Tepebaşı doğru olanı yapıyor

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın da katılımıyla, Eskişehir'deki deprem gerçeği masaya yatırıldı.

8 Şubat 2020 09:23
A
a
Sütiş Eskişehir
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın da katılımıyla, Eskişehir'deki deprem gerçeği masaya yatırıldı. Yaklaşık üç aydır deprem konusunda çalışmalar yürüten Eskişehir Deprem Çalışma Grubunun toplantısına politikacılar ve yerel yöneticiler katıldı. Ancak elbette ki en önemli katılımcılar bilimadamlarıydı.
Toplantının sonunda bir konuşma yapan Ahmet Ataç, "Allah korusun, deprem olmasını elbette istemeyiz ama hazırlıklı olmamız gerekiyor" ifadelerinde bulunmuş. Şimdi elbette deprem olmasını istemeyiz. Ancak deprem bizim isteğimize bakarak gerçekleşmiyor. Yaşlanmayı da istemiyorsunuz ancak sürekli genç kalamıyorsunuz. Biz istesek de istemesek de deprem olacak. Hatta uzmanlar 1956 yılında meydana gelen şiddetli Eskişehir depreminin şu sıralarda tekrarlanmasının çok normal olduğunu ifade ediyor.
Önümüzde iki seçenek var. Birincisi kendi aramızda aptalca siyasi tartışmalarımızı sürdürebiliriz. İkincisi de depremin nasıl olsa gerçekleşeceğini kabullenip, depreme karşı adam gibi hazırlık yapabiliriz.
Anlaşıldığı kadarıyla Tepebaşı Belediyesi ikinci yolu seçmiş. Ahmet Ataç ve arkadaşlarını doğru yolda ilerledikleri için tebrik ederim.

Her sonuca hazır olmamız lazım

Eskişehirspor son 4 haftada iki önemli rakibini yendi. Diğer iki maçta ise berabere kaldı. Özellikle Bursa maçından sonra kendimize olan güvenimiz geri geldi. Bu çok iyi bir şey elbette. Ençok da morale ihtiyacımız vardı. Ancak önümüzde birbirinden zorlu 14 maç bulunuyor. Size bir sır vereyim mi; bu maçların içinden kaybedeceklerimiz de olacak. Dolayısıyla Altınordu maçını 'Çantada keklik' olarak görmemek lazım. Altınordu bize çok ters gelen bir takım. Bizim rakiplerimize göre tek avantajımız genç bir kadroya sahip olmamız. Ancak bu avantaj Altınordu'ya karşı sökmüyor. Bütün bunları unutmamak, olası bir mağlubiyette hemen enseyi karatmamak lazım.

İnşallah tekrarı olmaz

2020 felaketlerle başladı. Zaten Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik depresyonunu yaşıyoruz. Buna bir de doğal felaketler eklendi. Deprem mi ararsınız, çığ felaketi mi? Son olarak bir uçak kazamız eksikti, o da tamam oldu.
Bir ülkenin gelişmiş olup olmadığını anlamak için, oradaki insanların nasıl öldüğüne bakmak lazım. Mesela sigaraya bağlı ölümler gelişmemiş memleketlerde daha sık görülür. Yine aynı şekilde dünyada en çok tren kazasına bağlı ölüm Hindistan'da görülür. Hindistanı ülkemiz takip eder. Son olarak İran öldürülen bir generali için cenaze merasimi düzenlemiş, bir kişinin cenaze merasiminden 50 kişi ölerek çıkmıştı.
Gelişmemiş ülkeler böyledir işte. Amerikalı bir general ölecek olsa, onun cenaze töreni disiplin içinde geçer, tek bir Amerikan vatandaşının burnu bile kanamaz. Deprem mesela... Gider Haiti'yi vurur, gider Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ni vurur. Gider Türkiye'yi vurur. Ama Japonya'yı hiç vurmaz... Felaketlerin can alması, gelişmemiş memleketlerin fıtradında vardır.
Son olarak Van'da bir çığ felaketiyle karşılaştık. Çığ altında kalan 5 kişi kurtarmak için yaptığımız çalışmalarda 41 vatandaşımız hayatını kaybetti. Şehitlerden biri de Eskişehir'den çıktı. Merhum Jandarma Onbaşı Tarkan Karacı'nın şehadetini Allah kabul etsin. Umarız böyle acı bir kaybı bir kere daha yaşamayız.
 
Ercan Kardeşler Kuyumculuk
1000
icon
JJ 8 Şubat 2020 12:14

Sayın Tepebaşı Belediye Başkanımızın, Muratkent teki oturma ruhsatı hiç olmayan ve 1999 depreminde hasar gören, insanların içinde yaşadığı 10 ar katlı 17 Blok 170 daire için, acılar yaşanmaması adına çare bulması, aciliyet taşımaktadır.

1 3 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi