir destek almadık. Eylemlerimize katılan vekiller oldu ama bu yeterli değil. Somut bir tutum görmek istiyoruz. Emekli maaşı hala açlık sınırının altında. Bu adaletsizliği kabul etmiyoruz. Türkiye’de 16 milyonu aşkın emekli var. Eşleriyle birlikte bu sayı 32 milyonu geçiyor. Asgari ücretlilerle birlikte bu sayı 40 milyonu buluyor. 40 milyon seçmenin yarısı bile desteğini çekse bu ülkede iktidar değişir. Bu kadar net. Yapmıyorsanız yanımıza gelmeyin. Yanımıza gelip yürüyüp sonra da kendi maaşlarını tıkır tıkır artıranlara inanmıyoruz. Bu ikiyüzlülüğü kabul etmiyoruz” diye konuştu. 

HAKKIMIZI VERSİNLER



Emine Özkan, emekli olarak beklentilerinin zam değil hakları olanı almak olduğunu dile getirerek, “Zeytin ve peynir parasını asla ama asla kabul etmiyorum. Memurlara verilen zam, imamlara verilen zam, Meclis’e verilen zam… Bize verilen bunun dörtte biri bile değil. Verilen zammı kesinlikle iade etmek istiyorum. Şu anda cebimize girmiş bir para yok çünkü diğer ay yatacak. Pazara, markete sadece bakıp geçiyoruz. Hiçbir şey alacak gücümüz yok. Bu hafta pazara gittim, esnaf kan ağlıyor. ‘Saat 2-3 oldu, hala siftah yok, müşteri yok’ diyorlar. Meclis’i, din görevlilerini, kendilerini bırakıp biraz da emekliye sırtlarını dayasınlar. Bugüne kadar hep biz onlara sırtımızı dayadık. Biraz da biz onlara dayanalım artık. 21 yıl devlete hizmet ettim. Hakkım olanı versinler, fazlasını istemiyorum” dedi. 

BÖYLE GEÇİM OLMAZ



Selahattin Cizrelioğlu, vatandaşların 2002 yılında emekli olduğunda evini, arabasını aldığını kaydederek, “İnsanlar çocuğunu evlendirebiliyordu. Ama maalesef AK Parti geldiğinde ülke bu hale geldi. 60 yaşını geçmiş bir insan kira mı ödesin, ne yesin, ne içsin? Bugün 25-30 bin lira kira ödeyen insanlar var. O para ile nasıl geçinecek? Burası hep emekli dolu. Masaların önünde birer bardak çay yok. Nerede yaşıyoruz biz? 15-16-17 bin lira maaşla geçim mi olur? Kiralar o seviyede zaten. ne zaman insanca yaşayacağız bilmiyorum” ifadelerini kullandı. 

PAZARA ÇIKAMIYORUZ



Ramazan Kaya,  emekli zammının emekli açısından yeterli olmadığına dikkat çekerek, “Bu para geçinmeye yetmez. Ev kiraları çok yüksek, pazarda her şey pahalı. En az 35 bin lira emek maaşı olması gerekiyordu. Pazara çıkamıyoruz, gittiğimizde alışveriş yapamıyoruz. Pazarda çıkıntı ürünlere, defolu meyve ve sebzelere bakıyoruz. Emekliyiz çay bile içemiyoruz, birbirimize çay bile söyleyemiyoruz. Hiç kimse emekliyi düşünmüyor. Vekiller kendilerine zam yaparken hiç çekinmiyorlar” diye konuştu. 

ESKİDEN HER ŞEY İYİYDİ



İbrahim Yıldırım, emeklilerin bu şartlarda pazara gidip alışveriş yapamadıklarını aktararak, “Gidiyoruz ama bütçesi olan alabiliyor, emekli olan alamıyor. Eskiden 16 bin lira alan emekli çok daha iyi yaşıyordu. O zaman bir daire alabiliyordu, araba alabiliyordu. Şimdi o arabaların fiyatı uçmuş durumda. O zaman emekli olanlar şimdi burada oturuyor, dinleniyor. Biz dışarı bile çıkamıyoruz. Belediyelerimiz bize böyle hizmet vermeseydi halimiz iyice perişan olurdu” dedi.