O zaman arayışa girelim

Eskişehirspor'un genç teknik direktörü Mustafa Özer, "Gençlere çok yüklendik" ifadelerinde bulundu... Öncelikle şunu belirtelim; Eskişehirspor Başkan ve yöneticileri Mustafa Özer'i, kariyeri sağlam olduğu için değil, gençleri iyi çalıştıracağı için göreve getirdi. Mustafa Özer 3 şampiyonluğu, 5 kupası ve 8 finali olan bir hoca değil. Şimdiye kadar amatör Bugsaşspor ve 3'üncü lig takımı Yeni Orduspor hariç bir takımı yönetmemiş bir kişi. 1969 doğumlu Mustafa Özer'i 'Genç' bir teknik direktör olarak değerlendirmek de pek kolay değil; kendisi 51 yaşında çünkü... Öte yandan aynı Mustafa Özer'in Amatör Milli Takımlar Ankara Sorumluluğu görevini üstlendiğini de hatırlatalım. Ki Sayın Özer burada UEFA'nın Amatör Bölgeler Kupası'nda ülkemizi 3'üncü yaptığını da biliyoruz. Özetle 'Boş biri' değil kendisi. Genç futbolcuları çalıştırmış ve ciddi başarılar elde etmiş bir isim. Şimdi bu ismin Eskişehirspor'a gençleri çalıştırsın diye getirildiği çok açık. Öte yandan aynı Özer'in, "Takımımız çok genç, o yüzden 7 haftada 1 puan alabildik" deme lüksü bulunmuyor. Elbette takımımız çok genç ve tecrübesiz. Ancak Mustafa Özer'in de bu takımda bulunma sebebi, işte o gençleri iyi çalıştırma olasılığıydı... Eğer başarılı olamayacaksa bunda ayıp bir durum yok; söylesin yeni bir arayışa girelim.

Polise fazla yüklenmeyin 

Emniyet Müdürlüğü bir operasyon düzenleyerek tütün kaçakçılarını yakaladı. Öncelikle kahraman polislerimizi tebrik ederiz. Kendileri şu sıralar maske takarak ve ev ev dolaşarak koronavirüsle mücadelemizde önemli bir rol oynuyor. "Polis tabii ki koronavirüse karşı mücadele edecek" diyenler olabilir elbette. Fakat aynı polislerin ailelerinin olduğunu da unutmamak lazım. Vatandaşla tek tek temas eden polisimiz, en az sağlık çalışanlarımız kadar kahramandır. Bir alkış da onlara gönderelim. İsterseniz biz tütün operasyonuna dönelim.
KOM olarak bildiğimiz Kaçakçılık ve Organize Suçlar Birimi 2 bin 200 paket sigara yakalamış. Aynı ekipler 75 kilo tütün ve 20 benzinli çakmak ele geçirmiş. Şimdi benzinli çakmak dedikleri, muhtemelen bizim gençliğimizde kullandığımız 'Zippo' çakmaktır. Birbirimizin sigarasını yakarken, zippo çakmağın kapağını kapatır: arkadaşımızın sigarasını sıkıştırarak kendimize alırdık. Eğer ki polisimiz bir operasyonda, "Kül tabağı" ele geçirdik diyorsa, orada yanlış bir şeyler var demektir... Polisin tütün kaçakçılarına yaptığı operasyonla, uyuşturucu veya silah kaçakçılarına yaptığı operasyonu ayırmak lazım. Silah çok özel koşullar hariç, vatandaşlar tarafından kullanılamaz. Uyuşturucu ise baştan sona suçtur. Ama sigara içmek suç değildir. Yasa dışı zippo çakmak olamaz. -Eğer ki ülkemizde sigara kaçakçılarıyla mücadele etmek zorunda kalıyorsak, bu durum hükumetimizin sigara ürünlerine saldığı aşırı vergilerden kaynaklanıyor. Sonuç olarak polise, "Git tütün kaçakçılarını yakala" diyerek aşırı yük bindiriyoruz. Polis silah kaçakçılarını yakalasın. Uyuşturucu kaçakçılarını yakalasın, "Benzinli çakmak" yakalamasın...

Biz kime baklava verelim 

Emniyet görevlileri ve Büyükşehir Belediyesine bağlı itfaiye personeli, sağlık çalışanlarına baklava ikram etmiş... Sağlık çalışanlarının kahramanlığını yeni yeni anlıyoruz. Öte yandan  kahraman polisimizin yaptıklarını unutmamak lazım. Ayrıca Belediyelere ait personelin yaptıklarını bir köşeye not edelim. Bütün bu sıkıntılar içinde, biz habere çıkan gazeteciler unutuluyor sanırım... Biz gazetecilere gazete ikram eden yok. İşin doğrusu baklava isteğimiz de bulunmuyor. Her zaman olduğu gibi kabahatli gazeteciler oluyor. Eskişehirspor küme düşerse suçlu biziz. Ekonomi kötü giderse yine suçlu biziz. Suriye'de askerlerimiz şehit olursa yine biz kabahatliyiz. Bize baklava ikram eden olmaz. Fakat yaşanan gelişmelerden ötürü suçlanmayalım: o bize yeter sanırım...