Eskişehir'de şehir hayatının stresini orada atıyorlar

Tepebaşı Belediyesi tarafından hayata geçirilen gönüllü bahçeler, kent sakinlerine hem doğayla buluşma hem de kendi sebzelerini yetiştirme imkânı sunuyor. Vatandaşlar, bu özel alanlarda stres atarken aynı zamanda üretmenin keyfini yaşıyor.

Tepebaşı Belediyesi’nin kente kazandırdığı gönüllü bahçeler, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için üretken ve huzurlu bir alan sunuyor. Emeklilerden engellilere, şehit yakınlarından hobi amaçlı üretim yapmak isteyenlere kadar birçok vatandaşın başvurduğu bu alanlar, komşuluk ilişkilerini de yeniden canlandırıyor. Gönüllü olarak üretim yapılan bu bahçelerde vatandaşlar domates, biber, patlıcan, salatalık, kabak ve marul gibi ürünler yetiştirerek, katkısız gıdaları sofralarına güvenle taşıyor.

Dört merkezde 374 kişiye üretim alanı sunuluyor

Tepebaşı Belediyesi’nin Batıkent, Selami Vardar (Zincirlikuyu), Mustafa Mansız (Yaşamkent) ve İki Eylül Mahallelerinde kurduğu gönüllü bahçelerde toplam 374 vatandaş üretim yapıyor. Toplamda 52 bin 500 metrekareyi bulan bu alanlarda her gönüllüye 50 metrekarelik kişisel üretim parseli tahsis ediliyor. Noter huzurunda yapılan kura çekimiyle belirlenen hak sahipleri, 2 yıl boyunca bu alanlarda kendi ürünlerini yetiştirme hakkına sahip oluyor.

Hem üretim hem terapi

Gönüllü bahçelerde üretim yapan Tepebaşı sakinleri, yalnızca sebze yetiştirmekle kalmıyor; aynı zamanda şehrin gürültüsünden uzaklaşıyor, zihinsel olarak rahatlıyor ve doğayla bağ kurmanın huzurunu yaşıyor. Vatandaşlardan Cemalettin Kök, “Kendi emeğimizle yetiştirdiğimiz sebzeleri güvenle tüketiyoruz. Komşuluk bağlarımız burada yeniden kuruluyor. Her şey çok verimli ve güzel ilerliyor” diyerek memnuniyetini dile getiriyor.

“Burada zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz”

Bahçede üretim yapan bir diğer gönüllü İsmail Şen ise günün stresinden bu sayede uzaklaştığını belirterek, “Patlıcan, salatalık, biber, domates ekiyoruz. Ailece gelip vakit geçiriyoruz, komşuluk ilişkileri kurduk. Günün olumsuz enerjisini burada bırakıyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprakla temasın kendisine iyi geldiğini vurgulayan Vahap Yerlikaya da, “Buraya gelip toprağa yatıyorum, enerjimi alıyorum. Katkısız, doğal ürünler yetiştiriyoruz. Tepebaşı Belediyesi’ne teşekkür ederiz” diyerek projenin manevi katkısını paylaştı.

“İstanbul’da bu imkânlar yoktu”

İstanbul’dan Eskişehir’e taşındıktan sonra gönüllü bahçelerde üretime başlayan Kemal Çuracı ise duygularını şu sözlerle ifade etti: “İki yıldır buradayım. Toprakla uğraşmak hem bana hem aileme çok iyi geldi. Ata tohumu kullanıyorum. İstanbul’da böyle bir şey mümkün değildi. Tepebaşı Belediyesi sayesinde artık doğayla iç içeyiz.”

Çocuklar da toprağa yakın büyüyor

Bahçede vakit geçiren Ramazan Teke ise özellikle çocukların bu ortamdan çok etkilendiğini söyleyerek, “Torunlarımızla birlikte gelip doğal ürünler yetiştiriyoruz. Belediye her şeyi çok güzel düşünmüş. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz” dedi.

Komşuluğu canlandıran üretim alanları

Vatandaşlar gönüllü bahçelerde sadece üretim yapmıyor, aynı zamanda kaybolmaya yüz tutmuş komşuluk ilişkilerini de yeniden canlandırıyor. Ortak bir amaç etrafında bir araya gelen insanlar hem yardımlaşıyor hem de birlikte vakit geçiriyor. Bu yönüyle gönüllü bahçeler, sadece tarımsal değil aynı zamanda sosyal bir dönüşüme de katkı sağlıyor.