Rant santrali mi / 2

Dünkü yazımda Alpu’ya kurulacak kömürlü termik santralle ilgili ‘çekinceleri’ paylaşmıştım. Aynı yazıda Eskişehir için değiştirilen yönetmeliği ve İl Toprak Koruma Kurulu’nda yaşanan ‘gariplikleri’ de anlatmaya çalışmıştım.
Termik santral sürecinde yaşanan ‘gariplikler’ bunlarla bitmiyor. Hemen her aşamada ‘aklımızın ermediği’ enteresan işlerle karşılaşıyoruz.
Termik santral yapım aşamasında yaşanan ‘değişiklikler’ baş döndürücü denecek türden...
Toprak Koruma Kurulu’nda yapılan ‘değişiklikleri’ biliyoruz. Elbette değişim onlarla sınırlı değil.
Sürecin en ‘kritik’ kurumlarından biri olan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünde ‘anlaşılamayan’ hızlı bir görevlendirmeler zinciri yaşanıyor. Yaklaşık iki hafta önce il müdürü de değişti. Bu ‘değişim’ normal mi yoksa termik santral süreciyle ilgili mi?
Sorunun cevabını önümüzdeki günlerde öğreniriz. Ya da öğrenme ihtimalimiz var diyelim!
Değişim sadece ‘kişiler’ bazında olmuyor.
Santralin kurulacağı alan da değişiyor!
Evet, yanlış okumadınız termik santralin yapılması planlanan alan da değişiyor. Bizim termik santral gezici!
Kendine yer arıyor...
Böylesi büyük bir yatırımda ‘harita’ neden değişir? Peki değişimler küçük ya da önemsiz mi? Yani ‘olur böyle şeyler’ denecek cinsten mi?
İddiaya göre; başlangıçta termik santralin 700 hektarlık bir alana yapılması planlanıyor. Sonra ne oluyorsa oluyor ve alan büyüyor! Yok, arazi verimli olduğu için değil! Tamam, arazi güzel ama o kadar da değil!
Termik santralin kurulacağı alan, sulu tarımın yapıldığı verimli toprakları da kapsayacak şekilde genişliyor ve toplamda 1200 hektara çıkıyor. Burada cevaplanması gereken bazı sorular var.
Santral yapılacak alan neden değişiyor?
Bu değişikliklerde rant hesabı var mıdır?
Buralarda kimlerin ne kadar arazisi vardır?
Alanın ‘değişmesiyle’ bazı görev değişikliklerinin ilgisi var mıdır?
Öte yandan tahsisi istenilen alanın bu iş için gereğinden fazla büyük bir alan olduğu ifade ediliyor. Örneğin Kütahya’daki termik santrallerin yaklaşık 200-250 hektar alana kurulu olduğu öne sürülüyor. Alpu’ya kurulacak termik santral için neden 4-5 katı miktarda arazi istimlaki isteniyor? Bu çelişki de doğal olarak bazı kuşkular doğuruyor.
 
İddiaların en vahimi ise şöyle...
Termik santralin bozuk orman ve mera sahasına kurulabilme ihtimalinden söz ediliyor. Hatta bu yönde adım da atılıyor. Üstelik bu araziler devletin, hazinenin... Yani devletten para çıkmayacak! Yani verimli arazilerin en azından bir kısmı kurtulmuş olacak.
Tüm bunlara rağmen ‘birilerinin’ ısrarla verimli sulak alanları da kapsayacak bir alanı istimlak ettirmek istediği iddia ediliyor. Bu durum hem verimli arazileri yok edecek hem de gereksiz istimlak bedelleriyle kamuya zarar verecektir. Bu durumun Kurul üyelerindeki değişikliklerle ya da atamalarla ilgisi var mıdır?
Yarın santralin ‘avukatlığına’ soyunanlara göz atalım...