Kütahya’Da Tefeci Operasyonu: 1 Kişi Gözaltına Alı… Bozüyük Belediye Meclisi Mayıs Ayı Toplantıları So… Bursa'dan Eskişehir'e gelen tır sürücüsü hayatını … Efeler’de tanıdık sima Anadolu Üniversitesi’nin maçını Burak Olcar yönett… 2 Eylülspor’da Oktay Arıkan kalabilir Çiftelerspor’da hüzün hâkim Formalar dikkat çekti Eskişehir'deki çöplerin ve kötü kokunun sebebi onl… Eskişehir'de tramvay durağında bayıltan darbe! ESTÜ'den büyük başarı: O raporda ilk 5'te! Yunus Emre Haftası Resim Çalıştayı Sergisi düzenle… 'Sürdürülebilir Mutfak ve Atık Yönetimi Semineri' … Eskişehir'de sağlıklı tarımsal üretim çalışmaları … Eskişehir'deki belediyenin projesine hırsızlar dad… Eskişehir'in en işlek caddesinin problemi kural ta…

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

8.05.2024 - Çarşamba

Ömer Duru

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Yalandan kim ölür?

24 Haziran 2016 00:00

Avrupa Konseyi, kurucuları arasında ülkemizin de yer aldığı:
“Önemli siyasi bir kuruluştur.”
Okuduğuma göre, işte bu konsey:
“1996 yılından bu yana son yirmi yılın en sert raporunu hazırlamış.”
Bu rapora göre Türkiye, demokraside:
“İkinci kümeye düşmeye adaymış.”
Raporda şu görüşler yer alıyormuş:
“Basın özgürlüğü yok…
Gazeteler, gazeteciler ve yazarlar baskı altında…
Ülkede insan hakları ihlalleri var...
Yargıda insan hakları ihlalleri var…
Demokratik kurumlar işlemiyor…
Yolsuzlukların üstü örtülüyor….”

--//--

Diyeceksiniz ki:
“Bunlar düzeltilmezse ne olacak?”
Okuduğum yazıda şöyle deniyordu:
“Türkiye, ikinci sınıf demokrasilerin yer aldığı ülkeler gibi, yeniden “İzleme” sürecine alınacak.”
Demek ki, yalnız futbolda değil:
“Demokrasilerde de küme düşme olabiliyor…”

--//--

Dün İngiltere’de önemli bir referandum yapıldı.
İngiliz halkı:
“Avrupa Birliği’nde kalalım mı? Çıkalım mı?” diye oylama yaptı.
Gene okuduğuma göre…
Avrupa Birliği’nden çıkalım diyen İngilizler:
“Türkler Avrupa Birliği’ne girerse biz yokuz” diyorlarmış.
Karşı taraf da:
“Türkler Avrupa Birliği’ne kesinlikle giremez. Onun için biz birlikte kalalım” gerekçesine sığınıyorlarmış…
İngiltere Başbakanı Cameron ise:
“Türkiye Avrupa Birliği’ne ancak 3 bin yılında girebilir. Onun için de endişelenmeye gerek yok” diye halka güvence veriyormuş…
İlginç değil mi?
Görüyorsunuz…
Biz nelerle uğraşıyoruz?
Yabancılar nelerle kafa yoruyorlar…
Bilemiyorum…
Dış politikayla uğraşan uzmanlarımız bu konuya nasıl bir yorum getirirler?

--//--

Önceki gün Hollanda’dan gelen arkadaşım dert yanarak dedi ki:
“Yurtdışının tadı kalmadı.”
Ardından da şöyle konuştu:
“Eskiden böyle değildi. Avrupa’da saygı görüyorduk… Adamlar ellerinde gelse Türkleri kapı dışarı atacaklar…”
Gittiğim, uzun süre kaldığım için biliyorum…
Yalnız Hollanda’da değil…
Beğenmediğimiz Belçika’da bile Türklere saygı, sevgi kalmadı.
Dış politika diyoruz ya…
Vatandaş kendi politikasını artık kendi çiziyor…
Hollanda’dan gelen arkadaşın dediği gibi:
“Yurtdışının tadı kalmadı artık.”

--//--

Yurtdışından izinli, gelenler yol harçlıklarını Türkiye’de yaşayan yakınlarından sağlıyorlarsa varın işin:

“Ekonomik yanını da hesaplayın artık…”

Günlerin getirdiği…

--Muhtar Çorakbaş’tan bayram mesajı—

Yaklaşık kırk yıldır Hacıseyit Mahallesi Muhtarlığını yapan Münir Çorakbaş… Yaklaşan Ramazan Bayramı için bir mesaj hazırlamış. Eskişehir’de yaklaşık 15 mahalle muhtarının resimlerini bir araya getiren Çorakbaş diyor ki “Saygı ve sevgi insanlar arasında olumlu bağ oluşturur. Bu bağ sayesinde insanlar dostluğu ve kardeşliği yaşarlar… Saygı ve sevgiyi insanlara aileleri öğretir. Ailede iyi bir eğitim alan çocuk, büyüdüğünde de bu sevgi ve saygıyı çevresine dağıtır. Toplumda sevgi ve saygı insanları yüceltir… Aile çocuğa iyi bir eğitim ve terbiye vermezse bunun etkisini toplumda görürüz.”
Toplumda sevgi ve saygının özünde insanların bulunduğunu anlatan Hacıseyit Mahalle Muhtarı Münir Çorakbaş arkadaşlarına şöyle mesaj veriyor “İnsanlar birbirini severse, toplumda bereket olur. İnsanlar iyi ve kötü günde elele verirler. İnsanlar birbirinin acısını paylaşır, sevincine ortak olur. Sevgi ve saygının olmadığı toplum her zaman çöker… Sevgi ve saygıyı yan yana düşünmek zorundayız. Sevgi ve saygıyı birlikte taşıyan toplum uzun ömürlü olur… Bunun için birbirimize saygılı olmalıyız. Bu duygular içinde Ramazan Bayramınızı kutluyor, gönlünüzce aydınlık günler diliyorum.”

Hacıseyit Mahalle Muhtarı Münir Çorakbaş’ın 15 mahalle muhtarına gönderdiği bayram mesajı özetle böyle. Mesajda yer alan muhtarlar ise şöyle sıralanmış “M.İhsan Yüksel… Celil Başaydın… Kemal Mandal… Ali Al… Abdullah Ataklı… Mustafa Bıhlar... Koçali Nas… Adnan Çetinel… Hüsnü Petek… Ahmet Mandacı… İ. Behiç Ölmezler… A. İrfan İbiş… Mehmet Aydın… Refik Özaydın…” Biz de muhtarlarımıza kolay gelsin diyor, Ramazan Bayramlarını şimdiden kutluyoruz.